| Bana hangisi olduğunu söyleyecek misin, yoksa aklını mı okumam gerekecek? | Open Subtitles | هل ستخبرنى أى واحد , أم على ان أقرأ أفكارك ؟ |
| Aslında, çok fazla şey okumam. | TED | في الحقيقة انا لا أقرأ كثيراً .. عن أي شيء |
| Sıradaki şiir, beğenilerimi, okuduklarımı ve bir yetişkin olarak okumam gerekenlerle ilgili yaklaşımımı gerçekten değiştirdi. | TED | الآن القصيدة التالية غيرت ما أحب وما أقرأ وما شعرت به كشخص ناضج |
| Kabul ediyorum, kitabını işi kabul etmeden önce okumam gerekirdi. | Open Subtitles | كان يجب عليَّ قراءة كتابكِ قبل أن أقبل بهذه الوظيفة |
| Dinleyin, bugünlük dedikoduya katılamayacağım çünkü okumam gereken birçok kitap var. | Open Subtitles | اسمعي ، سوف اتخطى الخمر اليوم لان لدي الكثير من القراءة |
| Özür dilerim, genelde sigara tabakalarındaki yazıları okumam. | Open Subtitles | أنا آسفة. عادة لا أقرأ علب السيجارات الخاصة. |
| Kanunlara göre itham edildiğiniz suçtan hüküm giymeden önce dosyanızı size okumam gerekli. | Open Subtitles | وطبقاً للقانون يجب عليَّ أن أقرأ الملف الخاص بك قبل أن أوجه لك الإتهام. |
| Gazete okumam. Televizyon seyrederim. | Open Subtitles | أنا لا أقرأ الصحف, أنا أشاهد التلفاز فقط |
| Ancak, hareketimiz adına, bu hazırlanmış demeci okumam istenildi. | Open Subtitles | طلب مني أن أقرأ هذا التصريح المعد بأسم الحركه |
| Bulaşık yıkamam, etrafı toplamam, yemek yapmam ve kitap okumam. | Open Subtitles | لا أقوم بالغسل ولا أنظف القبو ولا أعد العشاء ولا أقرأ |
| Önce Cumartesi günü bilgisayar eğitimine mahkûm edildim. Bilgisayarlar hakkında kitaplar okumam lazım şimdi. | Open Subtitles | أولاً لدىّ أساسيات حاسوب يوم السبت الآن, أود أن أقرأ بعض كتب الحاسوب |
| İncil'i okumam dört yılımı aldı. | Open Subtitles | اظطررت الانتظار اربعة سنوات لاتعلم قراءة الانجيل |
| Şimdi izin verirseniz gidip evlat edindiğim Kamboçyalı yetime masal okumam lazım. | Open Subtitles | والآن اعذروني ، فعلي قراءة قصة لليتيم الكمبودي الذي تبنيته |
| Saçmalıkları okumam ama o kitabı okurdum. | Open Subtitles | أود قراءة هذا الكتاب على أن أقرأ القزاره. |
| Amerikalı çocuklar beni aralarına almıyorlar, ...bu yüzden okula gitmeyi hiç sevmiyorum, ama okumam yazmam var. | Open Subtitles | اولاد الأمريكان لن يلعبوا معي لذلك أنا لا أحب أن أذهب إلى المدرسة .لكنني أعرف كيفية القراءة على أي حال |
| Bazen doğum günü şarkısını söyleyebilmek için pastadaki adı okumam gerekiyordu. | Open Subtitles | أحياناً كنت أضطر لقراءة الاسم الموجود على الكعكة لأعرف لمن أغني |
| Gerçekten, yani kimi okumam gerektiğini söylersen, okuyacağıma söz veririm. | Open Subtitles | بجدية, كما تعلمين اذا اخبرتيني من علي ان اقرأ له أعدك أنني سأقرأه |
| Bir kopyasını da bana ver. O bitirene kadar okumam vallahi. | Open Subtitles | اعطني نسخة أعدك أنني لن أقرأها إلا عندما تنتهي هي |
| Öncelikle muhtemelen Fransızca öğrenmem ve akabinde onu Fransızca okumam gerek. | Open Subtitles | يجب على الأرجح أن أتعلم الفرنسية أولا ومن ثم أقرأه بالفرنسية |
| Bana okumam için kitap veya ailemle izlemem için film veya iletişime geçmem için arkadaş önermeleri konusunda onlara yardım ediyor. | TED | يساعدها ذلك على اقتراح كتب علي لأقرأها أو أفلام لتشاهدها عائلتي أو أصدقاء نتصل بهم. |
| - Evet, okumam gereken çok kitap var. | Open Subtitles | نعم ، حصلتُ على الكثير من الكتب لقراءتها |
| Bu kadar salak bir kitabı tuvalette bile okumam ben. | Open Subtitles | هذا الكتاب احمق جداً وانا حتى لا استطيع ان اقرأه في حمام |
| Ama işte görmem gereken birkaç kişi, okumam gereken birkaç kitap var. | Open Subtitles | لكن كما تعرف عندي اناس يجب أن اراهم وأكوام كتب يجب أن اقرأها |
| Araba kazası raporu. okumam gerektiğini düşünmedim. | Open Subtitles | تقرير حادث السيارة، لا أعتقد بأن علي قراءته |
| Üzgünüm yapamam. Şu senaryoyu okumam lazım. | Open Subtitles | آسف، يستحيل لديّ سيناريو لأنهي قرائته |
| Yani, bu gece okumam için çok fazla şey vardı zaten. | Open Subtitles | حسنًا، كان هنالك الكثير من الأشياء عليّ قرائتها الليلة على أيّ حال |
| Dudak okumam çok kötü olmalı, çünkü odada hasta bir çocuk varken acı şekerlerden bahsediyor olamazlar. | Open Subtitles | قرائتي للشفاه سيئة" "فلا يمكن أنهما يتحدثان عن كرات الحلوى" "وطفل مريض في الغرفة |