| Bu gözler hep uykularını kaçırdı. Onların ortasına kurşun sık. | Open Subtitles | هاتان العينان لم تتركاك تنام لعشر سنوات ضع الرصاصة بينهم |
| kurşun hayati organlarımı ıskaladı. Bir mucize eseri hayatta kaldım. | Open Subtitles | الرصاصة لم تصبني بالمناطق الحساسة انا حي , انها معجزة |
| Bu kapıdan çıkacak ilk kişi... kurşun yağmuruyla karşılaşacak anlaşıldı mı? | Open Subtitles | أول شخص سيخرج من الباب سيصبح سلطة رصاص هل فهتم ؟ |
| Boşver onları. Hesap almak yerine kurşun yemeği göze alamazlar. | Open Subtitles | ماذا سيفعلن مستحيل ان يعرضن انفسهن للرصاص من اجل الخزنة |
| Her şeyi öldürebilen bir silah. Sadece 4 kurşun kaldı. | Open Subtitles | هذا المسدس يمكنه قتل أيّ شئ و تبقى 4 رصاصات |
| kurşun izleri, bıçak yaraları ne de kırılmış parmak izleri hiçbiri yok. | Open Subtitles | لا جروح طلقات نارية أو سكين و لا اصبع مثني بسبب كسره |
| Bana yepyeni bir şey ver. Lanet bir kurşun yakalama numarasını bile denemez. | Open Subtitles | بالله عليك نريد شيئا جديدا انه لم ينفذ خدعة التقاط الرصاصة ولو لمرة |
| İlk kurbandaki çıkış yarasındaki dağılma eksikliği kabuklu kurşun kullanıldığına işaret ediyor. | Open Subtitles | صغر الفتحة التي خرجت منها الرصاصة في الضحية الأولى شبيه بقذيفة جاكيتيد |
| Yani orada olmasaydın, o kurşun seni değil beni vuracaktı. | Open Subtitles | أعني، إن لم تتواجد هناك لأصابتني تلكَ الرصاصة عوضاً عنك |
| Balistik dokuz milimetrelik kurşunu yeniden incelediğinde, kurşun senin silahınla eşleşecek. | Open Subtitles | خبراء القذائف يدرسونَ الرصاصة ذات الـ9 مليمترات وسيتضح انها تطابق سِلاحكَ |
| Cesetlerin yanında bulduğumuz silahtan çıkan kurşun kayıptı hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أتتذكّر الرصاصة المفقودة من المُسدّس الذي وجدناه بالقرب من الجثث؟ |
| Silah satıcıları, barutu, el altında bulundurmayı severler, ... ama barutun, tehlikeli olmak için kurşun içinde olması gerekmez. | Open Subtitles | تجار الأسلحة يحتفظون بالبارود لصناعة رصاص حسب الطلب لكن البارود ليس بحاجة لأن يكون في رصاصة حتى يكون خطرا |
| Hepsini kurşun kalemle çizerim. İlk zamanlarda Parkinson çok üzücüydü çünkü kalemi bile sabit tutamıyordum. | TED | أرسم بقلم رصاص بسيط. في بداية ، الشلل الرعاشي كان محزنا جدا، أنني لم أتمكن من الحفاظ على قلم رصاص ثابتا. |
| kurşun geçirmez yerine, kurşuna dayanıklı cam... ..denmesinin bir sebebi vardır. | Open Subtitles | هناك سبب لتسميته زجاج مضاد للرصاص وليس زجاج لا يخترقه الرصاص |
| Kafana o kadar çok kurşun sıkarım ki, tanrı bile seni tanıyamaz. | Open Subtitles | سأطلق على رأسك رصاصات عديدة حتى أنّ الرب نفسه لن يتعرّف عليك. |
| İki tane de başının arkasından yemiş. Etti sana dört kurşun. | Open Subtitles | اطلق عليها مرتين ثانية في رأسها . بما مجموعة اربع طلقات |
| Bir dakika sonra, masum bir adamın üstüne kurşun yağdırıyorsun. | Open Subtitles | وفي الدقيقة التالية ، كنت تضخ الرصاصات على رجلٌ بريء |
| Ama Jack adadan kaçtı ve o tek kurşun hala duruyor. | Open Subtitles | لكن جاك تمكن من الهروب من الجزيرة ولازالت تلك الطلقة معه |
| Kolumda ve bacağımda 30 kadar mermi saçması kafamda da bir kurşun vardı. | Open Subtitles | و ما يناهز الثلاثون شظيه فى ساقى و ذراعى و رصاصه اخرى فى رأسى |
| kurşun soldan gelmez. Hiç solak bir Japon tanıyor musun? | Open Subtitles | الرصاصه لا تأتي من اليسار هل تعرف يابانياً اعسر ؟ |
| 18 aydan fazla sürede, binlerce çocuğunda dahil olduğu 100.000 çevre sakini yüksek seviyede kurşun kirletilmiş içme suyuna maruz kaldı. | TED | لمدة 18 شهرًا، تعرض 100,000 ساكن محلي، بما في ذلك الآلاف من الأطفال الصغار، لمياه شرب ملوثة بمستويات عالية من الرصاص. |
| kurşun yarası bulunan en az iki kurban daha var. | Open Subtitles | هناك على الأقل ضحيتين أخرَيَيْن, جميعهم مصابون بجرح طلق ناري |
| Bu pigmentin serbest kullanımı ressam hastalığı olarak bilinen ve bugün kurşun zehirlenmesi adını verdiğimiz duruma sebep oldu. | TED | أدى الاستخدام الحر للصبغة الى مايعرف بمغص الرسامين، أو ما نسميه الآن بالتسمم بالرصاص. |
| Ve kimse, duvarlardaki kurşun delikleriyle ilgili bir şey söylemezdi. | Open Subtitles | ولا أحد قال أيّ شئ عن ثقوب الطلقات في الحوائط |
| Albert bir gangstere yakalandı, sen de bir kurşun yedin. | Open Subtitles | رجل العصابات أوسع ألبرت ضرباً، ثم تصاب أنت بطلق ناري. |
| Ve dört tane dokuz milimetre silahla birkaç kutu kurşun. | Open Subtitles | وأربعه مسدسات من 9 ملم مع بعض من صناديق الذخيرة |