"kozu" - Traduction Turc en Arabe

    • النفوذ
        
    • نفوذ
        
    • كورقة
        
    • بابتزازك
        
    • وسيلة ضغط
        
    • أن لديهِ
        
    Aradığın kozu bu adreste bulma ihtimalimiz, Everest kadar yüksek! Open Subtitles ثمّة احتمال بأن نجد وسيلة النفوذ التي تبحث عنها هنا
    Tek kozu tetikçi ağının hedefindeki 12 potansiyel kurbanın listesi. Open Subtitles النفوذ الوحيد الذي يملكه هو القائمة التي تتضمن 12 هدفا محتملا من قبل شبكة القتلة المحترفين.
    Beni öyle kötü durumda görmek istiyorsa, ...bu da bana istediğim kozu verir. Open Subtitles ،إذا كان سيفعل المستحيل ليحصل عليّ فهذا سيعطيني النفوذ لأفعل ما أريده
    İşte şimdi kozu var. Open Subtitles ؟ أصبح لدينا نفوذ الآن
    Birilerinin elinde kozu varmış. Open Subtitles أرأيت، أحدهم لديه نفوذ.
    Kız prenses değil ama bir pazarlık kozu olarak kullanabiriz. Open Subtitles انها ليست أميرة، لكنها قد أن تكون مفيدة كورقة مساومة.
    Louis'in senin üzerinde kozu olduğu sonucuna varmaya hakkım var. Open Subtitles (لويس)، قام بابتزازك
    Diyelim ki birisi bahsettiğin bu kozu ortadan kaldırabilir. Open Subtitles لنقل أن هناك شخص قادر على إزالة هذا النفوذ الذي تتكلم عنه
    Diyelim ki birisi bahsettiğin bu kozu ortadan kaldırabilir. Open Subtitles لنقل أن هناك شخص قادر على إزالة هذا النفوذ الذي تتكلم عنه
    Tamam, bak diyelim ki birisi bu bahsettiğin kozu ortadan kaldırabilir... Open Subtitles اوكي، انظر فلْنقل أنّه يوجد شخص يستطيع إزالة تلك النفوذ التي تتحدث عنها
    Diyelim ki birisi bahsettiğin bu kozu ortadan kaldırabilir. Open Subtitles لنقل أن هناك شخص ما قادر، علي إزاحة تلك النفوذ التي تتحدث عنها؟
    Tamam, bak, diyelim ki birisi bu bahsettiğin kozu ortadan kaldırabilir anlaşma yeniden işler mi? Open Subtitles حسناً، لنقل أن شخص مـا، قادر علي محو ذلك النفوذ الذي أخبرتني عنه، هل سنعود لـإتفاقنا السابق؟
    Şu an elimde olan tek kozu neden kaybedeyim ki? Open Subtitles لماذا اتخلى عن النفوذ الوحيد الذي لدي الان
    O kozu ele geçirmeden yakalayamazsak yerini bulmak için fazla uğraşmamız gerekmeyecek. Open Subtitles ،إن لم نصل إليه قبل أن يحصل على تلك النفوذ فإننا لن نضطر للبحث
    Tek kozu tetikçi ağının hedefindeki potansiyel kurbanların listesi. Open Subtitles إنه يتلاعب بنا. النفوذ الوحيد الذي بحوزته هو قائمة للأشخاص المستهدفين من خلال شبكة القتلة المأجورين.
    Jakovic'in şirketi ordu için silah sistemleri yapıyor. Diskten vazgeçmez. kozu bu. Open Subtitles جوفوفيتش يمللك معلومات عن أصحاب النفوذ
    - Cüret edemezsin, çünkü yoksa elinde kozu kaybedersin. Open Subtitles -ثلاثة، إثنان ... -هو لن يهتم لأنك لا تملكين أي نفوذ.
    Kız kardeşimiz yanımıza geldiği anda Tristan ve Aurora'nın hiçbir kozu kalmayacak ve onların hakkından istediğimiz şekilde gelmekte özgür kalırız. Open Subtitles ولدى استعادة أختنا لن يعود لـ (تريستن) و(أورورا) أيّ نفوذ علينا وعليه سنكون أحرارًا لفعل أيّما نختار فعله بهما.
    Ona karşı kozu olan sensin. Open Subtitles أعني، أنك من تملك نفوذ عليه
    Yani beni pazarlık kozu olarak kullandın. Open Subtitles إذاً، استخدمتني كورقة مساومة بشكلٍ أساسي
    Louis'in senin üzerinde kozu olduğu sonucuna varmaya hakkım var. Open Subtitles (لويس)، قام بابتزازك
    Bu kozu gereğinden fazla bile elimde tuttum. Open Subtitles كنتُ أضمر وسيلة ضغط لوقت طويل
    Fakat söyledi, ve Louis Litt isim ortağı olma kumaşına sahip değil, yani sizin üzerinizde bir kozu olması gerek. Open Subtitles لكنهُ أخبرني , و(لويس ليت)ليسَ شريكٌ بالاسم بالشركة أساسيّ، ويعنيّ ذلك بأن لابدَ من أن لديهِ شيءٌ عليكما.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus