| Yarı ayağı var diye artık tam bir erkek olmadığını sanıyor. | Open Subtitles | إنه يعتقد لأن لديه نصف قدم ، فإنه ليس رجلا بالمطلق |
| Fakülteyi yönettiğini sanıyor ama 1985'ten bu yana saygın bir eser bile yayınlamamış. | Open Subtitles | هو يعتقد أنه يدير المنشاة لكنه لم يقم بنشر شيئاً محترم منذ 1985 |
| Bu çocuk istediği her şeyi, istediği an... istediği her yerde yapabileceğini sanıyor. | Open Subtitles | .. هذا الفتى يظن أنه يستطيع فعل مايريده متى ما أراد، وأينما كان |
| O tam bir salak, Calculus'un bir imparator olduğunu sanıyor. | Open Subtitles | إنه غبى للغاية، فهو يظن أن كلمة حساب اسم إمبراطور. |
| Kiki adamına motosiklet aldığı için kendini bir şey sanıyor. | Open Subtitles | كيكى تعتقد أنها فرصة مثيرة لتحصل على دراجة صغيرة لها |
| Onunla ilgilenince Paw Paw olduğumu sanıyor ve beni öpmeye çalışıyor. | Open Subtitles | في كل مرة اعتني بها تظن بأنني باو باو وتحاول تقبيلي |
| Birinin Schiller'i kandırdığını düşünüyor. Hatta onun, sahte olduğunu sanıyor. | Open Subtitles | يعتقد ان احدا ما حصل على شيلر, .وانه يوجد مصنع |
| Biliyor musun, o şeyle gerçekten ne yaptığını bildiğini sanıyor. | Open Subtitles | هو في الواقع يعتقد انه يعلم مالذي يفعله بهذا الشيء |
| Dünya beni aptal bir amatör sanıyor. Hatalarınız beni çok ama çok kızdırıyor. | Open Subtitles | قد يعتقد العالم بأنّني مجرّد هاوٍ وأنا غاضب جدّاً جدّاً لأردّ على أخطائكم |
| Herkes benim iki ayağımın çukurda olduğunu sanıyor, bir ayağımın değil. | Open Subtitles | الجميع يعتقد أن قدمي أصبحتا في القبر لكن هناك واحدة فقط |
| Sanırım Bay Harker bir takım sakil hareketler olacağını sanıyor. | Open Subtitles | يعتقد بأنني سألوّح لها بيديّ أو شيء من هذا القبيل |
| Kabilesi Kabe'nin bakımından sorumlu olduğundan bize ders verebileceğini sanıyor. | Open Subtitles | يظن إنه يستطيع أن يحاضر لنا لأن عشيرته تعتني بالكعبة |
| İnsanlar çılgın fikirlerin olduğunu sanıyor ama bunun nedeni kendi hayalgüçlerinin olmaması. | Open Subtitles | يظن الناس أنّ أفكارك متهورة لكن ذلك لأنهم لا يملكون أي خيال |
| Bugünkü antrenmanı iptal edeceğimizi, sahanın kurumasını bekleyeceğimizi ve yarın toplanacağımızı sanıyor. | Open Subtitles | يظن أننا لن نتمرن اليوم ننتظر الحقل حتى يجف إلى يوم غد |
| Yale'e gittiği için kendini en iyi aktris sanıyor doğranmış ekmekten sonra. | Open Subtitles | فقط لأنها ذهبت إلى يايل تعتقد بأنها الممثلة العظيمة منذ الخبز المقطع |
| Bundan şüpheliyim.Muhtemelen Bridgette onun oyun sahasındaki diğer çocuk olduğunu sanıyor. | Open Subtitles | أشك في ذلك ، ربما تعتقد أنه طفل آخر يلعب معها |
| Annem bol bol içer ve kardeşimde kendini hala 2008'de sanıyor. | Open Subtitles | بينما أمي تشرب وأختي التي لا تزال تعتقد بأننا في 2008 |
| 20 yıllık meslek hayatı boyunca insan her şeyi gördüğünü sanıyor. | Open Subtitles | بعد 20 سنة في هذه الوظيفة تظن انك رأيت كل شيء |
| Ailem, Oscar Ödül Töreni'nin gerçek bir tatil olduğunu sanıyor. | Open Subtitles | عائلتي تظن إن يوم توزيع جوائز الأوسكار يوم عطلة رسمي |
| Saylonlar onun her iki grup tarafından sorgulanacağını sanıyor, sanırım. | Open Subtitles | أعتقد أن السيلونز يعتقدون أن ذلك يهم كلا المجموعتين معاً |
| Birçok insan çiftçiliği, iyi sürülmüş toprağa güzel tohum ekmektir sanıyor. Öyledir zaten. | Open Subtitles | فأغلب الناس يظنون أن الزراعة هي زرع بذور جيدة في تربة محروثة جيدًا |
| Komik olduğunu sanıyor. Ama ben o kadar eğlenmiyorum. Siz ne düşünüyorsunuz, hanımefendi? | Open Subtitles | يحسب نفسه ظريفاً، لكن هذا لا يعجبني بالمرة، ما رأيكِ يا سيدتي ؟ |
| Bir cücenin boyuyla ilgili espri yapan herkes kendini bir cücenin boyuyla ilgili espri yapan tek kişi sanıyor. | Open Subtitles | كلّ شخصٍ يُلقي طُرفةً عن طول الأقزام يظنّ أنّه الشخص الوحيد على الإطلاق الذي ألقى طُرفةً عن طول الأقزام. |
| - Bir şeyler olduğunu sanıyor. Ama olmadı. - Yani? | Open Subtitles | ـ يخال ثمة شيء حصل، لكنه لم يحدث ـ ويعني؟ |
| Benim de gitmediğimi sanıyor çünkü ona öyle söyledim, ama aslında gittim. | Open Subtitles | وهو يظنني لم أفعل أيضا، لأن هذا ما أخبرته به، لكنني فعلت. |
| Frasier şu an fotokopi çektiğimi sanıyor. | Open Subtitles | فرايزر يَعتقدُ أَنا في ماكنةِ النسخةَ الآن. |
| Senin şu kız arkadaşın kendini evin hanımı sanıyor. | Open Subtitles | .صديقتكَ الحميمة تظنّ أنّها سيّدة المنزل |
| Biliyor musunuz, o Ulusal Muhafız birliğinde. Üniforması içinde güzel göründüğünü sanıyor. | Open Subtitles | إنه في الحرس الوطني يظنه سيبدو رائعا في هذا الزي |
| Bu seferler daha kolay olacak sanıyor insan ama tersi oluyor. | Open Subtitles | تحسب أن هذه رحلات ستكون سّهلة، لكن يتضح إنها عكس ذلك. |
| Nick, karının tekine rozet veriyorsun, bir de bakıyorsun kendini kral sanıyor. | Open Subtitles | تَعْرفُ، نيك، تَعطي اللعينة شارة وهي تَعتقدُ بأنّها تَمتلكُ المكانَ , هه؟ |