| ~ Bizim de altyapıya ihtiyacımız var. Güneyde, Grand Union'da. | Open Subtitles | بل نحتاج موطىء في النهاية الجنوبية من حزب الاتحاد الكبير |
| Bu yüzden trans-atlantik köle ticaretinin doğuşunu ilişkilendirmek için Union Square'de bir köle pazarı düzenledik. | TED | لذلك انتهى بنا المطاف في مزاد الرقيق في ميدان الاتحاد ثم بيعنا لمنظمة تجارة العبيد عبر الأطلسي. |
| -Nerede şu an? Vallejo'da. Pinole'deki Union Oil'de çalışıyor. | Open Subtitles | يعمل في نفط الإتحاد في بينول أخوه هناك أيضا |
| Hafta sonuna kadar Union Center'deymiş. | Open Subtitles | أجل، وهو في مركز الإتحاد حتى نهاية الأسبوع. |
| Union Jack iç çamaşırı Hindistan'da yapılmış. | TED | وسراويله الداخلية من شركة يونين جاك صُنعت في الهند. |
| Metroya binmeye yarım saat bile dayanamayan adam şimdi Union City'e gitmek istiyor. | Open Subtitles | أنت لا تريد الركوب ساعة أو أثنان على النفق الآن تريد الذهاب إلى إتحاد المدينة؟ |
| Bella Union'cularla Artie Simpson'a aracılık yapan kimse... başlıca bilgi kaynağı olmalı. | Open Subtitles | من توسط بين جماعة نقابة (بيلا) و(آرتي سيمبسون) سيكون مصدر معلومات رئيسياً |
| Önemli değil, bana Western Unión bankasını bağlayın! | Open Subtitles | لا يهم، صليني بـ(وسترن يونيون) |
| Elbette, Western Union çocuklarının yaptığı gibi. | Open Subtitles | بالتأكيد، مثل أولاد الاتحاد الغربي تعودوا عمل ذلك. |
| Sonunda Union Meydanı'na bir tren sıkıştırabildiler. | Open Subtitles | معصور في النهاية داخل قطار بميدان الاتحاد |
| İlanları bastırmak için Union'daki o yere gelecek misin? | Open Subtitles | ستذهبين إلى ذلك المكان في الاتحاد لتقومي بصنع المنشورات ؟ |
| Çünkü seni Union İstasyonunda gördüğümü sandım. | Open Subtitles | لأنني ظننتُ أنّي رأيتكِ في محطة الإتحاد. |
| Büyük hırsızlıklardan bir kaç sabıka, kokain bulundurma, Union Meydanı'nda yankesicilik yüzünden kovalanmak. | Open Subtitles | قبض عليه ينشل في ساحة الإتحاد لقد أرسل المركز الطبي النتائج الأولية |
| Capitol Tepesine yakın olan her yer The Mall, Union Station da kameralarla dolu olacak. | Open Subtitles | بأى مكان بالقرب من الكونجرس الأمريكي المركز التجاري ، محطة الإتحاد سيتم زرعهم بالكاميرات أيضاً |
| Dmitri'de telefon numaram var muhtemelen adresim de var ve nerede yaşadığımı biliyor bu sayede bizi Union Meydanı'nda buldu ve peşimize birilerini taktı. | Open Subtitles | ديمترى هو الذى لديه رقمى وايضاً من المحتمل انه يعرف اين اعيش هو الذى وجدنا فى ميدان يونين وارسل احدهم خلفنا |
| Sırada, Union Beldesi'nde korkunç cinayetlerin de olduğu haber başlıkları var. | Open Subtitles | التالي، عناوين الاخبار، تتضمن خبر جريمة قتل بشعه متعددة الضحايا في مقاطعة يونين |
| Dört farklı cinayet Union Belde'sinin Şerif'i tarafından araştırılıyor. | Open Subtitles | يجري التحقيق في اربعة جرائم قتل من قبل ادارة شرطة مقاطعة يونين |
| Union Allied skandalı da buna bağlı olabilir. | Open Subtitles | أعتقد أن فضيحة إتحاد الحلفاء ربما تدخل في هذا |
| Boyle Caddesi'ndeki Western Union'a gönderirim. | Open Subtitles | . "شارعُ "بويل" بالقرب من نقابة "الوسترن |
| Şimdi Western Unión'ı bağlayabilirim. | Open Subtitles | لقد وصلتك بـ(وسترن يونيون) الآن |
| Ödülü verernse Rickshaw Union şefi Bay Yaseen. | Open Subtitles | مقدمة من قبل رئيس اتحاد الريكشات السيد ياسين |
| Jamie Foxx ve Gabrielle Union az önce içeri mi girdi? | Open Subtitles | هل خرج أتحاد جيمي فوكس و غابرييل من هذا الباب؟ |
| - Union Pacific'in boğazına sarılacağız. | Open Subtitles | مُباشرةً من حنجرة إتّحاد المُحيط الهادي |
| Union Pacific ustabaşısı Yüzbaşı Daniel Johnson Hell On Wheels'de öldürüldü. | Open Subtitles | الكابتن "دانيال جونسون" رئيس العمال "ليونيون باسيفك"، قتل في،"الجحيم على عجلات". |
| - Ölü sayısı 14'e ulaştı. - Union Sokağa gelmiş bulunuyoruz. | Open Subtitles | -عدد الضحايا يصل الى عدد 14 وصلنا الى شارع الأتحاد - |
| Union Towers binasındaki gizli göreve Yüzbaşı Harris ve Teğmen Proctor çıkacak. | Open Subtitles | ساخذ النّقيبُ هاريس والملازم أوّل بروكتور. خُذْ المهمةَ السريّةَ في مبني أبراجِ الإتحادَ |
| Ayrıntılara hakim değilim; ancak Union Pacific'in kredi limitlerinin genişletilmeyeceğini duydum. | Open Subtitles | حسنٌ، لستُ أدري التفاصيل، لكن هُناك قول بأنّ القرض لن يعُد يُمدّ مع الإتّحاد |
| - Öğrenmem lâzım! - Taksi tuttu! Union Fleet. | Open Subtitles | اخبرنى - استقل سيارة أجرة, اسأل السائقين - |