| Haklı olduğumu biliyorsun, peder. Bana güvenmelisin. | Open Subtitles | أنت تعرف أنني على حق يا أبتي يجب أن تثق في |
| Sana ihtiyaç duyduğumuz yer orası Bobby. Haklı olduğumu biliyorsun. | Open Subtitles | هناك حيث نحتاجك، بوبي و أنت تعلم أني محق |
| Adalet Bakanlığı'nın Güney Bölgesi'nde asistan olduğumu biliyorsun değil mi? | Open Subtitles | أنت تعلم أنني مساعد محامي الولايات المتحدة للمنطقة الجنوبية.أليس كذلك. |
| Ona aşık olduğumu biliyorsun. Bunu nasıl yapabildin? | Open Subtitles | كنتِ تعرفين أنني معجبة به كيف تفعلين هذا؟ |
| Ben gelip giderim ama sen her zaman Sektörün içinde sıkışıp kalacaksın ve haklı olduğumu biliyorsun. | Open Subtitles | أنا يمكنني المجيئ و الذهاب لكنكِ ستُحاصرينَ دائماً في القطّاع و أنتِ تعلمين أني محق |
| Haklı olduğumu biliyorsun, değil mi? Ben sana yapsam hoşuna gider miydi? Lütfen! | Open Subtitles | أنت تعلمين أنني محق ماذا لو كنت أفعل هذا معك ؟ |
| Onun adını söyleyemezsin, çünkü benim haklı olduğumu biliyorsun! | Open Subtitles | لا تستطيع نطق اسمه لأنك تعرف أني محق هيا قله قل اسمه. |
| Yapma. Haklı olduğumu biliyorsun. Bu işi yapamayacak kadar meşgulsün. | Open Subtitles | بحقّك، تعرف أنني مُحقّة أنت مشغول جداً عن هذا |
| Haklı olduğumu biliyorsun. | Open Subtitles | و لكنك لم تفعل انت تعرف أنني محق إنه لعبة بأيدينا |
| Senin için burada olduğumu biliyorsun değil mi? Sadece neler olabileceğini tahmin ettiğinden emin olmak istiyorum. | Open Subtitles | تعرف أنني هنا من أجلك، أليس كذلك؟ أود فقط التأكد من أنك تدرك ما يمكن أن يحدث. |
| Sana ihtiyaç duyduğumuz yer orası Bobby. Haklı olduğumu biliyorsun. | Open Subtitles | هناك حيث نحتاجك، بوبي و أنت تعلم أني محق |
| Şunu biliyorum ki... o da senin için fazlasıyla iyi olduğumu biliyorsun. | Open Subtitles | أنني أعلم أنك تعلم أني أفضل من أن أكون من نصيبك |
| - Paramı istiyorum. - Bu işte iyi olduğumu biliyorsun. | Open Subtitles | ـ أود الحصول على أموالي ـ تعلم أنني سأدفع لك |
| Senin dostun olduğumu biliyorsun, ancak şu sıralar Roma'nın gözü üzerimde. | Open Subtitles | أنت تعلم أنني صديقك لكنني مهدد من قبل روما |
| Sunaina, romantizm konusunda biraz zayıf olduğumu biliyorsun. | Open Subtitles | سوناينا.. أنت تعرفين أنني ضعيف قليلاً في الرومانسية.. |
| Tamam, ne yaptığını biliyorum, çünkü senin büyük bir hayranın olduğumu biliyorsun ve kadınlara özgü oyunlarını kullanarak, sana söyleyemeyeceğim şeyleri bana söyletmeye çalışıyorsun, ama sana söyleyemem. | Open Subtitles | حسنا, انا أعرف ماذا تفعلين لأنك تعرفين أنني معجب ببرنامجك تحاولين استغلالي لكي أقول لك اشياء لا أستطيع أن أقولها لكنني لا استطيع أن أخبرك بها |
| Rüyalarıma bağlı olduğumu biliyorsun. | Open Subtitles | تعلمين أني متزوج بالفعل من أحلامى |
| Duruşmadan önce gergin olduğumu biliyorsun. | Open Subtitles | تعلمين أنني أصبح متوتراً جداً قبل المحاكمة |
| Böylece artık sana borçluyum ve sen bu işte iyi olduğumu biliyorsun. | Open Subtitles | لأني أدين لك بمال الآن، وأنت تعرف أني سأسدده. |
| Konuşmak istediğin herhangi bir şey varsa evde olabilecek bir şey veya her neyse burada olduğumu biliyorsun, tamam mı? | Open Subtitles | إذا أردتِ التحدث معي حول أي شيء.. حول ما يجري في المنزل أو أي شيء.. فأنتِ تعرفين أني هنا, حسنا؟ |
| İnatçı olduğumu biliyorsun, Teal'c, ama bu savaş, sanırım, kazanamayacağım bir savaş. | Open Subtitles | تعرف أنّي عنيد يا (تيلك)، لكنّي أخشى أنّها معركة لن أفوز بها |
| Başarılı olduğumu biliyorsun çünkü dairemi ve şu an giydiğim kıyafetlerimi gördün. | Open Subtitles | و انت تعرف بأني ناجحة في حياتي لأنك رأيت شقتي والملابس التي أرتديها |
| Ne denli stres altında olduğumu biliyorsun. | Open Subtitles | ثم حصلت على ترقية و انت تعلم انني متوترة |
| Annemi gördüm, ve kanı, benim barışçı olduğumu biliyorsun. | Open Subtitles | شاهدت أمي، والدماء وأنت تعلم بأني من النوع المسالم |
| Ve kafandaki onca nörotoksine rağmen, haklı olduğumu biliyorsun. | Open Subtitles | وتحت كلّ تلك السموم العصبيّة في رأسكِ، أنتِ تعرفين أنّي مُحق. |
| Denemeler konusunda ciddi olduğumu biliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | انت تعرف انى جاد عن الاختبار ، اليس كذلك؟ |
| Demem o ki, eğer bunlar daha az kolay gelmeye başlarsa senin yanında olduğumu biliyorsun değil mi? | Open Subtitles | أقصد، على سبيل الاقتراح فحسب، إن أصبح الوضع أقل هوانًا بأي وقت فإنّك تعلم أنّي لجوارك دومًا، صحيح؟ |