| Müşterileri görmezden geliyorsun, kekleri felaket dizmişsin. | Open Subtitles | ،أنتِ تتجاهلين الزبائن الفطيره المسطحه مصيبه |
| Evet ama bence sen bariz olan bir şeyi görmezden geliyorsun. | Open Subtitles | نعم، ولكن أعتقد أنك تتجاهلين فيلا كبيرا الى حد ما في الغرفة. |
| Gözünün önündekini neden görmezden geliyorsun Chloe? | Open Subtitles | لما تتجاهلين مايحدث أمام عينيك ياكلوي |
| Gerçekleri gözardı ediyorsun ve olmayan bir şeyin mikroskobik kanıtlarını arıyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تتجاهلين الحقائق و تبحثين عن دليل مجهري عن شيء غير موجود |
| Ama yine de çaresizce seni sevmesi için benim duygularımı tamamıyla gözardı ediyorsun. | Open Subtitles | و مع ذلك أنتِ تتجاهلين مشاعري ببعض المحاولات اليائسة ... لكي تجعليه يحبك |
| Küçük bir kız olmandan ötürü bükmenin fiziksel yönünü iyi beceriyorsun ama ruhani yönünü hiç umursamıyorsun. | Open Subtitles | منذ أن منت طفلة صغيرة أنت تبرعين في الجانب الجسدي للتحكم لكن تتجاهلين تماما الجانب الروحي |
| Küçük bir kız olmandan ötürü bükmenin fiziksel yönünü iyi beceriyorsun ama ruhani yönünü hiç umursamıyorsun. | Open Subtitles | منذ أن منت طفلة صغيرة أنت تبرعين في الجانب الجسدي للتحكم لكن تتجاهلين تماما الجانب الروحي |
| Başkalarının ıstırabını göz ardı edip, ha- yatlarını mahvederek korumaya çalıştığın aile nedir Allah aşkına? | Open Subtitles | ما الأمر الجلل بهذه العائلة التي أردتِ حمايتها بينما تتجاهلين مأساة شخص آخر وتسحقين حياته؟ |
| Sucuyu bile görmezden geliyorsun! | Open Subtitles | انتي تتجاهلين الرجل الذي يوصل لكي الماء |
| Neden mesajlarımı görmezden geliyorsun? | Open Subtitles | ولماذا تتجاهلين رسائلي النصية ؟ |
| Neden çağrılarımı görmezden geliyorsun? | Open Subtitles | لماذا تتجاهلين مكالماتي؟ |
| Dürüstlüğün önemli olduğunu söylüyorsun ama bazı gerçeklerin insanları üzdüğü gerçeğini görmezden geliyorsun. | Open Subtitles | تقولين أنّ الصدق مهم جدّاً ولكنّكِ تتجاهلين بسهولة حقيقة أنّ بعض الحقائق تؤذي الناس لقد كذب (توم) عليكِ ليحميكِ |
| İnandırıcı mı? Benim ricalarımı defalarca gözardı ettin. | Open Subtitles | وتظلين تتجاهلين طلبي |
| Ve benim bu tür şeylere inanmadığım gerçeğini... gözardı ederek bana manevi rehberlik ya da herneyse yapmaya çalışman, beni hayalkırıklığına uğrattı. | Open Subtitles | أيضا أجد أنه من غير الشجاعة أنك تظنين أنني ... في حاجة إلى شخص من نوعية المرشد الروحي أو ما شابه ذلك , إلى درجة أنكي تتجاهلين حقيقة أنني لا أؤمن بأي شيء من هذه الأشياء على الإطلاق |
| Bunu söyleyerek işe yaramanın insan ilişkilerindeki... temel rolünü göz ardı ediyorsun. | Open Subtitles | بقولك هذا تتجاهلين الأولويات الأساسية ذات المنفعة في العلاقات الانسانية |