| metroda bulduğumuz bıçağın üzerinden kan örnekleri aldık ve bugün apartmanda bulduklarımızla karşılaştırdık. | Open Subtitles | لدينا عينة من الدم من السكين التي استخدمت عليه في قطار الأنفاق وقارناها مع العينة التي وجدناها في شقته |
| - metroda birazcık huysuzlanıyorum. | Open Subtitles | أُصبح عكِر المزاج بعض الشيء في قطار الأنفاق أحقاً؟ |
| Bazen metroda dururdum. | Open Subtitles | لكني كنت أفكر بالتخلّص من نفسي كنت أقف في النفق أحياناً، |
| Bu metroda çok suç işlenirdi. | Open Subtitles | جرت العادة بوجود كثير من الجرائم بهذا النفق. |
| Rastlantı olarak onları görebilirsin onlar olduğunu bilmeden-- metroda veya bir barda. | Open Subtitles | اوقات تريهم بنفسك ولا تعرفى فى محطة القطار او فى الحانة |
| Jenny, sana Spence'in metroda jeton sattığını söylemiş miydim? | Open Subtitles | جيني ألم أقل لك بأن سبنس يبيع تذاكر مترو الانفاق |
| Şu arkadaşın bisikletine el koydum sonrasında beni metroda kaybetti. | Open Subtitles | لقد صادرتُ درّاجة ذلك الرجل، ومن ثمّ أضاعني في المترو. |
| metroda tanıştık, akşam yemeğine çıktık ve ona onu sevdiğimi söyledim. | Open Subtitles | لقد تقابلنا في محطة المترو أخذتها للعشاء ، وأخبرتها أني أحبها |
| Sokakta, metroda, restoranda karşılaşmamızın daha uygun olacağını düşündüm. | Open Subtitles | أوه ، لقد ظننت أننى سأكون بخير إذا تقابلنا في الشارع، في مترو الأنفاق في أحد المطاعم |
| Ooh! metroda giderken sana çok benzeyen birini gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيت توا شخصا يشبهك تماما في قطار الأنفاق |
| metroda giderken sana çok benzeyen birini gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيت توا شخصا يشبهك تماما في قطار الأنفاق |
| metroda porselenden biri vardı ve sonra da kırıldı. | Open Subtitles | لكن فى عربة قطار الأنفاق تحول شخص إلى بورسلين وتحطم |
| Tamam da "metroda vagon değiştirmeyin" gibi bir kural değil. | Open Subtitles | صحيح, ولكن أليست القوانين مثل "لا تمشون بين سيارات النفق" |
| Metro kartları gerçektir Jack, onları metroda kullanırsın. | Open Subtitles | بطاقات قطار النفق أشياء حقيقة ,جاك تستخدمهم في الأنفاق |
| Tamam, metroda bir kere seni pandiklemiş Amanda. | Open Subtitles | حسنا، لقد ضربكِ على مؤخرتكِ مرة واحدة في النفق يا اماندا |
| Ya metroda sarhoş olduğum için sızıp kaldım ya da bana ilaç verdi. | Open Subtitles | إما أني ثملت وفقدت الوعي في محطة القطار. أو أنه قام بتخديري. |
| Endişelendim ve metroda hiperventilasyon tuttu. | Open Subtitles | اصبحت متوترة وبدأث اللهث في محطة القطار. |
| Dün gece metroda bulundu. | Open Subtitles | وقد عثر عليها فى مترو الانفاق الليلة الماضية. |
| metroda, parkta, hava limanında, restoranda hatta bu konferansta bile belki hepinizin elinde veya cebinde cep telefonlarınız var. | TED | سواء كنت في المترو أو الحديقة أو المطار أو المطعم حتى في هذا المؤتمر جميعكم بأيديكم هاتفًا أو ربما في جيوبكم |
| Beklettiğim için özür dilerim fakat metroda bir patlama oldu. | Open Subtitles | اعتذر انك اضطررت للانتظار لكن يبدو انه حدث انفجار في محطة المترو |
| Bu sabah metroda bir kadının çantasından cüzdanını çaldı. | Open Subtitles | سرق محفظة سيدة من حقيبتها في مترو الأنفاق هذا الصباح |
| metroda kızın biriyle tanışıyorum ve ona bir gün içinde âşık oluyorum. | Open Subtitles | اقابل فتاة في قطار الانفاق ونقع في الحب لمدة يوم |
| Adam dört gün önce metroda yüzükoyun yere kapaklandı. | Open Subtitles | دعونا نضيق الاحتمالات، هلا فعلنا؟ قبل 4 أيام، فقد الرجل وعيه بمترو الأنفاق |
| Bir gün metroda reklamların olacak, hem İngilizce hem de İspanyolca. | Open Subtitles | يوما ما سيكون لديك إعلانا ً في الميترو باللغة الإنجليزية والأسبانية |
| Etraftakilerin ne düşündüğünü umursamadan metroda ağlamadan gerçek bir New Yorklu sayılmazsın. | Open Subtitles | لا ، لن تكوني كذلك حتى تبكي في قطار أنفاق ولا تهتمي بآراء من حولك |
| Beni metroda görmüş. Burada buluşalım diye mesaj bıraktı. | Open Subtitles | رآني على القطار و ترك لي رسالة لألاقيه هنا |
| Ben sekiz yaşındayken metroda kolum koptu. | Open Subtitles | عندما كنت في السابعة ذراعي اقتلعت بقطار الأنفاق |
| Tanıdığım tek Floyd, 15.Cadde'deki metroda saçımı kesen Koreli berberdi. | Open Subtitles | (فلويد) الآخر الذي عرفته كان حلاقاً كورياً إعتاد أن يحلق لي في الشارع الخمسين عند محطة القطار النفقي |