| Hazineyi kraliçeyi devirmek için kullanmayı planlıyordu. O zamanki kraliçemiz kimdi? | Open Subtitles | حيث إنه يخطط لاستعمال ذاك الكنز لاسقاط ملكتنا العظيمة ما اسمها؟ |
| Kızna güvenli bir yer bulmak için kız kardeşine gitmeyi planlıyordu. | Open Subtitles | كان يخطط ان يذهب لااخته ليبحث عن مكان امن ل ابنته |
| Genç insanların yolun ortasında polis veya asker ile arkadaşlık kurduğunu gördüğünüzde, bilin bunu daha önce birileri planlıyordu. | TED | عندما ترى شبابا يخرجون للشوارع يحاولون التودد للبوليس او العساكر، كان احدهم يخطط لهذا مسبقاً. |
| Bir kaç oyun günü sonra ortaya çıktı ki bu zengin ülke tüm dünyaya hakim olabilmek için askeri bir saldırı planlıyordu. | TED | و بذالك و بعد عدة أيام في اللعبة تبين لنا أن هذه الدولة الكبيرة كانت تخطط لحملة عسكرية للسيطرة على العالم. |
| Öyleyse en başından beri buraya takip edilmeyi ve gizlice kaçmayı planlıyordu. | Open Subtitles | إذا من البدأ,خطط بأن يطارد إلى هنا ومن ثم يهرب بسرية |
| Şimdi, düşman bölgesinin derinliklerine havadan yardımla beraber akın yapmayı planlıyordu. | Open Subtitles | الأن هو يخطط للأغاره على عمق العدو على أن يحصل على إمدادته من الجو |
| Jean-Claude bütün kışı burada geçirmeyi planlıyordu. | Open Subtitles | جين كلود كَان يخطط لقضاء الشتاء الكامل هنا. |
| Karısıyla romantik bir kaçamak planlıyordu, hatırladın mı? | Open Subtitles | فقط كان يخطط لرحلة رومنسية مع زوجته، أتذكرين؟ |
| Mr. Larsen, anladığımız kadarıyla Elliott D'Souza dergiyi... kapatmayı planlıyordu. | Open Subtitles | سيد لانسر نحن فهمنا بأن السيد إليوت دي سوزا كان يخطط لاغلاق مجلتك |
| Yemek servisi dışında ne yapmayı planlıyordu? | Open Subtitles | لا يمكن ما الذي كان يخطط له بالاضافة الى عمله للسـاندويشـات والبطاطا المقلية |
| Gordon'ın, efendim. Aylardır bunu planlıyordu. | Open Subtitles | فكرة جوردان سيدي،، لقد كان يخطط لها من أشهر |
| Şüphesiz ki bunu Bree Van De Kamp evlenme teklifini kabul ettiği andan beri planlıyordu. | Open Subtitles | بالفعل فقد بدأ يخطط منذ أن وافقت بري على الزواج منه |
| Çünkü başından beri bir şey planlıyordu. | Open Subtitles | لأنه كان يخطط لشئ ما منذ البداية، وأنا أعلم ذلك |
| Belki de binayı ele geçirmeyi planlıyordu. | Open Subtitles | ربما كانت تخطط للإستيلاء على المبنى بأكمله |
| Bize teşekkür etmeliler. Onları devirmeyi planlıyordu. | Open Subtitles | يجب أن يشكروننا لقد كانت تخطط للإطاحه بهم |
| Tahmin etmeliydim. Başından beri bunu planlıyordu. | Open Subtitles | كان يجب أن أعلم , لقد كانت تخطط لهذا الأمر كله |
| Cennette 72 bakiresiyle birlikte uyanmayı planlıyordu. | Open Subtitles | قال انه خطط لدخول الجنة مع 72 عذراء مره واحدة |
| Başından beri Charlie'yi hurdalıkta öldürmeyi planlıyordu. | Open Subtitles | لقد خطط مسبقاً لموت تشآرلي في ساحة الخردة |
| - Bir çocuk almayı planlıyordu ama iki çocuk aldı. | Open Subtitles | كان ينوي خطف ولد واحد و لكن انتهى المطاف بولدين |
| Evet, gelmeyi planlıyordu ama kendini iyi hissetmiyor. | Open Subtitles | كانت تُخطط لهذه الرحلة لكنها لم تشعر بتحسن المسكينة |
| Kimseye söylememişti ama şirketin iyi niyetini göstermek adına hayvan hakları hareketine yüklü miktarda bağış yapmayı planlıyordu. | Open Subtitles | لمْ يُخبر أحداً، لكنّه كان يُخطط لإعلان تبرّع كبير لحركة حقوق الحيوان كدليل على صدق الشركة. |
| İngilizler ise Fiedler'in yardımıyla onu öldürmeyi planlıyordu. | Open Subtitles | بينما البريطانيون بمساعدة " (فيدلر)" خططوا لقتله. |
| Belki de Dr. Collier bu kadınla kaçmayı planlıyordu. | Open Subtitles | ربّما كان الدّكتور كولير يخطّط لبدء معاشرة هذه المرأة |
| Eşi ile bir gezi yapmayı planlıyordu. | Open Subtitles | أظن أنه كان يفكر في أخذ زوجته في رحلة |