| Fakat ölü kahramanlar yerine, altın külçeler gömdüler. | Open Subtitles | ولكن مع فارق أختلاف كبير بدلآ من، القتلى الآبطال قاموا بدفن سبائك ذهبية. |
| Banka, soyduğumuz yerde başka bir şeyler daha vardı: altın külçeler, en az 100 milyon değerinde. | Open Subtitles | البنك الذي سرقناه في تلك الليلة كان هناك شيئا آخر أيضا سبائك من الذهب سعرها ما يقارب 100مليون بسهولة |
| Gümüş külçeler direk olarak gizli depolara gönderiliyorlar. | Open Subtitles | سبائك الفضة يتم إرسالها مباشرة إلى مستودع سري. |
| Nah böyle yumruğum büyüklüğünde külçeler! | Open Subtitles | . كتل كبيرة كحجم قبضتك |
| Bu gümüş külçeler yüzünden kaç kişinin öldüğünü biliyor musun? | Open Subtitles | أنت تعرف كم من الناس ماتوا من تلك السبائك الفضية؟ |
| Çok büyük, külçeler halinde ve altın renginde. | Open Subtitles | كبيرة وعلي شكل سبائك وتشبه الذهب |
| Ne olacak, Parker, Altın külçeler mi? | Open Subtitles | ماذا عساها أن تكون يا (باركر)؟ سبائك ذهبية؟ |
| Bu gümüş külçeler ile bir sorunun olması gerekir | Open Subtitles | يجب أن تكون لديها مشكلة مع سبائك الفضة! |
| Altın külçeler. | Open Subtitles | سبائك الذهب. |
| külçeler ve madeni paralar. | Open Subtitles | سبائك وعملات! |