| Judea vilayetinde Roma'nın ondan beklediğini yerine getirmesi ve insanların çoğunlukla saçma olan taleplerine direnmesi gerekir. | Open Subtitles | يجب ان يقدم ماهو متوقع من محافظة يهودا من قبل روما و يقاوم الكثير بعض الاحيان اصم |
| Judea'nın geleceği belirsiz fakat ben size Tanrı'nın mesajını getirdim. | Open Subtitles | مستقبل يهودا غير مؤكد، ولكن أحمل لكم رسالة الله. |
| Bak, gemi orada o bizi Judea'ya götürecek! | Open Subtitles | النظرة، هناك السفينة الذي سَيَأْخذُنا إلى يهودا! |
| - Sanhedrin, halkı kontrol edebildiği sürece Roma, Judea'nın denetimini gevşek tutacaktır. | Open Subtitles | روما بدأت تفقد اليهود من يديها طالما السنهدرين غير قادرة على ادارة شعبها |
| Ama yine de Judea gibi küçük bir vilayeti kontrol etmekte güçlük çekiyorsun. | Open Subtitles | و مع ذلك تكافح من اجل السيطرة على مقاطعة طفيفة كـ اليهود |
| Kudüs'te, tüm Judea ve Samiriye'de ve dünyanın dört bir bucağında benim tanıklarım olacaksınız. | Open Subtitles | هل سيكون لي شهودا في أورشليم وفي كل اليهودية والسامرة وإلى أقاصي الأرض. |
| Suriye'de üç, Judea'da iki, Arabistan'da bir, Mısır'da bir. | Open Subtitles | ثلاث في سوريا و اثنان في فلسطين و واحد في شبه الجزيرة العربية و أخر في مصر |
| Judea yoluna gitmek için kalktık | Open Subtitles | نحن مِنْ على الطريقِ إلى يهودا |
| Judea ele geçirilip Roma'ya getirilecek. | Open Subtitles | يهودا سوف يمسك به, عاد إلى روما. |
| Judea'ya gereken ise diplomasi ve zeka. | Open Subtitles | يهودا يتتطلب دبلوماسية و اللباقة |
| Ama hala beni Judea'dan gönderebilecek güçte. | Open Subtitles | لكنه لا يزال قادر على طردي من يهودا |
| Judea Valisi'nin sarayında akşam yemeği yiyeceksin. | Open Subtitles | سوف عشاء اليوم في القصر حاكم يهودا. |
| Judea gitmek için kalkan bir gemi var. | Open Subtitles | هناك a سفينة تَوَجُّه إلى يهودا. |
| Mariane, ben Judea. | Open Subtitles | ماريان، هذه يهودا. |
| Sizi Judea'ya hangi rüzgâr attı? | Open Subtitles | (إذن مالذي أتى بكم إلى (يهودا *يهودا : تسمية تاريخية لمنطقة جبلية في جنوب فلسطين* |
| Tatillerde Judea'dan gelen.. fanatikler kaos çıkarıyorlar. | Open Subtitles | كل شخص متهور وجاهل من اليهود كان يُثير الفوضى هنا. |
| Judea sevkıyatı henüz varmadı mı? | Open Subtitles | هل وصلت شحنه ملك اليهود بعد؟ |
| Judea'daki garnizonumuz büyük değil, Claudia. | Open Subtitles | ان جاريسون في اليهود (ليست كبيرة يا (كلوديا |
| Tüm Judea bir olmuş, Roma'yı efendisi olarak kabul etmiş gibi bir izlenim yaratacağız. | Open Subtitles | سيبدو كما لو أن كل اليهودية قد اتحدت وتقبل روما كسيد لها |
| Judea'da ilginç birinin olmasına sevindim. Herod! | Open Subtitles | يسرني وجود شخص رائع في اليهودية |
| Birkaç ay içinde Doğu Roma İmparatorluğu içindeki büyük bölgelerin kontrolünü ele geçirir ve Mısır, Suriye, Judea ve Arabistan'daki liderlerin desteğiyle | Open Subtitles | و في غضون اشهر , فرض سيطرته على الاجزاء الكبرى في شرق الامبراطورية الرومانية و مع دعم من القادة في مصر و سوريا و فلسطين وشبه الجزيرة العربية |