"عرفت" - ترجمة من عربي إلى تركي

• biliyorsun
• bildin
• biliyorum
• biliyordun
• öğrendim
• biliyor
• biliyordu
• anladın
• öğrendin
• buldum
• biliyorsunuz
• tanıyorum
• anlamıştım
• bildiniz
• tanırım

- Bu da ölümüne savaş demektir. - Bunları nereden biliyorsun?
ـ تعني إلى الموت ـ كيف عرفت كل ذلك عنهم ؟

Fakat inşaat malzemeleri veya her neyse, onların dışarıya taşındığını nasıl biliyorsun?
لكن ، كيف عرفت بشأن قضية مواد البناء أو مهما يكن ؟

- 1,347, dostum, bu kadar hızlısın. - Tek olduğunu nereden bildin?
1347 يا رجل، لقد لقد حصلت على السرعة كيف عرفت أنها غريبة؟

Şimdi problemimi biliyorum ve senin bu konudaki fikrini değiştirtmek bana bağlı.
الآن ، لقد عرفت مشكلتى و الأمر متروك لى لتغيير رأيك فى

Birisini öldürdüğünü gördün... ve seni de öldürmesinin... pekâlâ mümkün olduğunu biliyordun.
وقد رأيته يقتل احدهم وقد عرفت انه في امكانه ان يقتلك أيضا

Ama onlarla bizim aramızda bir fark olduğunu da öğrendim.
لكن عرفت أيضا ً أن هناك فارق بيننا و بينهـم

Kız arkadaşının şu Japon vatanseverler örgütüne üye olduğunu biliyor muydun?
هل عرفت ان فتاتك تنتمى الى تلك المنظمات اليابانيه الوطنيه ؟

Cariye oğlunun taht için bir tehdit olarak... görüldüğünü biliyordu.
ولقد عرفت المحظية بأن ابنها سينظر له كخطر على العرش

Benim seni tartaklayacak türde bir adam olmadığımı hemen nasıl anladın?
كيف عرفت شخصيتي بسرعة هكذا وأنني لست رجل عنيف سيضربك بشدة او ماشابه؟

Nerede olduğunu öğrendiğimde peşinde gitmekten beni hiçbir şey'in alıkoyamayacağını biliyorsun.
لو عرفت اين هي لا شيء سوف يوقفني من الذهاب خلفها

Bu işten uzak dur! Bütün bunları nereden biliyorsun? Kimsin sen?
اخرج من هذا الموضوع كيف عرفت على كل هذا من انت؟

Her neyse, şimdi neden okulu bu kadar ektiğimi biliyorsun.
على أية حال، الآن عرفت سبب كثرة تغيبي عن المدرسة.

Tabii ya, yüzüm. Yeniden doğdum. Ben olduğumu nereden bildin?
نعم، الوجه، قمت بإعادة تجديد كيف عرفت أنه أنا ؟

...senin de şikayet ettiğin üzere sana bir şey anlatmadığım halde buraya geldiğini nasıl bildin?
كيف عرفت أنه قادم إلى هنا حيث أنك ذكرت قبل برهة أنني لم اخبرك بأي شيء؟

Bu arabayı doğduğumdan beri biliyorum, sadece bir kez kullandım.
عرفت هذه السيارة طوال حياتي ولم أقدها سوى مرة واحدة

ben biliyorum ki bu kolejde tek güveneceğim kişi sensin.
عرفت بأنّك الوحيد في الكليّة الذى يمكن أن أعتمد عليه.

Birisini öldürdüğünü gördün... ve seni de öldürmesinin... pekala mümkün olduğunu biliyordun.
وقد رأيته يقتل احدهم وقد عرفت انه في امكانه ان يقتلك أيضا

İki yıl önce prezervatifin ne olduğunu öğrendim sekiz yıl önce de... kullanmamgerekti.
لقد عرفت معنى الواقي الذكري قبل سنتين و قبل ثمانية أشهر استخدمت واحداً

Coudair herkesten çok daha hassas biri. Bunu biliyor muydun? - Çok dokunaklı.
كودير أكثر عاطفية من أي شخص سمعت عنه ، هل عرفت ذلك ؟

Üzgünüm. l sadece l l'ma biraz sinir düşünüyorum olduğunu, biliyor musun, biliyordu.
أعتذر ، لقد عرفت هذا ، تعلمي أنا فقط أعتقد أنني قلقة قليلاً

Afrika'ya niye gitmek istediğimi anladın mı?
الان , هل عرفت لماذا اريد الذهاب الى افريقيا ؟

Şimdi, söyle bana Nate'in fonu araştırdığını ne zaman öğrendin?
دلوقتى قولى0000 عرفت امتى ان نات بيبحث في موضوع المؤسسه؟

Daha sonra bunu buldum; büyük bir kavgayla Dünya Bankası'ndan ayrıldıktan sonra.
ولقد عرفت السبب بعد ذلك بعدما تركت البنك الدولى بعد مناقشة حادة.

Buna benzer bir şey bulduğumuzu biliyorsunuz değil mi Ajan Reyes?
عرفت بأنّ نحن تجد شيء مثل هذا، لم أنت، الوكيل رييس؟

Farklı tarzlarda dövüşen adamlar tanıyorum ve gerçekten çok çalıştım.
عرفت رجال مختلفين الذين قاتلوا بأساليب مختلفة فقط تدربت بشدة

Bu kahvehaneye ilk geldiğim akşam, ilsa'yla aranızda bir şey olduğunu anlamıştım.
أول مساء حضرت إلى المقهى، عرفت أن هناك شيئاً بينك وبين إلسا.

Teşekkürler. Ama kim olduğumu nasıl bildiniz, anlayamadım.
حسناً , شكراً لك , ولكن لا زلت لا أفهم كيف عرفت من انا

- Bir Picasso'yu tanıyacağını zannetmiyordum. - Tabiki tanırım. Burada yazıyor.
لم أعرف بأنّك عرفت بيكاسو متأكّد أنا افعل ما يقول هنا