| Artık güvenli bir tesiste olduğumuza göre yedeğini alsak iyi olacak. | Open Subtitles | يجدر بنا أن نصنع نسخة إحتياطية بما أننا في منشأة آمنة. |
| Yiyecek dışındaki her şey. Onlar başka bir tesiste saklanıyor. | Open Subtitles | كل شيء عدا الطعام , والذي يخزن في منشأة منفصله. |
| Bu tesiste, zihinsel becerileri bazen İngiliz devletine faydalı olan bir tutsak var. | Open Subtitles | هنا، في هذة المنشأة سجين لديه قدرات ذهنية هي ذات فائدة للحكومة البريطانية |
| Bu şekilde kesik daha önce gördüm galiba. Burada, bu tesiste. | Open Subtitles | أعتقد انني رأيت قطع كهذه من قبل هنا في هذه المنشأة |
| Halkı kimyasal tesiste bir sızıntı olduğuna inandırdı. | Open Subtitles | خَيَّل إليهم أن ثمّة تسرّب في المصنع الكيميائيّ |
| Yetenekleri olan bir sürü insan ile tıbbi bir tesiste tutuluyordum. | Open Subtitles | كنت في هذه المؤسسة مع مجموعة من الناس الآخرين ذوي القوى |
| Bu sabahki olaydan sonra bu tesiste tutulan tüm verilere bakarak bir araştırma yaptım. | Open Subtitles | بعد أحداث هذا الصباح، جريت بعض الأرقام الجديدة استنادا إلى البيانات التي قمنا تم جمعها منذ افتتاح هذا المرفق. |
| Geçen yıl Fessenheim, Fransa'daki nükleer tesiste iki bomba patladı. | Open Subtitles | العام الماضي انفجرت قنبلتان في منشأة نووية في فاسينهايم,فرنسا |
| Yüksek güvenlikli bir tesiste. Ancak bize yaşadıklarını anlatırsan... | Open Subtitles | إنها فى منشأة بالغة السرية لكن إن قصصت علينا تجربتك |
| Etkisiz hale getirilmiş bir tesiste güvenlik açığına izin verdiniz kasaba dışına uzanan bir felakete dönüştürdünüz. | Open Subtitles | لقد سمحت بخرق في الأمن في منشأة معطلة و تحول الى كارثة محتملة على مستوى البلدة |
| Donanmanın koruduğu bir tesiste banka soymak için bu insanlar son derece çaresiz veya çok kibirli olmalı. | Open Subtitles | و سَرقتِهم لـمصرف في منشأة تابعة للبحرية، لا بد من أنهم يائسين للغاية أو مغرورين للغاية. |
| Diyelim ki çok gizli bir tesiste bir ceset bulundu. | Open Subtitles | فلنقل أنه تم اكتشاف جثة في منشأة علية الحماية |
| Bu tesiste, zihinsel becerileri bazen İngiliz devletine faydalı olan bir tutsak var. | Open Subtitles | هنا، في هذة المنشأة سجين لديه قدرات ذهنية هي ذات فائدة للحكومة البريطانية |
| Bu tesiste 2.650 ayna bulunuyor ve bunlar merkezdeki 140 metre uzunluğunda bir kulenin etrafında eş merkezli çember şeklinde dizilmiştir. | TED | تحتوي هذه المنشأة على 2,650 مرآة وتنظَّم في دوائر متحدة المركز حول برج طوله 140 مترًا، في مركزه. |
| Bu tesiste bin tane çalışanım var. Ve onların güvenliğinden sorumluyum. | Open Subtitles | فلديّ ألف عاملٍ في المنشأة وإني مسؤولٌ عن سلامتهم |
| Sana biraz kahve getireceğim. Ama seni uyarmak zorundayım,... bu tesiste sadece kafeinsiz kahve bulunur, tamam mı? | Open Subtitles | سأحضر لكِ بعض القهوة , لكن عليّ تحذيركِ فهذه المنشأة لا تقدّم سوى القهوة الخالية من الكافيين , مفهوم ؟ |
| tesiste 20 yıl baş mühendis olarak çalıştı. | Open Subtitles | كان رئيس المهندسين في المصنع لمدة 20 عاماً |
| O zaman tesiste nöbet tutan birliklerin sayısını 2 katına çıkarmamız lazım. | Open Subtitles | إذاً يجب علينا مُضاعفة عدد القوّات التي تحرس المصنع |
| Bu tesiste giriş iznimin olmadığı hiçbir şey yok. | Open Subtitles | لايوجد شيئاً في هذه المؤسسة لا أملك تصريحاً له |
| Değerlendirmeni ve belgeleri sisteme girdik. tesiste onlara bakabilirsin. | Open Subtitles | نحن تسجيل المطبوعات والحيويه الخاصة بك في النظام بحيث يمكنك الوصول إلى المرفق. |
| tesiste senin hakkında konuşulduğunu pek duymadım. | Open Subtitles | لم اسمع اي حديثاً في المجمع عنك |
| Genetik olarak kontrol altındaki bir grup çocuk Litchfield'deki bir tesiste büyütüldü ve sürekli izlendi. | Open Subtitles | مجموعة من الأطفال المسيطر عليها جينيا " نمت و روقبت فى مجمع فى " ليتشفيلد |
| Kurbanın karısı onun bir tesiste olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | وقالت زوجة الضحيّة أنّه في شركات التجميع... |
| Gübre üreten bir tesiste çalışmak zorundayım, onlar da bunu biliyor. | Open Subtitles | أنا كنت أعمل في المعمل الذي يطوّر الأسمدة, وهم يعلمون |
| Federal bir tesiste, geceleri vücut taraması yapılmadan, verilebilecek en az ceza. | Open Subtitles | أقل وقت في مؤسسة فيدرالية من دون تفتيشات ليلية |
| Haber ver, biyokimyacın tesiste bizimle buluşsun. | Open Subtitles | فاجعلي الكيميائيين الحيويين يقابلونا بالمنشأة |
| Senin gençlerden biri de Doyle'la aynı tesiste kalıyormuş diye duydum. | Open Subtitles | سمعت بأنّ أحد طلابكِ في نفس (المصحّة التي يوجد بها (دويل |