ويكيبيديا

    "انه شيء" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • bir şeydir
        
    • şey bu
        
    • Bu çok
        
    • bir şeydi
        
    • Bu kurdelayı
        
    • bir hediye işte
        
    • bir şey olduğunu
        
    Bu sadece, bilirsin, ilk aşk. Sihirli, uhrevi bir şeydir. Open Subtitles إنّه فحسب ، كما تعلم ، الحبّ الأوّل انه شيء ساحر ، وأثيري
    Başarması zor bir şeydir ve ben bunu başardım. Open Subtitles انه شيء صعب للحصول عليه ، وانا حصلت عليه
    Ciddi bir şey bu. - O kadınlar DNA'nı çaldı! Open Subtitles انه شيء خطيرة ، وهذه المرأة قد سرقت الحمض النووي الخاص بك
    Bu zor birşey: Bu çok bölünmüş bir pazar ve hiçbir geliri olmayan bir tüketici popülasyonu var. TED انه شيء صعب: انه سوق تجاري مقسم جداً ومستهلكين لا دخل لديهم.
    İhtiyacım olan kıyafetler verildi ve ne olmam gerektiği söylendi. Bu çok değerli ve kutsal görünümlü urba anlaşılarak verildi. bu mukaddes ve önemli bir şeydi. TED لقد أٌعطيت الملابس التي أحتاج ان البسها. وقيل لي ما احتاج ان اكون. أُعطيت ذلك الثوب الغالي المقدس الشكل لإرتدائه. للتفاهم انه شيء مقدس أو مهم.
    Bu kurdelayı sen mi yaptın? Open Subtitles - انت فعلتها؟ انه شيء رائع!
    Noel anne için küçük bir hediye işte. Open Subtitles انه شيء صغير لأجل السيدة (كلوز)
    Ve bu çeşit köprülere baktık ve kırılan bir şeyin güzel bir şey olduğunu hissetmekten kendimiz alamadık. TED و بعد ذلك نظرنا في هذه الأنواع من الجسور ولم تمنعنا من الشعور انه شيء جميل ينكسر.
    Eee, bazen öylece oluverir yani demek istediğim kilise ve devletin ayrılması farklı bir şeydir. Open Subtitles مايحدث الإنفصال بين الولاية والكنيسة انه شيء
    - Vikinglerle alakalı sıkıcı bir şeydir. Open Subtitles من الأغلب انه شيء ممل له علاقه بالفايكنغ
    Belki de gezegende kaptığımız bir şeydir. Open Subtitles ربما انه شيء إلتقطناه على الكوكب
    Bitkinin yaprağının içinde, bulunması zor neredeyse görünmez bir şey bu. Open Subtitles انه شيء غير مرئي تقريبا مدسوس بعيدا داخل ورقة للنبات.
    Eğitim gibi bir şey, bu yüzden tüm hafta sonu yokum. Open Subtitles انه شيء والتدريب، ولذا فإنني سوف يكون ذهب كل عطلة نهاية الأسبوع.
    Olağandışı bir şey. Bu 2.500 TGV trenine denk geliyor, ve düşünün tren rayı döşemek veya araba satın almak zorunda kalmadılar. TED انه شيء اعتيادي. انه المكافئ لألفين و خمسمئة قطار فائق السرعة, وفكروا فقط, أنهم لم يضطروا الي وضع سكة قطار أو شراء سيارة.
    Bu çok ilginç bir durum, 11 Eylül olaylarında 3000 kişi hayatını kaybetti, TED انه شيء غريب يدعو للتفكير، أنه في 11\9، عندما حدثت الكارثة، 3,000 أمريكي ماتوا،
    Üçüncü çağdaki Arayıcı'nın söylediği bir şeydi. Open Subtitles .انه شيء اعتاد ان يقوله باحث العصر الثالث
    Hayır, aklımdan geçen bir şeydi, ben de ne olacak yani sor gitsin diye düşündüm. Open Subtitles لا انه شيء كنت افكر به فحسب ثم ظننت لم لا؟
    Bu kurdelayı sen mi yaptın? Open Subtitles - انت فعلتها؟ انه شيء رائع!
    Noel anne için küçük bir hediye işte. Open Subtitles انه شيء صغير لأجل السيدة (كلوز)
    Onlara bunun iyi olduğunu -- hayır, aydın üyelerin kabul edebileceği iyi bir şey olduğunu söyleyin. TED اخبرهم بان ذلك مقبول لا . انه شيء حسن بأن التقدميين سيوافقون.
    - Bazıları "hafif müziğin" kötü bir şey olduğunu düşünür. Open Subtitles بعض يعتقد ان المصطلح "استماع سهل" انه شيء سيء

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد