| Biraz Chewlies sakızı alacağım. | Open Subtitles | تفضل الان انا زبون انا سوف اشتري علكة تشولايز حسنا؟ |
| Kutsanmış Bakir Böğürtlen, Naneli On Emir, İncil sakızı." | Open Subtitles | التوت العذراء وصية النعناع ، علكة الكتاب المقدس |
| Hey Gina! Yeni göz kalemlerini diz ve ağzından o sakızı da at! | Open Subtitles | اسمعي يا جينا قومي بتفريغ أقلام الكحل الجديدة وابصقي تلك العلكة من فمك |
| "Durmadan sakız çiğniyor." sakızı hep ağzında. | Open Subtitles | .تمضغ العلكة بشدة .فهي تمضغ العلكة طوال الوقت |
| Ama o sakızı patlatışı bizle konuşurkenki gergin tavrı biraz tuhaftı. | Open Subtitles | لكن طريقتها في مضغ اللبان طوال حديثها معنا أقلقني ذلك قليلاً |
| Bu çöpteki sakızı yediğin zamandan da berbat bir durum. | Open Subtitles | هذا أسوأ من تلك الفترة التي قمت فيها بأكل علكة الفقاعات من القمامة براين .. |
| Nikotin sakızı çiğnediğin için ağzının tadı değişti. | Open Subtitles | أنت تلوك علكة نيكوتين فهي تتلاعب بالحرارة داخل فمك |
| Gerçekten neye ihtiyacın olduğundan emin değildim o yüzden bu diş fırçasını ve birkaç tıraş bıçağı ve çöpten onun çiğnediği birkaç sakızı aldım. | Open Subtitles | لم اعرف ما تريدونه حقاً .لذاأحضرتفرشاةشعر. و بعض شفرات الحلاقة و علكة من القمامة كان قد مضغها هذا مقرف , أعرف .لكن. |
| On dakika kadar önce bana ateş sakızı almaya gitmişti. | Open Subtitles | هل يعلم أحدكم أين هو آنج ؟ لقد غادر منذ عشر دقائق ليحضر لي علكة نارية |
| Her ne de olsa bir sakızı ve bir kamyoneti hak ettin bu arada kamyonetin yolculuğu hapishaneye doğru. | Open Subtitles | ما صوّتنا عليه كان عن نيلكَ علكة من عدمه في الشاحنة العائدة إلى السجن |
| Ve sen de gün boyunca nikotin sakızı çiğniyorsun. | Open Subtitles | و أنت .. تقوم بمضغ علكة النيكوتين هذه طيلة اليوم |
| Çıkar şu sakızı. Patlatıp durma artık. | Open Subtitles | ارمي هذه العلكة لقد سئمت من هذه الفرقعات |
| Çıkar şu sakızı. Patlatıp durma artık. | Open Subtitles | ارمي هذه العلكة لقد سئمت من هذه الفرقعات |
| Tabak için sakızı seninle değiş tokuş edeceğim. | Open Subtitles | حسناً، أعطيني العلكة. سأبادلكِ العلكة بالصحن. |
| Tamam, eğer şimdi hepimiz olgun gibi davranırsak ver o sakızı bana, tüm herşeyi hızlıca halledebiliriz. | Open Subtitles | اذاً نستطيع جميعا ان نكون ناضجين أعطني العلكة نستطيع جميعا ان نتخطى هذا أسرع |
| Bu dünyanın en inanlımaz, en olay yaratacak sakızı! | Open Subtitles | إنه أروع وأعجب لبان في العالم، اللبان المدهش |
| Haydisene. Seni içeri götürüp saçındaki sakızı çıkartalım. | Open Subtitles | هيّا ، لنأخذك للداخل ونزيل اللبان العالق بشعرك |
| Annem, ruhu şad olsun her zaman, tiftik bir kazaktan sakızı çıkarmanın en iyi yolunun gazyağı olduğunu söyler. | Open Subtitles | قالت أن أسهل طريقة لأزالة العلكه من الملابس هي بإستخدام غاز الكيروسين |
| Eğer bu sakızı çıkaramazsam evlenmek zorunda kalacağız. | Open Subtitles | نحن ستكون لدينا ل، ما اذا كان يمكنني أبوس]؛ ر الحصول على هذا اللثة قبالة. |
| 6. sınıftayken. Bir keresinde teneffüste bir parça sakızı paylaşmıştık. | Open Subtitles | في الصف السادس في أحد المرات تشاركنا لبانه معا |
| - Çin sakızı. | Open Subtitles | - إنها علكه صينيه |
| Şu sakızı ağzından çıkar, başörtünü de düzelt. | Open Subtitles | ارمي تلك اللبانة من فمكِ و اربطي عليكِ شالك |
| Huysuzluk etmeyi kes. O sakızı da at. | Open Subtitles | و الان كفي عن التمايل تخلصي من اللبانه |
| Dişleri aç, sakızı geç, dikkat et miğde, işte geliyor böcekler. | Open Subtitles | أمضغهم باسناني، وأمررهم خلال حلقي ،انتبهي يا معدتي فالحشرات قادمة |
| Ben olmasaydım, hâlâ çay evlerinde oturup ağzındaki sakızı çiğniyor olurdun. | Open Subtitles | كنت لتزال تعمل في مراكز الشاي مقابل اجر بخس لولاي |
| Ben çeyrek galon votka, sekiz top uyuşturucu dişlerimi çıkarmak ve denizci sakızı istiyorum. | Open Subtitles | "أريــدالحصولربعغـالونمنالفودكـا،وكرةرقم "8، تحطم أسنـاني ، وعلكة ، زوجّ من البحارة |
| Kendime ait gerçek bir Bazooka sakızı almaya karar verdim. | TED | وقررت أنني سأحصل على قطعتي الخاصة من لبانة "البازوكة" الفقاعية. |
| - Sadece sakızı alıyorum. | Open Subtitles | -سأكتفي بالعلك فقط |