| Senin hikayeni duymak istemediğimi, söylemiştim. Ancak bazı bilgilere ihtiyacım var. | Open Subtitles | أسمع، لا أريد أن أسمع قُصتك و أنما بحاجة لبعض المعلومات |
| Onu durdurmak istedim, bir şeyler söylemek istedim, bir şeyler duymak istedim ondan. | Open Subtitles | أردت أن أوقفه، لأقول له شيئا ما ا أردت أن أسمع منه شيئا |
| Ne dediklerini duyabiliyorum ve ayaklarını görebiliyorum. | TED | أستطيع أن أسمع ما يقولونه وأستطيع أن أرى أقدامهم. |
| Kulaklarım açık, gayet iyi duyuyorum ama anlamıyorum. | Open Subtitles | أذناي مفتوحتان جيداً، لهذا يمكنني أن أسمع ولكن لا أفهم |
| Duval! Hiçbir şey duyamıyorum, Fransızcam da zaten iyi değil. | Open Subtitles | دوفول لا يمكنني أن أسمع نفسي و أنا أُفكّر و أنا أحاول أن أُفكّر بالفرنسيّة |
| Bir daha yüzeye çıktığını duymayacağım. | Open Subtitles | ولا أريد أن أسمع أنكي ذهبتي إلى السطح مرة أخرى. |
| Vurgun için başka bir anlaşma daha varsa, duymayı çok isterim. | Open Subtitles | إذا كان هناك صفقة أخرى جاهزة، فأنا أودّ أن أسمع عنها. |
| Haberleri bazı kelimelerin bir araya gelmesini duymak için dinledim ama gelmediler. | Open Subtitles | راقبت الأخبار منتظرا أن أسمع مجموعة معينة من الكلمات, لكنها لم تأتي |
| Ugşşşşşşşşşş. O adamın ağzından çıkmış herhangi bir şeyi duymak istemiyorum; | Open Subtitles | لا أريد أن أسمع أي شيء خرج من فم ذلك الرجل |
| Alman hakkında da birşey duymak istemiyorum ve Komadakinin Seksi Eşinden bahsetme sakın sürekli aklında o olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن أسمع شيئاً عن الألمانيّ ولا تتكلّم عن زوجة الرجل في الغيبوبة لأنني أعرف أنّك تفكّر فيها |
| Evin içinde her şeyin yolunda olduğunu ondan duymak istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أسمع منه أن كل شيء بخير داخل المنزل |
| 8 yaşında birinin bir daha araba servisi dediğini duymak istemiyorum, anlaşıldı mı? | Open Subtitles | لا أريد أن أسمع أحدا عمرة ثمانية اعوام يقول سيارة أجرة مجددا ،فهمت؟ |
| 8 yaşında birinin bir daha araba servisi dediğini duymak istemiyorum, anlaşıldı mı? | Open Subtitles | لا أريد أن أسمع أحدا عمرة ثمانية اعوام يقول سيارة أجرة مجددا ،فهمت؟ |
| Konuşmaya devam et, tüm söylediklerini duyabiliyorum. | Open Subtitles | فقط استمر في الكلام أستطيع أن أسمع كل كلمة تقولها |
| Yaşıyorum, herşeyi duyabiliyorum. | Open Subtitles | ماذا إذن؟ . أنا حى، يمكننى أن أسمع كل شئ |
| Su sesi de duyuyorum ama göremiyorum. | Open Subtitles | يمكنني أن أسمع بعض الماء. لكني لا أستطيع رؤيته. |
| Jonathan'ın dediklerini duyuyorum ama benim verecek bir şeyim yok. | Open Subtitles | أستطيع أن أسمع ماقاله جوناثان ولكن ليس لدي شئ لأعطيه. أستطيع فقط أن آخذ |
| Dudakların kıpırdıyor ama ne dediğini duyamıyorum. | Open Subtitles | شفاهك تتحرك لكني لا أستطيع أن أسمع ما تقول |
| Bir daha asla, seksten konuştuğunuzu duymayacağım. | Open Subtitles | إذا الآن و للأبد , لا أريد أن أسمع أي كلام عن الجنس مجددا , اتفقنا ؟ |
| Senin işinle ilgili her şeyi duymayı istemek benim hatamdı. | Open Subtitles | أنه خطأي أنني أردت أن أسمع كل شيء عن وظيفتك |
| Unutma, kulaklarım o kadar keskin ki düşündüğünü bile duyabilirim. | Open Subtitles | فقط تذكروا، سمعيحادجداً... حيث يمكنني أن أسمع ما تفكرون به. |
| Hanımefendi, lütfen! İlginç öykünüzü mümkünse başka bir zaman dinlemek isterim. | Open Subtitles | سيدتي أرجوك، هل لي أن أسمع قصصك المدهشة في وقت آخر؟ |
| Senin yerli saçmalıklarını, daha fazla dinlemek istemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أريد أن أسمع أكثر لاية ثرثرة عن هنديك |
| Olanları senden dinleyeceğim sonra aslında ne olduğunu kontrol edeceğim. | Open Subtitles | أريد أن أسمع منك ما حدث ثم سنتحقق فيما حدث |