"sedan" - Traduction Turc en Arabe

    • سيّارة
        
    • سيارة سيدان
        
    • السيدان
        
    • بأربع ابواب
        
    • نوع سيدان
        
    • سيارة بأربع أبواب
        
    Alt seviye bir sedan kullanarak başkan yardımcısına yetişmek isteyen biri. Open Subtitles شخص يقود سيّارة سيدان فاخرة بمُستوى مُنخفض، ويُحاول مُواكبة نوّاب الرئيس.
    Teslimatı yapınca yardım hattından beni aradı. Koyu renkli bir sedan tarafından takip edildiğini söyledi. Open Subtitles بعد إيصاله للهويّات، اتّصل بي على الخط الساخن، وقال أنّه تتمّ مُلاحقته بواسطة سيّارة سوداء.
    Havaalanından teyzenizi alacağınız zaman bir sedan alabilirsiniz. TED عندما تقوم بالمرور على عمتك فالمطار لتقلها تجلب سيارة سيدان.
    Henüz farketmedik ancak, standart bir sedan arabada arabayı besleyen yakıt enerjisinin tamamının 7/8 lik kısmı hiçbir zaman tekerleklere ulaşmıyor. Önce motorda, güç aktarma organları ve diğer aksesuarlarda rölanti sırasında, galon başına sıfır mil olarak kaybediliyor. TED و مع ذلك قد لاندرك كلنا ان سيارة سيدان نموذجية مع كل الوقود الذي تزودها به فان سبعة اثمان الوقود لاتصل ابدا الى العجلات تفقد اولا في المحرك تتسكع بين جالون ل0 ميل و تسلسل القوة و اللوازم
    CIA sedan'larına benzeyen araçları vardı. Open Subtitles القيادة ما بدا فظيعه الكثير مثل سيارات السيدان أقدام المخابرات المركزية الامريكية.
    Ve gümüş rengi bir sedan patlamadan önce evden ayrıldı mı? Open Subtitles والعربه السيدان الفضيه التي غادرت المكان مباشرة قبل الإنفجار
    Siyah küçük jip, siyah sedan, beyaz sedan. Open Subtitles كان هناك سيارات مختلفة في كل حادث اطلاق نار سيارة رياضية صغيرة سوداء سيارة سوداء بأربع ابواب سيارة بيضاء بأربع ابواب
    Bir şahit sokakta silah seslerini duymadan kısa bir süre önce siyah bir sedan araba görmüş. Open Subtitles شاهدة رأت سيّارة سوداء في الشارع قبل سماعها الطلقات الناريّة.
    Kuzeye giden gri sedan. Önündeki ışıklarda. Open Subtitles سيّارة رماديّة تُمضي شمالًا عند الأشارة التي أمامك
    Kuzeye giden gri sedan. Önündeki ışıklarda. Open Subtitles سيّارة رماديّة تُمضي شمالًا، عند الأشارة التي أمامك.
    Şuradaki güvenlik görevlisi birkaç gün önce modeli 95-99 arası olan sarı sedan kullanan bir adam gördüğünü hatırlıyor. Open Subtitles لكن ذلك الحارس هناك يتذكّر رؤية رجل منذ بضعة أيّام في سيّارة سيدان ذهبيّة موديل آخر التسعينات.
    İşportacı adamımızın arabasını görmüş mavi bir Saturn sedan , '97 ila '02 model. Open Subtitles بائع قطع البسكوت المملحة عرّف هويّة سيّارة الخاطف "ساترن" سيدان زرقاء اللون من 1997 إلى 2002
    Tüm birimlerin dikkatine siyah sedan'ı takipteyim. Open Subtitles "إلى جميع الوحدات، هُناك مُطاردة جارية، سيّارة سيدان سوداء."
    Amerikan yapımı eski model bir sedan kullandığını düşünüyoruz. Open Subtitles لقد وصفناه بأنه يقود سيارة سيدان من طراز قديم
    Sokağın karşısındaki mavi sedan'dalar. Open Subtitles انهم يركنون عبر الشارع في سيارة سيدان زرقاء.
    Güneye giden son model bir sedan. Open Subtitles إنها سيارة سيدان موديل قديم متجهة جنوباً.
    sedan hakkında bir şey bulursan beni ara. Open Subtitles واتصلا بي لو وجدتما شيئاً على تلك السيدان.
    Aradığın gümüş sedan'ı bulduk. Open Subtitles مرحباً، لقد حصلت على 20 إحتمال لأماكن وجود السيدان الفضية
    ve, gene hareket halindeler. Beyaz sedan'da öyle. Open Subtitles لقد تحرّكوا، وأيضًا السيدان البيضاء.
    Sürekli buradan geçen, beyaz bir sedan kullanan bir adam arıyoruz. Open Subtitles لتبطئ السيارات نحن نبحث عن رجل بسيارة بيضاء بأربع ابواب و سيكون قد مر مرارا و تكرارا
    Bugün sedan kiralayan şirketleri araştırıyoruz. Open Subtitles مازالنا نحاول معرفة أي الوكلات تستخدم سيارات من نوع "سيدان" منذ اليوم.
    Koyu renkli 4 kapılı sedan yüksek hızda ilerliyor Open Subtitles لدينا سيارة بأربع أبواب بلون داكن تتحرك بسرعة عالية

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus