| Bilinçliliğe sıkıca bağlanmadan bir tepki oluşturmak on yıllar, hatta daha fazla sürebilir. | Open Subtitles | وربما يستغرق عقود أو أكثر لخلق إستجابة قبل أن يستقر فى الشعور والوعى |
| Saniyeler de sürebilir, saatler de. Ehliyeti alırken öbür parmak izini vermiş olabilir. | Open Subtitles | قد يستغرق ثوان، أو ساعات إذا إستعمل الإبهام الآخر من أجل رخصة القيادة. |
| DNA testi haftalar sürebilir ve bu kadar zamanımız yok. | Open Subtitles | إختبار الحمض النووي يستغرق أسابيع وليس لدينا الوقت الكافي لذلك |
| Kalıp tamir edebilirim. Üç, dört, hatta beş gün sürebilir. | Open Subtitles | لربما يمكنني البقاء وإصلاحها سيستغرق الأمر 3، 4، 5 أيام |
| Hikâyeniz bir günde değişmeyecek: Yıllar sürebilir ve çok zor olabilir. | TED | لا يمكنك أن تغير قصتك في ليلة واحدة؛ قد تستغرق سنوات وقد تتعرض لكثير من الألم. |
| Gidecek başka bir yer bulacaklar ama bu... bu birkaç gün sürebilir. | Open Subtitles | سوف يجدون مكان اخر للمكوث فيه ولكن قد يستغرق ذلك عدة أيام |
| Yani insanların sorunları çözebilme hünerlerine güvenmek zorundayız ama bu on yıl veya daha fazla sürebilir. | TED | لذلك عليك الإعتماد على إبداع الناس كونهم سيحلون المشاكل، ولكن ذلك قد يستغرق عقدا من الزمن أو أكثر على طول الطريق. |
| Normalin üç katı dolu bir gelen kutusuyla güne başladığınızda bunu temizlemek 9 kat daha uzun sürebilir. | TED | إذ أن الاستيقاظ على صندوق وارد يحوي ثلاثة أضعاف ما يحويه في العادة قد يستغرق تسعة أضعاف الزمن اللازم لإنهائه. |
| Üstelik bu süreç birkaç hafta da sürebilir, birkaç ay da. | TED | وهذا يستغرق من أسابيع قليلة لأشهر قليلة. |
| Bu iş, beş dakika da sürebilir, bir saat de. | Open Subtitles | قد يستغرق الحديث خمس دقائق وقد يستغرق ساعة |
| Yakalamanız bir hafta sürebilir. | Open Subtitles | وربما يستغرق الأمر منك أسبوعاً للقبضعليه. |
| 6 ay sürebilir, bir veya iki yıl yine de onu bulacağım. | Open Subtitles | قد يستغرق الأمر نصف عام, أو عاماً أو عامين لكنني سوف أعثر عليه. |
| - Her yere. Merkez kayıtların mikrofilmi hariç. Günler sürebilir. | Open Subtitles | باستثناء ميكرو فيلم موجود في ملف مركزي وسوف يستغرق عدة أيام للتحقق من ذلك |
| Bir eskortun birkaç elma toplayıp bir adamı sepetlemesi ne kadar sürebilir ki? | Open Subtitles | كم سيستغرق الوقت لكي لتلتقط عاهرة بعض من التفاح وأن تضربه بقوة ؟ |
| İstediğimizi alacağız. Ama biraz uzun sürebilir. | Open Subtitles | سنحصل على ما نريده لكن هذا سيستغرق وقتاً |
| Buluğ çağının yaralarının iyileşmesi yıllar sürebilir. | Open Subtitles | أتعرف أنّ جِراح المُراهقة قد تستغرق سنوات لتلتئم ؟ |
| Sevgi ve nefret ilişkisi çok uzun bir zaman sürebilir. | Open Subtitles | علاقة الحب والكراهية يمكن أن تستمر لفترة طويلة جدا. |
| Bu bir yıl sürebilir. Arkadaşın olarak, senin için endişeliyim. | Open Subtitles | .أمر الطلاق قد يستمر لعام وكصديق لكِ، أنا قلقٌ عليك |
| Bu dahab çok yardım için ağla durumu. Bu saatlerce sürebilir. | Open Subtitles | سيأخذ هذا ساعات حسناً ستظلين في بيتك هذه الليله ؟ |
| Bu ciddi bir suçlama, Albay. Duruşmalar birkaç günden daha fazla sürebilir. | Open Subtitles | إنها تهمة عقوبتها الموت و ستستغرق اكثر من بضعة ايام |
| Bir ilişki ancak böyle sürebilir değil mi? | Open Subtitles | حسناً هذه الطريقة الوحيدة لجعل علاقتنا تدوم صحيح |
| Sabırlı olmalısınız, iyileşmesi aylar sürebilir. | Open Subtitles | الصبر. هذا النوع من الأمراض يمكن أن يدوم لأشهر. |
| Ama geri dönmemiz uzun sürebilir. | Open Subtitles | لكن يمكن أن نستغرق وقتاً طويلاً حتى نعود إلى البيت. |
| Kodlar olmadan, saatler hatta günler sürebilir. | Open Subtitles | فبدون الشفرة قد يستغرقهم الأمر ساعات أو أيام |
| Evine ne zaman dönersin bilmiyorum. Çok uzun sürebilir. | Open Subtitles | لا أعلم متى ستعودين للوطن، قد يأخذ وقتا طويلا |
| Psişik olarak dillerini öğrenmek saatler hatta günler sürebilir. | Open Subtitles | سأستغرق ساعات , ربما أيام لأتعلم لغتهم بشكل روحي |
| Anlaşmayı geri çevirirsek dava yıllarca sürebilir ve sonunda hiçbir şey alamayabiliriz. | Open Subtitles | اذا رفضنا التسوية, من الممكن أن تطول القضية لسنوات، وننتهى بعدم الحصول على أى شئ |
| Yıllar sürebilir... milyonlarca cana mal olabilir. | Open Subtitles | وهذا يُمْكِنُ أَنْ يَستغرقَ السَنَواتَ ويكلف ملايين من الأرواح |