Olay biraz rahatsızlıkla başlar ve kısa bir süre sonra görmezden gelmenin mümkün olmadığı bir baskı hissi oluşur. | TED | يبدأ مع قليل من عدم الراحة وسرعان ما يصبحُ إحساسًا ضاغطًا من المستحيل تجاهله. |
Louis'nin idamı Avrupa monarşilerini dehşete düşürdü ve kısa bir süre sonra Fransa'nın etrafı düşman ordularıyla sarıldı. | Open Subtitles | وسرعان ما حُوصرت فرنسا بجيوش الأعداء |
Ama, hiç kimse mükemmel değildir - (Gülüşmeler) ve kısa bir süre sonra Caitlin hakkında iki hayal kırıklığı yaratan şey öğrendim | TED | ولكن لا أحد مثالي، (ضحك) وسرعان ما اكتشفت أمرين مخيّبين للآمال بخصوص كيتلين. |
Yani yıllarca hiç görüşmedikten sonra birden restoranınıza geliyor ve kısa bir sohbetten sonra sizi yemeğe davet ediyor, öyle mi? | Open Subtitles | إذن بمرور سنين بلا تواصل بينكم، ظهر من عدم في مطعمك ويسأل عن أحوالك ويدعوك للعشاء؟ |
Yani yıllarca hiç görüşmedikten sonra birden restoranınıza geliyor ve kısa bir sohbetten sonra sizi yemeğe davet ediyor, öyle mi? | Open Subtitles | إذن بمرور سنين بلا تواصل بينكم، ظهر من عدم في مطعمك ويسأل عن أحوالك ويدعوك للعشاء؟ |
Şans eseri, bir gösteride eşcinsel insanlarla çalışma fırsatım oldu ve kısa bir süre sonra çoğunun tanıştığım en nazik, en az yargılayıcı insanlar olduğunu fark ettim. | TED | وقد صادف، أن أتيحت لي الفرصة للعمل مع ممثلين مثليين في عرض هناك، وبعدها بقليل اكتشفت أن بعضا منهم كانوا من ألطف، وأقل الناس حكما على الآخرين. |
Yıllar sonra, şu an Toronto'da yaşayan annem bir kumaş fabrikasında işe girdi ve kısa bir sürede çok büyük bir dikiş bölümünün müdürü oldu. | TED | وبعد مرور أعوام، وهي الآن تعيش في (ترونتو،) حصلت والدتي على وظيفة في مصنع ملابس وسرعان ما أصبحت مديرة لقسم حياكة كبير للغاية. |