"karanlığın içinde" - Traduction Turc en Arabe

    • في الظلام
        
    • في الظلمة
        
    • وسط الظلام
        
    • الظُلمة التي بداخلك
        
    Karanlığın içinde kaybolmuştuk ki lemmingin fok gibi kükrediğini duyduk. Open Subtitles لقد كنا تائهين في الظلام ثم سمعنا اللاموس يصخب كالفقمة
    Yer çekimi o kadar güçlüdür ki hep Karanlığın içinde ufkun ötesinde gizlidir. Open Subtitles الجاذبية قوية جداً بحيث إنها تختفي دوماً في الظلام إلى ما وراء الأفق.
    Karanlığın içinde bir sürü adam hareket ediyor. Open Subtitles هناك أصوات لخطوات أقدام كثيرة في الظلام أستطيع سماعهم
    "...ve Karanlığın içinde umudu bulabilecekleri bir gelecek." Open Subtitles حتى يمكنهم النظر في الظلمة و يجدوا الأمل
    Bir gün yalan açığa çıkacak ve Karanlığın içinde ışık doğacak. Open Subtitles يوماً ما ستتحطم الأكذوبة وسيبرز الضوء وسط الظلام
    Karanlığın içinde görülmesini sağlar. Open Subtitles إنها تُخرج الظُلمة التي بداخلك
    "Kendilerini, başka bir niyeti olmadan"" "Karanlığın içinde karanlık için yaşayanlar olarak anlatırlar." Open Subtitles يُظهرون أنفسهم في الظلام ومن أجل الظلام دون تكوين دافع.
    Ama sen, kızım sen Karanlığın içinde gezineceksin tüm şüphelerinle kışın, yıldızsız çöken bir gece gibi. Open Subtitles لكنك إبنتي وستستمرين في الظلام والعذاب كالغسق في الشتاء الذي يأتي بلا نجوم
    Ama sen, kızım sen Karanlığın içinde gezineceksin tüm şüphelerinle kışın, yıldızsız çöken bir gece gibi. Open Subtitles لكنك إبنتي وستستمرين في الظلام والعذاب كالغسق في الشتاء الذي يأتي بلا نجوم
    İnsanlar, yemek ve hediyeler getirip... Karanlığın içinde... Onur konuğunun gelmesini bekleyeceklerdi... Open Subtitles يحضر الناس الطعام والهدايا وينتظرون وصول ضيف الشرف في الظلام
    Gözlerimi kapattığımda Karanlığın içinde beni beklediğini görebiliyorum. Open Subtitles عندما أغلق عيوني يمكنني أن أراه في الظلام ينتظرني
    Karanlığın içinde... bir evi var... hayatındaki tüm anılar orada yaşıyor. Open Subtitles في الظلام لديها منزل، حيث تعيش كل ذكرياتها القديمة هناك.
    Ama o ağaç evde beni ziyarete gelip Karanlığın içinde vaatlerde bulunan tek kişi o değildi. Open Subtitles ولكنه لم يكن الوحيد اللذي جاء لزيارتي في منزل الشجرة ويقطع وعودا في الظلام
    Karanlığın içinde karanlığa karşı bir savaş. TED إنها معركة في الظلام ضد الظلام.
    Karanlığın içinde ışığı arayan, Masumluğu, Open Subtitles من الجنون البحث عن الضوء قلب في الظلام
    Lanet Karanlığın içinde sadece sen ve ben varız. Open Subtitles الأشخاص الوحيدون هم أنت وأنا، في الظلام
    Karanlığın içinde bir şey varmış gibi. Beni bekleyen bir şey. Open Subtitles وكأن هنالك شيئًا في الظلمة يتربّص بي.
    Burada Karanlığın içinde büyüdük. Open Subtitles إزدهرنا هنا في الظلمة
    Bir gün yalan açığa çıkacak ve Karanlığın içinde ışık doğacak. Open Subtitles يوماً ما ستتحطم الأكذوبة وسيبرز الضوء وسط الظلام
    Karanlığın içinde görülmesini sağlar. Open Subtitles تقوم بإخراج الظُلمة التي بداخلك

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus