| O zaman, üşütmeden sudan çık artık, seni koca aptal. Geliyorum. | Open Subtitles | حسناً, أخرج من الماء قبل أن تصاب بالبرد أيها الأحمق الكبير. |
| çık dışarı, seni tek gözlü maymun. | Open Subtitles | أخرج من هنا ، يا اٍبن الرباح ذو العين الواحدة |
| - İndir silahını! - Defol dedim, serseri! - Silahını hemen indir! | Open Subtitles | ـ قلت أخرج من هنا يا مخنث ـ ضع المسدس على الأرض |
| Gerçekten öne-arkaya hareket olması için benim ekrandan dışarı çıkmam gerekir. | Open Subtitles | للتحرك فعلاً فى البعد للأمام والخلف, يجب أن أخرج من الشاشة. |
| 3. bir araba almalıyız. Seninki, benimki ve onlarınki. çıkın oradan! | Open Subtitles | ربما يجب أن نشتري ثالثة , لي ولك ولهم أخرج من هنا |
| Saklandığım yerden açığa çıkmak ve buraya gelmek zorundaydım ve sizi de aynını yapmaya davet ediyorum. | TED | كان لزاماً عليّ أن أخرج من مخبئي، وأن أقف علانية بين أيديكم، وها أنا أدعوكم لأن تفعلوا الأمر ذاته. |
| Şey tatlım, yanlış bağlantı. Hayır, hattan çık, sen değilsin... | Open Subtitles | حسناً يا حبيبى ، أنت لست الطرف الصحيح ، أخرج من الخط |
| Ben beğenmiyorum. Şovdan çıkmasını istiyorum. çık git buradan. | Open Subtitles | أنا لا أريده ، أريده خارج المسرح الآن ، أخرج من هنا |
| Al şu parayı. Dışarı çık ve polisi ara. | Open Subtitles | خذ هذه العشرة سنتات أخرج من هنا الآن و إستدعى البوليس |
| Bu bir savaş! Miden kaldırmıyorsa çık git! | Open Subtitles | انها حرب, اذا لم يكن لديك الجرأة أخرج من هنا |
| çık dışarı! Arkanı dön! Senin araban mı? | Open Subtitles | أخرج من السيارة حسنا سيدي، هل هذه سيارتك؟ |
| Hadi! çık oradan. Gittiler. | Open Subtitles | هيا ، أخرج من هنا ، لقد انصرفوا أخرج من هنا ، هيا ، هيا |
| Kovuldun, Defol git buradan seni iki yüzlü, içten pazarlıklı adi herif! | Open Subtitles | أنت مفصول ، أخرج من هنا يا ذو الوجهين ، أيها المزدوج المؤقت |
| Eminim öyledir. Defol. | Open Subtitles | نعم أنا متأكد أنك كنت ستفعل ذلك أخرج من هنا |
| Şimdi Defol buradan nankör canavar. | Open Subtitles | و الآن أخرج من هنا أيها الوحش الناكر للجميل |
| Benim buradan çıkmam gerek. Ve iş artık yılan hikâyesine döndü. | Open Subtitles | يجب أن أخرج من هنا وبدأتُ أبلغ مرحلة عدم الاهتمام بالكيفيّة |
| Hadi buradan gidelim. Oradan çıkın! | Open Subtitles | توي ، فلنذهب ، أخرج من هناك أخرج من هناك |
| Arabadan in lütfen. Arabadan iner misin? | Open Subtitles | أخرج من السيارة من فضلك أخرج من السيارة؟ |
| Parayı al ve Siktir git buradan. Zaten bunun için geldin, değil mi? | Open Subtitles | خُذ المال و أخرج من هُنا, أليسَ هذا ما أتيت من أجلهِ ؟ |
| Bir gün gelecek, çıkacağım ve seni öldüreceğim, pislik! | Open Subtitles | فى يوم ما سوف أخرج من هنا و سأقتلك أيها الوغد |
| Buradan Çıkar çıkmaz, tüm sıkıntılarımız sona erecek. Sana söz veriyorum. | Open Subtitles | بمجرد أن أخرج من هنا ، سينتهي كل هذا أقسم لكِ |
| Burdan çıkıp, kız kardeşimi arayamazsam çok büyük bir hata yapacak. | Open Subtitles | إذا لم أخرج من هنا حالا وأحذّرها، اختي سترتكب خطأً كبيرًا. |
| Ne olur, çok geç kalmadan buradan çıkmama izin ver. | Open Subtitles | أرجوكِ، أرجوكِ، دعيني أخرج من هنا قبل أن يفوت الأوان |
| çıkınca tamirci olmamam gerektiğini öğretti. | Open Subtitles | علمتني أنني عندما أخرج من هنا لا يجب أن أصبح ميكانيكي |
| Lütfen arabadan inin. - Lütfen inin, beyefendi. - Ne? | Open Subtitles | من فضلك أخرج من السيارة، أخرج من السيارة يا سيدي. |
| Toplantıyı üzerinizden Çıkarın; ona geri dönebileceğinizi bilin, içiniz rahat olsun. | TED | أخرج من الإجتماع، وخذ راحة ذهنية بحيث يمكنك الرجوع إليّ. |