| Nihayetinde, o berbat kurabiyelerle mideni mahvetme hakkı da kendi ellerindeydi. | Open Subtitles | على كلّ حال، لك الحقّ في تدمير معدتك بذلك الكعك المريع. | 
| Çektiğin ağrıya ve karnındaki hassasiyete bakarak tüpün mideni delmiş olabileceğini düşünüyorum. | Open Subtitles | و الطراوة في بطنك أظن أنه من الممكن أن الأنبوب ثقب معدتك | 
| Bu iki etik ihlal altı hafta önce olsa senin mideni bulandırırdı. | Open Subtitles | هذان انتهاكان أخلاقيان في الست أسابيع المنصرمة كانتا لتسببا مغص في معدتك | 
| O zaman, senin şu aptal mideni eve götürüp, yerel yatağa atalım. | Open Subtitles | فاذاً دعينا نرسل معدتك الغبية الى البيب لكي ترتاح في سريرها | 
| mideni mi üşüttün acaba? | Open Subtitles | نزلة معوية او ... ـ | 
| Böyle bir anda mideni düşünmeyi bırakacak mısın? | Open Subtitles | ألا ستتوقفين في التفكير في معدتك في وقت كهذا؟ | 
| Bir kaç tane daha olursa mideni ameliyat etmeleri için seni kliniğe götüreceğim. | Open Subtitles | بضعة آخرون، سأعود بك إلى العيادة لنعالج معدتك المدمرة. | 
| İçindeki marşmelov mideni şişirecektir. | Open Subtitles | مستحيل سوف يقوم نبات الخطمي بالتوسع في معدتك | 
| Çünkü mideni yıkadılar, tatlım. | Open Subtitles | هذا لم كانوا مظطرين لغسيل معدتك , عزيزتي | 
| mideni yıkadılar, serum taktılar ve eve gönderdiler. | Open Subtitles | قاموا بغسل معدتك وأعطوك سوائل وريدية ثم أرسلوك إلى المنزل | 
| Gecenin bir yarısı, Schlomo mideni yakan altı mermiyle uyanmanın ne demek olduğunu takdir et. | Open Subtitles | أنت تستيقظ في منتصف الليل و ست رصاصات في معدتك ممدداً في بركة من دمك | 
| Güzel, herhangi bir değişiklik olursa, mideni iyi hissetmezsen, ya da herhangi bir şey olursa haber ver. | Open Subtitles | جيد اعلمينا إن حدثت تغيرات إن شعرتِ بألم في معدتك أو أي شئ | 
| Karnından giren kurşun, mideni ve bağırsaklarını delip geçerek, kaburgalarına saplanmış. | Open Subtitles | الرصاصة ببطنك ثقبت معدتك و جرحت الأمعاء استقرت بالضلع الخلفي | 
| Hey, sana votkayla mideni rahatsız etmemesi için zencefilli gazoz getirdim. | Open Subtitles | لقد أتيت لك بفودكا وبيرة لذا سيكون خفيف علي معدتك | 
| Ne yaparsan yap, mideni boş bırakma. | Open Subtitles | مهما كان ما تفعله، فلا يجب أن تترك معدتك خاوية أبدًا. | 
| Kesilmiş buz yiyorsun. mideni korumalısın. | Open Subtitles | أنتِ تأكلين البوضة المثلجة يجب أن تحمي معدتك | 
| 12 saat sonra bu kimyasal zincirleme bir reaksiyon başlatacak ve mideni eritecek. | Open Subtitles | سبتُدأ سلسلة من ردود الأفعال تلك التي ستُميع معدتك | 
| Ayrıca mideni karbonhidratlarla... doldurmalısın da diyor. | Open Subtitles | كما قالت تحتاج إلى معطف معدتك مع الكربوهيدرات. | 
| Tanrıya de ki, mideni hasta eden, rüyaların değil. | Open Subtitles | أخبر الله أنَّ ليسَ أحلامك ما تجعل معدتك تؤلمك | 
| - mideni falan üşütmedin sen. | Open Subtitles | - ليس لديك نزلة معوية. | 
| "Bu çok zengin bir besindir ve senin mideni koruyacak." | Open Subtitles | "هذا طعام دسمُ جداً وهو سَيَحْمي معدتكَ. ساعدْك للتَمَتُّع به." | 
| mideni ve heyecanını yatıştıracak bir şeyler verebilirim. | Open Subtitles | أستطيع أن أعطيك شيئا ليهدأ معدتكِ و هلعكِ |