| O adam oradaysa eve gitmek istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد الذهاب للمنزل ولا سيما وهو موجود هناك |
| Eğer oradaysa, ortağın da kalmayacak. | Open Subtitles | وإذا هو موجود هناك أكيد سيكون شريكك معه ايضاًَ |
| O adam oradaysa eve gitmek istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد الذهاب للمنزل ولا سيما وهو موجود هناك |
| -Chopper oradaysa olmaz. -O zaman kuyuya seni yollarız. | Open Subtitles | ليس بوجود شوبر هناك- إذا كان موجوداً سنرسلك للداخل- |
| oradaysa saçma bir şey söyle. | Open Subtitles | ان كان موجوداً, قولي اي شئ مجنون |
| Ama eğer bilgi oradaysa, ki orada olduğuna inanıyorum onu düzeltebileceğini düşünüyorum. | Open Subtitles | لكن لو ان المعلومات موجودة هناك والتي أصدق بوجودها أفكر أنه قد تتمكنين من استعادتها |
| Ama eğer uzaylılar oradaysa, galaksideki tüm bilgilerin toplamına kıyasla tüm bunlar hiçbir şey. | Open Subtitles | ولكن إذا كانت المخلوقات الفضائية موجودة هناك, كلّ ذلك هو لا شيئ مقارنة مع مجموع المعرفة في المجرة. |
| Onu ve eğer oradaysa misafirini gözaltına almanı istiyorum. Walt ve kızıyla beraber. | Open Subtitles | واريدك ان تقبض علية وعلى الضيف اذا كان لايزال هناك و والت وبنتة |
| Tanrın gerçekten oradaysa, haline bakıp gülüyordur. | Open Subtitles | إن كان إلهك موجود هناك فإنه يضحك علينا |
| Eğer oradaysa, benim uzmanlığıma ihtiyacınız olacak. Her adımını biliyorum. | Open Subtitles | وإن كان موجوداً هناك، فستحتاج إلى خبرتي |
| oradaysa burnunu çek. | Open Subtitles | تنشّق فقط إذا كان موجوداً |
| Onu ve eğer oradaysa misafirini gözaltına almanı istiyorum. Walt ve kızıyla beraber. | Open Subtitles | واريدك ان تقبض علية وعلى الضيف اذا كان لايزال هناك و والت وبنتة |