"sütunlar" - Traduction Turc en Arabe

    • الأعمدة
        
    • أعمدة
        
    • العمود
        
    • ركائز
        
    • أعمده
        
    sütunlar ve zemin Atlantik'in içinden çıkarılan çizgili yapraktaşlarından, bu korkunç geçişin anısına. TED تُصنع الأعمدة والأرضية من الصخور الإسمنتية المنجرفة من المحيط الأطلسي، وهو تذكير بذلك العبور المريع.
    Bu sütunlar arafta bekleyecek ve linç olan eyaletlere yerleştirilecek. TED ولكن تلك هي الأعمدة المؤقتة، تنتظر تطهير أرواحها، كي تذهب إلى جميع المفاطعات التي حصلت فيها الإعدامات.
    Bu sütunlar Haçlı seferleri sırasında Bizans'ın yağmalanmasının ardından ganimet olarak getirildi. Open Subtitles هذه الأعمدة هنا أعيدت إلى هنا بعد أن نهبها البيزنطيون خلال الحملة الصليبية
    Belki altından sütunlar. Open Subtitles أنا لا أعرف ، وربما بعض أعمدة ذهبية و النمور البيضاء
    Yemek odası için servi ağacından sütunlar bakıyoruz. Open Subtitles نعم ، نحن ...... نتطلع الي أعمدة خشب السرو لغرفة الطعام
    Bu boru şeklindeki sütunlar Buda'yı ayakta tutmakta çok önemli. Open Subtitles هذا العمود الإنبوبي العمود الأساسي للبوذه
    Aşağıda, biriken kardan yukarıda tutmak için tüm binayı sekiz metre daha yükseltebilecek sütunlar var. Open Subtitles تحته، هناك ركائز يُمكنها رفع المبنى بأسره حتّى ثمانية أمتار لتبقيه فوق الثلوج المتراكمة
    Üzerinde sütunlar olan bir yer vardı, seni çekmiştim ve sen buna bayılmıştın. Open Subtitles رأيت صورة بيت ذا أعمده فذهبنا لرؤيته وقد أعجبك
    Akşam karanlığı çökerken kalan sütunlar kendi fırlatma konumlarına yerleşmiş olacaklar. Open Subtitles خلال بعد الظهيرة، ستتّخذ باقي الأعمدة وضعية التشغيل.
    Çok güzel, cam gibi sütunlar. Open Subtitles لدينا هذه الأعمدة الجميلة الصافية كالزجاج
    Çok güzel, cam gibi sütunlar. Open Subtitles لدينا هذه الأعمدة الجميلة الصافية كالزجاج
    Bu sütunlar 2500 yıl önce Satürn'e adanmış olan Roma forumundaki en eski tapınaktan geriye kalanlar. Open Subtitles هذه الأعمدة هي كل ما تبقى من أقدم معبد في المنتدى الروماني كان مكرساً لأجل كوكب زحل قبل 2500 سنة
    - Önemli olan sütunlar... Open Subtitles الحقيقة تلك الأعمدة
    Gazeteler için sütunlar yazdım. Open Subtitles كتبت الأعمدة للصحف
    Hayır, yolumda sütunlar vardı. Open Subtitles لا، لقد كانتْ الأعمدة أمامي.
    Fillerin olduğu sütunlar yapmışlar. Open Subtitles كان لديهم أعمدة من الفيلة هنا.
    Donmuş lavlardan oluşan bu sütunlar birer birer yüzeyden ayrılmış ve şiddetli bir akıntı tarafından sürüklenerek duvar çeperinin içeri göçmesine, çavlanın ise genişlemesine yol açmıştır. Open Subtitles استخرج السيل العارم أعمدة الحمم المتجمدة هذه واحداً تلو الآخر من الطبقة الصخريّة السطحيّة وحملها بعيداً، مما تسبب بتراجع الحائط الصخريّ واتساع الفيضان.
    Düzlüklerde yükselen 300 metrelik sütunlar, tepeler, yüksek ovalar milyonlarca yıllık jeolojik savaşın anıtlarıdır. Open Subtitles تُعتبر أعمدة وهضاب وتلال الحجر الرمليّ التي طولها ألف قدم والمرتفعة فوق السهول نصباً تذكاريّة لملايين سنين المعركة الجيويوجيّة.
    Bunu çevreleyen duvarda da düzenli aralıklarla dizilmiş sütunlar görüyoruz. Open Subtitles بِناء بيضاوي و الجدار المُحيط بها يحوي في فُرجات مُنتظمة أعمدة أصغر بشكل حرف ال "تي"
    Ve sütunda yaptığın şey, diğer sütunlar ile dengeli olmalı. Open Subtitles والهراء الذى تفعله أنت فى عمود يجب أن يتوازن مع العمود الثاني
    kuzeyindeki harabeye döndürülmüş sütunlar kadar dokunaklı. Open Subtitles -و لاشىء اكثر بلاغة من هذا العمود الذى يقف فى مكام مقفر -على بعد حوالى 200 ميل من اليونان الحديثة
    Kıvrımlı kenarları rüzgârı saptırıyor ve üstünde durduğu sütunlar biriken kardan uzaklaşmak için yükseltilebiliyor. Open Subtitles تقمع جوانبها المنحنية الريال كما تقف على ركائز متينة يمكنها أن ترتفع لاستيعاب الثلوج المتراكمة
    Üzerinde sütunlar olan bir yer vardı, seni çekmiştim ve sen buna bayılmıştın. Open Subtitles رأيت صورة بيت ذا أعمده فذهبنا لرؤيته وقد أعجبك

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus