| Niall Ferguson: Ben burada sadece... Dogu'nun yukselisi hakkinda konusmuyorum. Geri kalanlarin yukselisi hakkinda konusuyorum. Buna Guney Amerika da dahil. | TED | نيل فيرجوسون : حسناً أنا لا أتحدث هنا عن نهوض الشرق; أنا أتحدث عن نهضة بقية الدول، وهذا يتضمن جنوب أمريكا. |
| Ancak gerçek olan şu ki, Ben bir trafik polisi olmak istemiyorum. | TED | لكن الشيئ هو , أنا لا أريد أن أكون مثل شرطي المرور |
| Dünyayı değiştirme amacım yok, amacım Onu olması gereken hâle getirmek. | TED | أنا لا أسعى لتغيير العالم، بل أسعى للمحافظة عليه كما يجب. |
| hiç de duymadım. Tabi karımın anlattığının dışında. Karım Bunu bir filmde görmüş. | Open Subtitles | أنا لا أسمع عن حتى أي شئ، ماعدا عندما زوجتي تخبرني الصور المؤثرة. |
| Ne bileyim, şerif. Terebentin fabrikasını idare ediyorum, bir hapishane'yi değil. | Open Subtitles | أنا لا أعرف بخصوص ذلك، شريف ركضت معسكر تربنتين، ليس سجن |
| Neden kızlar Seni uzun süre önce kapmamış anlamadım. Ben de anlamadım. | Open Subtitles | أنا لا أعرف لماذا لم يرتبط بك بعض البنات منذ عهد بعيد |
| Şimdi Ben kurumlarımızın daha insancıl bir hâle geleceği görüşünden vazgeçmiyorum. | TED | تذكروا, أنا لا أتخلى عن فكرة أن تكون مؤسساتنا أكثر إنسانية |
| Ben bilmiyorum. Korkarım, geleceğin ne getireceği hakkında konuşan birçok kişi de bilmiyor. | TED | أنا لا أعلم. وكذلك، في رأيي، الآخرين الذين يتكلمون عن المستقبل، لا يعلمون. |
| Sizi bilemem ama Ben kesinlikle o kadar uzun süre beklemek istemiyorum. | TED | أنا لا أعرف رأيكم بالموضوع، لكنني لا أود الانتظار حتى ذلك الوقت. |
| Ben bahşiş peşinde değilim. Büyük oyuncularla büyük bir oyunun içindeyim. | Open Subtitles | أنا لا أريد بقشيش من القطط السمان أريد اللعب مع الكبار |
| Hırsızlık gibi bir niyetim yok, ancak bir kaza geçirdik. | Open Subtitles | أوه, أنا لا أقصُد الإقتحام لقد كنت فى حطام سفينة |
| Hayır Gus, aslına bakarsan bunun eğlenceli olacağı kesin, ama buna hakkımız yok. | Open Subtitles | لا،. أنا لا أقول بأنه لن يكون سرور، تدبرك، لكننا ليس لنا الحق. |
| Hayatım boyunca hiç sözümden dönmedim. İkili oynayan bir doktor değilim. | Open Subtitles | أنا لا انقض وعد ابداً في حياتي أنا لا اخون الطبيب |
| Ön kapıdan giremiyorum. Beni pek sevmiyorlar. Nedense hiç şaşırmadım. | Open Subtitles | أنا لا أَستطيع الدخول من الأمام بالضبط انهم لا يحبونني |
| Bunun cevabını bende bilmiyorum. Ben bir askerim, filozof değil. | Open Subtitles | أنا لا أعرف جواب ذلك السؤال أنا جندي، لست فيلسوف |
| Maaştan bahsetmiyorum, maaş benim için en önemli şey değil. | Open Subtitles | أنا لا أعني الراتب. المال ليس الشيء الأكثر أهمية لي |
| Seni bir daha görmek istemiyorum, en azından kahvaltıdan önce. | Open Subtitles | أنا لا أريد رؤيتك ثانيةأبدا على الأقل ليس قبل الفطور |
| İlginç şeyler olsa bile aldırmam. Çünkü doğal olanı bu. | Open Subtitles | أنا لا أتعجب عندما تحدث أمور غريبة أنه أمر طبيعي |
| Hayatımın geri kalanını seninle geçirmekten başka Hiçbir şey istemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أريد شيئاً سوى أن أقضى بقية حياتي معكِ |
| - Ne olursa olsun burada kalmanın Senin için güvenli olduğunu düşünmüyorum. | Open Subtitles | فقط مهما حدث أنا لا أظن أن هذا المكان آمن لبقائك فيه |
| Tanrım, şu anda Sana karşı çok düşmanca hisler besliyorum. | Open Subtitles | اللهي، أنا لا أَستطيعُ تصديق كَمْ أَشْعرُ بالمعاداة نحوك الآن. |
| Burada ayakta durup konuşmak için bana verilen süreden söz etmiyorum. | TED | أنا لا أتحدث عن الوقت، الوقت الذي أملكه للوقوف هنا والتحدث. |