ويكيبيديا

    "الأماكن" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yerleri
        
    • yerler
        
    • açık
        
    • her
        
    • yerlerde
        
    • yer
        
    • yerlere
        
    • yerlerin
        
    • yerlerden
        
    • yerlerinden
        
    • olan
        
    • yerlerle
        
    • daha
        
    • yerde
        
    • alanlara
        
    İnsanların bu yerleri korumakta katılabileceği bir sürü yeni ve ilginç yöntemler var. TED هناك كل أنواع الطرق الجديدة المثيرة لاهتمام الناس للمشاركة في حماية هذه الأماكن.
    En önemlisi ise bu yerler sorunların kaynağı olan yerlerdir. TED وعلاوة على ذلك ، من تلك الأماكن بالذات تأتي المشاكل.
    Bence canlı ve eğlenceli halka açık alanlar, mükemmel bir şehir planlamanın anahtarıdır. TED لذلك أعتقد أن الأماكن العامة المليئة بالحيوية والمتعة هي المفتاح لتخطيط مدينة رائعة.
    her yerle ilgilenirler: bakanlık departmanları, yerel yönetim, bir soruşturmacı ofisi… TED فهم يبحثون في كل الأماكن: في الوزارات والإدارات المحلية ومكتب المظالم.
    Siz tüm yerlerde bulundunuz. Başka şey söylememe gerek var mı? Open Subtitles لقد كنت في الأماكن الثلاثة هل أحتاج أن اقول المزيد ؟
    Siz çıraklar gelmek ister misiniz? Seyirci bölümünde yer var. Open Subtitles أن أردتم الحضور هنالك الكثير من الأماكن في قسم التشجيع
    Ve bu projenin başında insanların gezegende etki ettikleri yerlere odaklanmak için bu muhteşem teknolojiyi kullanmaya karar verdim. TED وقررت في بداية هذا المشروع أنني سأستخدم هذه التكنولوجيا الفائقة للتركيز على الأماكن التي يتأثر بها الناس نحو الكوكب.
    Partiler için böyle yerlerin kiralandığını bilmiyordum. - Adın ne? Open Subtitles لم أكن أعرف هل يمكن استئجار الأماكن مثل هذه الأحزاب.
    Ve 6 penilik turda gezmiş olduğum yerleri tekrar gezmek beni eğlendirdi. Open Subtitles و كان مُسلياً ليّ زيارة نفس الأماكن التي زرتها في المرة السابقة
    Dengesiz trityumu güvenle saklayabilecekleri tüm yerleri talimatlara uyarak kontrol etmek için sirk suçluları adına bir arama bülteni çıkaracağım. Open Subtitles سأعلم الجميع بشأن هذه المستجدات حول مجرمي السيرك مع تعليمات للتحقق من كل الأماكن الممكنة أن يحفظوا فيها التريتيوم بأمان
    Gittiği yerler bitirdiği işler, becerdiği kadınlar. Ve hatta öldürdüğü kişiler. Open Subtitles كان يتكلم عن الأماكن التى ذهب أليها والوظائف التى عمل بها
    Evet, ama bu yerler doğrudan çocuk yapmak için tasarlanmamıştır. Open Subtitles نعم ، بإستثناء أن تلك الأماكن لا تُستخدم لتفريخ الأطفال
    İletişim kurmak için casusların açık alanda işaret bırakması eski bir yöntemdir. Open Subtitles ترك إشارات في الأماكن العامة هي طريقة عريقة للجواسيس للتواصل في الميدان
    Görülmemeye çalışın ve elinizden geldiğince açık alanlardan uzak durun. Open Subtitles تواريا عن الأنظار، وابتعدا عن الأماكن المفتوحة حينما تستطيعان ذلك.
    Ama ben buranın her 3 m'sinde son 24 saat içinde ölmüş, Open Subtitles لكنني أرى في كل شبر من هذه الأماكن الأرواح التي مرت بها
    Hayaletlerin kendilerine keder vermiş olan yerlerde ortaya çıktıklarını söylerler. Open Subtitles يقال أن الأشباح تظهر في الأماكن التي تمتلك فيها أحزانًا
    Çalılar elbiseyi parçalar ve çamur yer yer çok derindir. Open Subtitles الأربطة ستمزق اللباس و الطين عميق جدا في تلك الأماكن
    Bir aktivist olarak kadın olarak doğmanın tehlikeli olduğu çeşitli bölgelere gittim, örneğin kadınların bedenleriyle savaşılan doğu Kongo gibi yerlere. TED وكناشطة، سافرت إلى العديد من الأماكن حيث من الخطر أن تولد النساء هناك، كغرب كونغو، حيث تشنّ الحروب على أجساد النساء.
    Onu çevirerek, tüm o yabancı ve uzak yerlerin isimlerini okuyarak saatler harcadım. Open Subtitles أمضيت ساعات وأنا فقط أحركها بهدوء أقرأ الأسماء لكل هذه الأماكن الغريبة البعيدة..
    O zaman yeni yerlerden ve yeni yüzlerden korkmana gerek yok. Open Subtitles و من ثم لن تخاف من الوجوه الجديده و الأماكن الجديده
    Demokrasi yaratmak için, aynı zamanda özgürlüğümüzü bizden almak isteyenleri protesto etmek için biraraya geldiğimiz toplumsal alanları barındıran buluşma yerlerinden bahsediyoruz. TED نحن نتحدث عن الأماكن العامة التي نجتمع فيها لنبدأ الديمقراطية، وفي نفس الوقت نحتج ضد من يريد سلب حريتنا.
    Bu küçük, ayrılmış olan kırsal topluluklarda kadınların ortaya çıkmasını nasıl sağlarız? TED في هذه الأماكن الصغيرة يفصلونهنّ عن الرجال كيف سندفع النساء للقدوم والمشاهدة
    Dikkatinizi çekmek isterim ki biz bir sürü havalı yerlerle birlikteydik o listede. TED الآن أود أن أشير إلى أننا كنا على تلك القائمة مع العديد من الأماكن الممتعة.
    daha çok toplulukta, dünyanın daha çok yerinde daha çok gence ulaşmak istiyoruz. TED لتصل إلى المزيد من الشباب والمزيد من المجتمعات، والمزيد من الأماكن حول العالم
    Ayrıca bir daire içindeki hareketin, hareket ve sabitlik anlamına gelebileceğini düşünebilirsiniz, tıpkı evren gibi, çoğu yerde görebileceğiniz bir şey. TED تستطيع أن تتخيل أيضًا أن الحركية في شكل دائري قد تعني الحركة والسكون، مثل الكون، ما تراه في العديد من الأماكن
    İnsanları başarılı açık alanlara çeken ya da insanları başarısız yerlerden uzak tutan nedir? TED ما الذي يجذب الناس إلى الأماكن العامة الناجحة؟ وماذا عن الأماكن غير الناجحة التي تُبقي الناس بعيدًا؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد