ويكيبيديا

    "المناطق" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • bölgeler
        
    • bölgelerde
        
    • bölgeleri
        
    • alanlar
        
    • bölge
        
    • bölgelere
        
    • alanları
        
    • bölgede
        
    • bölgelerden
        
    • yerlerde
        
    • alanlarda
        
    • Bölgesi
        
    • yer
        
    • bölgeyi
        
    • bölgelerini
        
    Ve aslında, şekildeki beyin kurdelasının dışında kalan bu kırmızı bölgeler tamamen kapanana dek giderek daha da mavileşiyor. TED و بالفعل، ما نراه هو أن هذه المناطق باللون الأحمر حول الشريط الخارجي للدماغ تزرق تدريجياً حتى تنطفئ تماماً
    Akbabaların neslinin tükendiği bölgelerde cesetlerin yok olması üç kat zaman alıyor. TED في المناطق المُهدد فيها النسور بالإنقراض. تستغرق الجُثَّث ثلاث مرات أطول لتتحلّل.
    İncil'de Kutsal Sandığın geniş bölgeleri yakıp yıkmasından söz edilir. Open Subtitles التوراةُ تتكلم عن السفينة التي تُسوّي الجبال وتُخرّبُ كامل المناطق
    Kendilerini şehirler ve kırsal alanlar arasında sıkışmış olarak görüyorlar. TED وجدوا أنفسهم نوعا ما محاصرين بين المناطق الحضرية والمناطق الريفية.
    Wong, bu bölge yabancıların kontrolünde, milislerin olay çıkarmaları hiç uygun değil! Open Subtitles ونج هذه المناطق يسيطر عليها الاجانب المقاومة المحلية الشعبية تعمل مشاكل هنا
    Ancak, buna benzeyen bazı bölgelere baktığınız zaman, yıldızlardan daha fazla sayıda galaksi göreceksiniz ki bu bir tür muamma. TED ولكن عندما تنظرون الى بعض هذه المناطق مثل هذا، سترون مجرات أكثر من نجوم، وهذا أمر محير الى حد ما.
    Bu bölgeler, Dünya gibi gezegenler bulmak için en isabetli yerler. TED فتلك هي المناطق ذات الفرصة الأفضل للعثور على كواكب تشبه الأرض.
    Sınırların tarihsel açıdan en keyfi olduğu ve lider nesillerin birbirleriyle düşmanca ilişkiler içinde olduğu tüm bu bölgeler. TED كل تلك المناطق حيث الحدود تاريخياً أكثر تعسفية وحيث أجيال من القادة كانوا على علاقات عدائية مع بعضهم البعض.
    Bu bölgeler, büyük bir iklim sistemi içerisinde soğutucu görevini görür. Open Subtitles تأتي المناطق الجليدية العظمى إلى القطبين الشمالي والجنوبي من الكرة الأرضية
    Ilıman bölgelerde nüfus yoğunluğu hızlı değiştiğinden oradaki kartallar fazla üreyerek riski dağıtırlar. Open Subtitles فى المناطق المعتدله تزيد الأعداد بسرعة لذا توجد عقبان تنشر الخطر بتربية المزيد
    Dünya üzerindeki volkanik bölgelerde bu gibi kaynar su havuzları, milyarlarca yııdır var. Open Subtitles برك من المياه المغلية كالتي وجدت في المناطق البركانية على الأرض لمليارات السنين
    Ancak, ortak kararimiz uyarinca... bu bölgeleri... ve bu bölgeyi kapatacagiz. Open Subtitles على أية حال, اتفقنا على أن نغطي المناطق هنا والمناطق هنا
    Eğer kapakların erimelerini yavaşlatabilirsem havalandırmayı kullanarak, gazın bulaştığı bölgeleri temizleyebileceğimi düşünüyorum. Open Subtitles أعتقد أنه يمكنني إبطاء تاكل العوازل ويمكنني شفط الغاز من المناطق الملوثة
    Bu alanlar gerçek biriyle etkileşim kurduğumuzda daha meşgul bir hale geliyorlar. TED وتصبح هذه المناطق أكثر نشاطاً عندما تتفاعل بشكل مباشر مع شخصٍ ما.
    bölge polisleri evsizlerle birlikte çalışan ajanslarla yakın çalışma içerisinde. Open Subtitles ضباط المناطق على إتصال مع الوكالات التي تعمل مع المشرّدين
    Önümüzdeki bir kaç dakika içinde kapatabilirsek, gazın güvenli bölgelere girmesine engel olabiliriz. Open Subtitles من إطفائه خلال الدقائق القادمة، فسيمكننا إيقاف الغاز من التسرب إلى المناطق الامنة
    Çok fazla yüzey alanları var, derimizin yaklaşık 40 katı kadar. TED هناك العديد من المناطق السطحية حوالي 40 مرة من منطقة بشرتنا.
    Yani Japonlar yüzde 56’lık bir kesimin kırsal bölgede yaşadığını düşünüyordu. TED اعتقدوا أن 56 من كل 100 شخص يعيش في المناطق الريفية.
    Ve San Diego'nın çevresindeki bütün bölgelerden, askeriyeden emekli olmuşları birbirine bağlarız. Open Subtitles وبذلك سوف نكسب كل المناطق حول سان دييغو وهي مليئة بالعسكريين المتقاعدين
    Bu değişik yerlerde neler olduğunu kayıt altına alın. TED وثّق الأنشطة التي تراها تحدث في مختلف هذه المناطق.
    Kentsel alanlarda yaşayan mültecilerin çoğunluğu ile paradigma kayması ve yeni düşüncelere güçlü bir ihtiyaç var. TED وبمعيشة معظم اللاجئين في المناطق الحضارية، فهناك حاجة لنقلة نوعية و تفكير جديد.
    Bu tabiatın bilinmeyen son Bölgesi de kaçınılmaz şekilde açığa çıktı. Open Subtitles كشف المناطق في هذه الأرض أمر لا رجعة فيه بخلاف الماضي
    Görülüyor ki, bu püskürmelerin altındaki kısım aktif bölgelerin bulunduğu ve materyalin uzaya doğru buharlaştığı yer. TED كانت المناطق النشطة،على ما يبدو في أسفل تلك الحفر، حيث تتبخر المواد وتنطلق في الفضاء.
    Bu örnek mikroskop altındaki insan dokusunun kanserli bölgelerini tanımlamak üzerine. TED هذا مثال للتعرف على المناطق السرطانية من أنسجة إنسان تحت الميكرسكوب

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد