| Keşke senin için yapabileceğim bir şey olsaydı. | Open Subtitles | أتمنّى لو كنت أستطيع أن أخدمك بشيء. |
| Sizin için yapabileceğim bir şey varsa lütfen istemekten çekinmeyin. | Open Subtitles | لو كان هناك أيّ شيءٍ أستطيع فعله لكم، فلا تتردّدوا في طرحه. |
| Eğer ödemeyi yapamazsanız maalesef sizin için yapabileceğim bir şey yok. | Open Subtitles | أخشى أنّني لا أستطيع فعل شيء لك. |
| Bunu telafi etmek için yapabileceğim bir şey var mı? | Open Subtitles | انظر يا رجل, هل هناك أي شيء أستطيع فعله لأعوضك؟ |
| Sizin için yapabileceğim bir şey var mı hanımefendi? | Open Subtitles | أهناك أي شيء بوسعي فعله من أجلك يا سيدة؟ |
| Çok üzgünüm. Bunu telafi etmek için yapabileceğim bir şey var mı? | Open Subtitles | هل هناك أي شيء يمكنني القيام به لجعل الأمر متروك لكم؟ |
| Fikrinizi değiştirmenizi sağlamak için yapabileceğim bir şey var mı? | Open Subtitles | هل هناك أي شيء يمكنني عمله ليجعلك تغير رأيك ؟ |
| Yine de, senin için yapabileceğim bir şey olursa, söylemen yeter. | Open Subtitles | ما زلت , أتعلم إذا كان هناك أى شئ يمكننى فعله لك فقط إعلمنى |
| Neden kendimi affettirmek adına senin için yapabileceğim bir şey düşünmüyorsun? | Open Subtitles | لماذا لا تفكرين بشيء ما يمكنني القيام به لأعوضك عن ذلك؟ |
| Yardım edebilmemin bir yolu varsa senin için ya da onlar için yapabileceğim bir şey varsa, burada olduğumu bilmelisin. | Open Subtitles | لو كان يمكنني المساعدة بأي طريقة لو كان هناك أي شيء يمكنني فعله من أجلك أو من أجلهم، أنا هنا |
| Yardım için yapabileceğim bir şey varsa eğer Bill ile babasının yanına gitmeden önce yapmak isterim. | Open Subtitles | واذا هناك شيء أستطيع القيام به للمساعدة أود أن اعمل ذلك قبل مغادرة بيل لأباه |
| Bu arada senin için yapabileceğim bir şey var mı? | Open Subtitles | هل هناك شيء أستطيع فعله لك في الوقت الراهن ؟ |
| Keşke senin için yapabileceğim bir şey olsaydı. | Open Subtitles | أتمنّى لو كنت أستطيع أن أخدمك بشيء. |
| Cameron, senin için yapabileceğim bir şey varsa... | Open Subtitles | (كاميرون)، إن كان هناك أيّ شيءٍ أستطيع فعله لك... |
| Eğer ödemeyi yapamazsanız maalesef sizin için yapabileceğim bir şey yok. | Open Subtitles | أخشى أنّني لا أستطيع فعل شيء لك. |
| Bunu telafi etmek için yapabileceğim bir şey var mı? | Open Subtitles | هل هناك أي شيء أستطيع فعله لأعوضك؟ ها هو حصان وحيد القرن الخاص بك |
| Senin için yapabileceğim bir şey var mı? | Open Subtitles | أخبرني، أثمة أي شيء بوسعي فعله من أجلك؟ |
| Bunu düzeltmek için yapabileceğim bir şey var mı? | Open Subtitles | هل هنالك أي شيء يمكنني القيام به لإصلاح هذا؟ |
| Beyler, sizin için yapabileceğim bir şey var mı? | Open Subtitles | ياسادة, هل هناك أي شيء يمكنني عمله لكم؟ |
| Senin için yapabileceğim bir şey var mı? | Open Subtitles | " هل هناك أى شئ يمكننى فعله ؟ " |
| Senin istediğin gibi olması için yapabileceğim bir şey düşünsene. | Open Subtitles | لماذا لا تفكرين بشيء ما يمكنني القيام به لأعوضك عن ذلك؟ |
| Keşke senin için yapabileceğim bir şey olsaydı. | Open Subtitles | أتمنى لو أن هنالك شيء يمكنني فعله من أجلك |
| Sizin için yapabileceğim bir şey var mı? | Open Subtitles | أهنالك أي شيء أستطيع القيام به لأجلك؟ |
| Ve eğer sizin için yapabileceğim bir şey olursa... | Open Subtitles | وإذا ما كان هنالك اي شيء أستطيع فعله لك... |