| Athosya'lıların kaybolmasıyla en ufak bir bağlantıları varsa çok şaşırırım. | Open Subtitles | سأذهل جداً ان اتضح أنهم ضالعون في عملية اختفاء الاتلانتيون. |
| Çetenin bu çocuğun kaybolmasıyla bir ilgisi varsa kardeşin bilecektir. | Open Subtitles | لو أن هذه العصابة لديها علاقة بحادثة اختفاء هذا الطفل فإن أخوك سيعلم بذلك |
| Baban Kutu'nun, Kara Delik Projesi'nden kaybolmasıyla ilgili resmi bir soruşturma başlattı. | Open Subtitles | والدكِ قد طلب تحقيقاً رسمياً بأمر إختفاء الصندوق من مشروع : |
| Aradığımız silahın kaybolmasıyla bir ilişkisi olabileceğini gösteriyor bu. | Open Subtitles | هذا يوضح أنه قد تكون لها يد في إختفاء السلاح الذي نسعى إلية |
| - Karım, sarı takım elbise giyen bir... adamın Winifred'in kaybolmasıyla ilgisi olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | زوجتى تؤكد ان هذا الرجل يرتدى حلة صفراء له علاقة بإختفاء وينفريد |
| Bu arada onu Portia Richmond'ın kaybolmasıyla ilgili sorguluyoruz. | Open Subtitles | لذلك في هذه الاثناء نحن نستجوبه لارتباطه باختفاء بورشيا ريتشموند |
| Eminim, o adamların kızın kaybolmasıyla bir ilgisi var... | Open Subtitles | أنا متأكّدة بأن الرجل لديه شيء ليفعله بإختفائها |
| Müritlerin Rita'nın kaybolmasıyla bir ilgileri olduğunu düşünüyor musun? | Open Subtitles | هل تعتقد ان هذا السياسي علي علاقه بأختفاء ريتا هذا ما سأكتشفه |
| Portia Richmond'ın ortadan kaybolmasıyla ilgisi var mı? | Open Subtitles | هل له اي علاقة بقضية اختفاء بورشيا ريتشموند؟ |
| Ama bu arada Bay Puçenko, Mike Franks'in kaybolmasıyla ilgili soruşturmamız gereğince bizim nezaretimizde kalacak. | Open Subtitles | ولكن في هذه الاثناء بوشينكو سـيبقى تحت حجزنا حتى يتم الانتهاء من التحقيق في قضية اختفاء مايك فرانكس |
| Bir uzay dedektörü uçağın kaybolmasıyla eş zamanda büyük bir elektromanyetik radyasyon dalgasını grafik bazı dışında kaydetmiş. | Open Subtitles | سجّلَ مُشعرٌ جوّيٌّ انفجاراً عاليَ التردّد من الإشعاع الكهرومغناطيسي في المنطقة تماماً لحظة اختفاء الطائرة |
| Profesör, Browning'in iki çocuğunun kaybolmasıyla ilgili herhangi bir bilginiz yok, değil mi? | Open Subtitles | أنت لا تعرف أي شيء بخصوص اختفاء اثنين من أبناء بروننج؟ |
| Prenslerin kaybolmasıyla ilgili ne biliyorsa | Open Subtitles | اذا علم شىء عن اختفاء الاميرين سوف نخرجة منة |
| Aradığımız silahın kaybolmasıyla bir ilişkisi olabileceğini gösteriyor bu. | Open Subtitles | مما يشير أنه قد يكون لها يد في إختفاء السلاح الذي نسعى إليه |
| Oğlunun kaybolmasıyla ilgili bir şey sorarsanız ya da herhangi bir yorum yaparsanız gider dava açarız. | Open Subtitles | إن سألت أيّ أسئلة أو قدمت أيّ تعليقات. فيما يتعلق عن إختفاء ولدّك. فها نحن نمشي. |
| Annenin kaybolmasıyla, büyükannenin arasında bir ilişki yok. | Open Subtitles | لا يوجد إتصال مادي بين إختفاء الأم والجدة. |
| Müvekkilimin Bay Kaylor'un kaybolmasıyla hiçbir alakası yoktur. | Open Subtitles | زبوني ما كان عنده شيء يمكن عمله بإختفاء السّيد كايلور. |
| Eğer Toby'nin bu kızın kaybolmasıyla bir alakası varsa kurban tercihini değiştiriyor demektir. | Open Subtitles | و اسمها هولي ريجيو ان كان لدى توبي أي علاقة بإختفاء الفتاة |
| Her nasılsa bu dizinin Alma'nın kocasının ve arkadaşının kardeşinin kaybolmasıyla bir ilgisi var. | Open Subtitles | حسناً بطريقة ما هذا البرنامج يتعلّق بإختفاء زوج ألما وكذلك شقيق صديقك |
| Korku içinde mi? Karınızın ortadan kaybolmasıyla ilgili bir şeyler görmüşe benziyor. | Open Subtitles | يبدو أنّه قد رأى شيئاً له علاقة باختفاء زوجتك |
| ! Hangileriniz o kızların kaybolmasıyla bir ilgim olduğunu düşünüyor? | Open Subtitles | الآن، من منكم يظن بأن لي علاقة باختفاء الفتاتين؟ |
| Onun ortadan kaybolmasıyla bir alakan olduğunu öğrenirsem seni ve yaptığın her şeyi parçalara ayırırım. | Open Subtitles | إن إكتشفت أنه كان لك أي صلة بإختفائها, سأمزقق أنت و كل شيء بَنَيتَه أبداً. |
| İlk önce bunun Robin ve Laura'nın kaybolmasıyla ilgisi olduğunu düşünmüştüm... ama ilgisi yoktu. | Open Subtitles | في البداية أعتقدت أن ذلك متعلق بأختفاء روبن ولورا " لكنه لم يكن كذلك " لماذا لم تخبرينا من قبل ؟ |
| Will Bowman'ın ortadan kaybolmasıyla Broussard ile muhtemel bağlantısıyla ve kayıp eserle ilgileniyorum. | Open Subtitles | أنا مهتم بموضوع أختفاء ويــل بومان وأحتمالية وجود ربط بينه وبين بروسارد وأختفاء الصندوق الواقي |
| Newell ve helikopterinin kaybolmasıyla aynı zamanda başladı. | Open Subtitles | بدأ في نفس الوقت الذي إختفى فيه (نويل) و المروحية |
| Bakın, Addison'a kendimi farklı tanıttığımı itiraf ediyorum ama kaybolmasıyla bir ilgim yok. | Open Subtitles | انظر ، انا أقر بأنني قدمت معلومات كاذبة حول نفسي لأديسون لكن ليس لي أية علاقة باختفائها |