| Dalağınızda yırtık var ve karnınızın içini kanla dolduruyor. Bunu durdurmalıyız. | Open Subtitles | لقد انفتق طحالك و ينزف ببطنك، و يجب أن نوقف هذا |
| Dalağınızda yırtık var ve karnınızın içini kanla dolduruyor. Bunu durdurmalıyız. | Open Subtitles | لقد انفتق طحالك و ينزف ببطنك، و يجب أن نوقف هذا |
| Hatırı sayılacak kadar ebelik yapmıştım. İlk olarak kanamayı durdurmalıyız. | Open Subtitles | لقد كنتُ قابلةً لمدّة، أوّل شيء، علينا أن نوقف النّزيف. |
| Kovmaların ve uzaklaştırmaların aşırı kullanımı üzerinden siyahi çocuklardan öğrenim zamanlarını çalmayı durdurabiliriz. | TED | بإمكاننا أن نوقف سرقة وقت الدراسة من الأطفال السود الذي ينتج عن الإفراط في إستعمال تعليق الدراسة والطرد. |
| Hayır, buna şimdi bir son vermeliyiz yoksa hayatımızın sonuna kadar devam eder. | Open Subtitles | لا , علينا أن نوقف هذا الآن و إلا سيستمر ذلك إلى الأبدية |
| Tahmin edeceğiniz gibi, makineli tüfeklerle tankları durdurmak güç | Open Subtitles | كما أنك تعلم، انه من الصعب أن نوقف الدبابات بالبنادق فقط |
| Ana anahtar belirlenene kadar bunu durduracağız. | Open Subtitles | لابد أن نوقف هذا ، قبل أن يتم اعتراض المفتاح الرئيسي |
| Ve Özbekistan, Kazakistan, Tacikistan'dan... ...insanları görünce... ...programı durdurmalıyız. | TED | وحيث لدينا ناس من أوزباكستان، كازاخستان، طاجاكستان، يجب أن نوقف البرامج. |
| Çok aşırıya gitmeden bunu durdurmalıyız. | Open Subtitles | لابد أن نوقف هذا قبل أن تبلغ مداها البعيد. |
| Pervaneyi durdurmalıyız. | Open Subtitles | انها مروحة الدفع. يجب أن نوقف مروحية الدفع. |
| Kitap kulübü olayını durdurmalıyız. | Open Subtitles | علينا أن نوقف نادي الكتاب لقد تمادى الامر |
| Ben diğer yaralara bakarken batın içindeki kanamayı durdurmalıyız. | Open Subtitles | , علينا أن نوقف النزيف في بطنه بينما أجعل الجراح الأخرى تستقر |
| Hatırlayacağın bir şey değil. Sadece o yeni saati durdurmalıyız. | Open Subtitles | لا شيء تتذكّرينه يجب أن نوقف تلكَ الساعة الجديدة |
| Hepimizi öldürmeden o cani şerefsizi durdurmalıyız. | Open Subtitles | علينا أن نوقف هذا الوغد الشرير قبل أن يقتلنا جميعاً |
| Bu insanlar dehşetle yönetiliyor. Bunu durdurabiliriz. | Open Subtitles | لقد تم إرهاب هؤلاء الناس طويلا و يمكننا أن نوقف هذا الأمر |
| Çünkü eğer kalıpları bulabilirsek tüm operasyonu durdurabiliriz. | Open Subtitles | .لأن إذا وجدنا الصفائح، يمكننا أن نوقف كامل العملية |
| Bizim ile özel üniteye geleceğini umuyoruz ve bu olaya bir son vermeliyiz, yani rehin almaya ve çalışanlarıma saldırmaya. | Open Subtitles | نأمل منك أن تأتي مع الفرقة الخاصة معنا علينا أن نوقف حالات أخذ الرهائن مثل هذه .. الهجوم على الضباط |
| Birisi yaralanmadan önce, yani biz, bu işe bir son vermeliyiz! | Open Subtitles | علينا أن نوقف هذا الآن قبل أن يتأذى أحد، خصوصًا نحن |
| Evet hepimiz zamanı durdurmak istiyoruz öyle değil mi? | Open Subtitles | أجل, نتمنى جميعا لو يمكننا أن نوقف الزمن, أليس كذلك ؟ |
| Herşeyi durduracağız. Sana hiçbir şey olmayacak. | Open Subtitles | يجب أن نوقف كل شيء لن يحدث لكِ شيئاً |
| Hükümetim tarafından hiç de akıllıca yapılmamış bir anlaşma Yıldız Geçidi'mizin operasyonunu durdurmayı şart koşar, sizin her ihtiyaç duyduğunuzda sizin hizmetinize sunmayı değil. | Open Subtitles | الصفقة التي قامت بها حكومتي متهورة يتطلب منا أن نوقف كل عمليات بوابة النجوم لا أن نجعلها متوفرة لك كلما رأيته ضروريا |
| Hayır, hayır, hayır. Bütün ilişkimizi tamamen kesmeliyiz. | Open Subtitles | لا، لا يجب أن نوقف جميع اتصالاتنا به |
| Bu adamın yaptığı şey durdurulmalı. | Open Subtitles | -يجب أن نوقف هذا الرجل مما يفعله |