"kötü olmadığını" - Traduction Turc en Arabe

    • ليست سيئة
        
    • لم تكن سيئة
        
    • ليس بالسوء
        
    • ليس سيئاً
        
    Ona buranın kötü olmadığını söyledim; çünkü her zaman hep beraberdik. Open Subtitles أخبرتهـا بأنّ الأوضـاع هنـا ليست سيئة لأنّ هنـاك الكثير منّـا سويـة
    Peki verdiğin bilginin şarabın kadar kötü olmadığını nerden bileceğim? Open Subtitles كيف لي أن أعرف أن معلوماتك ليست سيئة بقدر نبيذك
    Hayatta kaldığını öğrenince savaşın o kadar da kötü olmadığını düşünüyorlar. Open Subtitles إذا سمعوا بأنك نجوت فربما أنا الحرب ليست سيئة لهذه الدرجة
    Gözümüzde o bir kahramandı, astronottu ve hepimiz heyecanlıydık, kendimde, çektiğim bazı sahnelerin o kadar da kötü olmadığını söyleme özgürlüğü buldum. TED المهم، كان بطلا ورجل فضاء وكنا جميعا متحمسين، فأظهرت ببعض الحرية إعجابي ببعض اللقطات التي صورتها والتي لم تكن سيئة.
    Valerie'nin mücadelesi sorunlarımın o kadar da kötü olmadığını farketmemi sağladı. Open Subtitles منكفاحفاليريجعلنيأدرك بأنّ مشاكلي لم تكن سيئة جدا.
    Bunun düşündüğüm kadar kötü olmadığını söylemen gerek. Open Subtitles أريدك أن تخبرني أن هذا ليس بالسوء الذي أعتقده.
    Gerçek bir dövüşte ölmenin kötü olmadığını düşünüyorum. Open Subtitles إعتقدت بأنّه ليس سيئاً الموت في معركة حقيقية
    Peki verdiğin bilginin şarabın kadar kötü olmadığını nerden bileceğim? Open Subtitles كيف لي أن أعرف أن معلوماتك ليست سيئة بقدر نبيذك
    Amerika'nın o kadar da kötü olmadığını gösterecek birini bulman için. Open Subtitles لتجد شخص يُريك . أن أمريكا هذه ليست سيئة جداً
    Aslında, çok iyi derken, kötü olmadığını ifade ediyorum. Open Subtitles حسناً، عندما أقول بارعة أعني أنها ليست سيئة
    Sürekli kendine durumun göründüğü kadar kötü olmadığını söyleyip durursun sonra bir sabah berbat olduğunu anlarsın. Open Subtitles بوسعك أن تخبر نفسّك إنها ليست سيئة كما تبدو، و لكن في يوماً ما، سوف تدرك إنها شيء سيء.
    - kötü olmadığını nereden biliyorsun? Open Subtitles حسنا. كيف يمكنك أن تعرف أنها ليست سيئة إلى هذا الحد؟
    Ve o bana, hayatın o kadar da kötü olmadığını hatırlatır. Open Subtitles تذكرني ... أن الأمور ليست سيئة
    Aslında, kötü olmadığını söylerken... Her neyse! Open Subtitles ... حسناً، أقول ليست سيئة !
    ve bir aylığına hapse girdi. Biliyorum bu kötü, ama en azından bir ay hapis cezası alması, kavganın o kadar da kötü olmadığını gösteriyor. TED والتي انتهت بذهابه إلى السجن لمدة شهر ، والذي أعلم أنه أمر سيئ ، لكنه على الأقل شهر واحد يعني أنه مهما كانت المشاجرة ، فإنها لم تكن سيئة جدا.
    Bu günlerde Lucifer'in siyah gözlü her şeyi öldürme planının kötü olmadığını düşünüyorum. Open Subtitles أتعلم، ثمة أيام أفكر أن خطة (لوسيفر) لتمكين الكائنات الشيطانية لم تكن سيئة
    Jake, bunun düşündüğüm kadar kötü olmadığını söylemen gerek. Open Subtitles (جايك)، أريدك أن تخبرني أن الوضع ليس بالسوء الذي أعتقده.
    O kadar kötü olmadığını ummalıyız, değil mi? Open Subtitles أنه يجب أن يكون لدينا أمل هذا ليس سيئاً للغاية ، صحيح ؟
    Lütfen bana yaptığımın Casey'nin ki kadar kötü olmadığını söyle. Open Subtitles أرجوك أخبرني بأن ما أفعله ليس سيئاً مثل كايسي

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus