| Farklı bir şey yapmak istemiyorum, korktuğumuzu sanabilirler. | Open Subtitles | أريد أن أفعل شيئا مختلفا كي لايظنوا أننا خائفين |
| - Bak, bunu yapmak istemiyorum. - Seni suçlamıyorum. | Open Subtitles | ــ أنظر، أنا لا أريد أن أفعل ذلك ــ وأنا لا ألومك على ذلك |
| Onu bıçaklayacağım ve bunu yapmak istemiyorum! | Open Subtitles | سيجب علي أن أطعنه وأنا لا أريد أن أفعل هذا |
| Büyünce tam olarak ne iş yapmak istediğimi hala bilmiyorum. | Open Subtitles | لا زلت ليست لدي اية فكرة ماذا أريد أن أفعل عندما أكبر |
| Yolun bir yerinde hayatımda ne yapmak istediğimi unuttum. | Open Subtitles | في مكان ما على الطريق نسيت ماذا أريد أن أفعل بحياتي |
| Her şeyi yoluna koymak için elimden geleni yapmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أفعل كل ما بوسعي لأساعد في تصحيح الأمور |
| Bunu yapmak istemiyorum. Goa'uld'dan ben de senin kadar nefret ediyorum. | Open Subtitles | أنا لا أريد أن أفعل هذا أنا أكره الجواؤلد بمقدار ما تكرههم |
| Bu çok çok iğrenç, ve ben bunu yapmak istemiyorum. | Open Subtitles | هذا مقرف أيضًا وأنا لا أريد أن أفعل ذلك. |
| Kızlarının önünde sana birşey yapmak istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن أفعل شيئا ً أمام بناتك على الرغم من ذلك |
| Kızlarının önünde sana birşey yapmak istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن أفعل شيئا ً أمام بناتك على الرغم من ذلك |
| Bunun bir nedeni olmalı. Ben iyi şeyler yapmak istemiyorum. | Open Subtitles | يجب أن يكون هناك سبب لهذا كما ترين، لا أريد أن أفعل أشياء جيدة |
| Hayatımın sonuna kadar bunu yapmak istemiyorum ama. | Open Subtitles | ليس لدي واحدة لكني لا أريد أن أفعل هذا ما تبقى من عمري |
| Bunu daha fazla yapmak istemiyorum Brian. | Open Subtitles | لا أريد أن أفعل ذلك ثانيةً بعد الآن يا براين |
| ne yapmak istediğimi biliyorsun. Ama yapmadım. | Open Subtitles | وأنت تعرف ماذا كنت أريد أن أفعل لكني لم أفعل,حسناً؟ |
| Ne yapmak istediğimi 18 yaşımdan beri biliyordum. | Open Subtitles | عرفتُ في سِن الـثامنة عشرة ماذا كنت أريد أن أفعل بحياتي |
| Henüz ne yapmak istediğimi bilmiyorum, şimdilik çalışıyorum ve para biriktiriyorum. | Open Subtitles | لا أعرف ماذا أريد أن أفعل حتى الآن ، لذا ، أنا فقط أعمل وأدّخر |
| Ve şimdi bir çeşit zorunlu ilgim var: Bunu prostat kanseri için yapmak istiyorum. Bir şekilde, bilirsiniz, eğer tehlikeli değilse sizi tedaviye almazlar. | TED | والآن لدي مصالح شخصية نوعاً ما: أريد أن أفعل ذلك لسرطان البروستات. إذا، كما تعلمون، لا تتلقون العلاج إذا لم يكن خطراً. |
| İblis atın pisliğini temizlemenin dışında birşeyler yapıyor olmak istiyorum! | Open Subtitles | أريد أن أفعل أى شئ بعيداً عن الخيول الشيطانية المقززة |
| Benim için tartışmayın. Herkes için doğru olanı yapmak isterim. | Open Subtitles | لن أتشاجر بشأن أي شيء أريد أن أفعل الصواب للجميع |
| Bu hürmeti zedelemek istemem. | Open Subtitles | لا أريد أن أفعل أي شئ لانتزع منك هذا الاحترام |
| Kan Bükmek iğrenç bir şey. Kimseye karşı kullanmak istemiyorum. | Open Subtitles | شعورها فظيع أنا لا أريد أن أفعل هذا لأى شخص |
| Pekala. Onunla yapmak istediğim son bir şey daha var. | Open Subtitles | هناك أمرٌ أخر أريد أن أفعل معها |
| Sonra düşündüm ki, başka ne yapmak isterdim? | Open Subtitles | ثم بدأت بالتفكير مرة أخرى ماذا أريد أن أفعل أيضاً |