| Hayır. Ben duyarlı biriyim, şu kitap düşkünü tiplerden. Sen çaldın mı? | Open Subtitles | لا ، أنا حساس ، من النوع الذي يحب الكتب أنتِ ؟ |
| Chris evli ve çocuğu var. Karısını aldatan tiplerden değildir. | Open Subtitles | كريس متزوج لديه اطفال ليس من النوع الذي يخون زوجته |
| Şey tamam, sanırım "biz" hoşça kal öpüşmesi yapan tiplerden değildik. | Open Subtitles | حسناً, إذن أعتقد أننا لسنا من النوع الذي يقبل قبلة الوداع |
| Eski tip tuvaletleri var. Sifon tepede ve zincirli tiplerden. | Open Subtitles | بيت لديهم مراحيض من النوع القديم خزان الماء يجذب بسلسلة |
| Bu kadın her nasılsa alışılagelmiş tiplerden değildi. | Open Subtitles | لكن تلك المرأة لم تكن من النوعية الساقطة. |
| Keşke Bill bebeğinin fotoğraflarını gösterip caka satan tiplerden olsaydı. | Open Subtitles | أتمنى أنْ يكون بيل من النوع الذي يحب صـــور الأطفـــال. |
| Laszlo mu, yoksa arada başkaları da mı vardı yoksa anlatan tiplerden değil misin? | Open Subtitles | هل كان لازلو؟ أم كان هناك آخرون؟ ألستِ من النوع الذي يروي؟ |
| Laszlo mu, yoksa arada başkaları da mı vardı yoksa anlatan tiplerden değil misin? | Open Subtitles | هل كان لازلو؟ أم كان هناك آخرون؟ ألستِ من النوع الذي يروي؟ |
| Veremi bile takmayan tiplerden. En azından içi rahat değil. | Open Subtitles | إنه فقط من النوع الذي يتجاهل السُل على الأقل ذلك يُزعجه |
| Şu okumuş tiplerden. İyi eğitimli. | Open Subtitles | من النوع الذي يقرأ كثيرا ومتعلم بشكل جيد |
| Onun eski okulunu ziyaret edecek tiplerden olduğunu hiç düşünmezdim. | Open Subtitles | لم أكن أعتقد أنه من النوع الذي يذور مدرسته القديمة مجدداً. |
| Başına bir şey gelmiş olmalı. Sen kandırılacak ya da terk edilecek tiplerden değilsin. | Open Subtitles | لابد أن شيئاً ما قد حدث، إنك لست من النوعية التى يهجرها أحد إذا عرفها |
| Bilirsiniz işte, sahnede işeyip sidiğini içen tiplerden. | Open Subtitles | تعرف هذا النوع من الرجال الذى يتبول فى كأس على المسرح ثم يشربه |
| Yaptigi hatayi bir kere daha yapmayacak tiplerden. | Open Subtitles | أخطأ مرّة، لكنّه لن يكرّر الخطأ عينه مجدّداً |
| Biliyor musun, Donna, belki de ben erkek yüzüklü tiplerden değilimdir. | Open Subtitles | كما تدرين يا دونا ، ربما لست من نوع الرجال الذين يحبون ارتداء الخواتم |
| İnsanı hapisten kaçırtacak tiplerden. | Open Subtitles | فهى من النوع الذى قد يجعل الرجال تهرب من السجن |
| Ben, başkasının diş fırçasını kullanan tiplerden biri değilim. | Open Subtitles | لست ذاك النوع من الأشخاص الذين يستخدمون أغراض الغير |