ويكيبيديا

    "علمت ان" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • olduğunu biliyordum
        
    • biliyordu
        
    • olduğunu duydum
        
    Bu grafiği gördüğümde, bu durumu eşitlemenin bir yolu olduğunu biliyordum. TED عندما رأيت ذلك الرسم البياني، علمت ان هناك وسيلة لتطوير التنافس.
    Daha önce orada bulunmuştum o yüzden her tarafta parmak izlerim olduğunu biliyordum. Open Subtitles كنت هناك في وقت سابق لذا علمت ان بصماتي ستنتشر في كل مكان
    Kolyenin özel olduğunu biliyordum! Anladın mı? Open Subtitles لقد علمت ان هناك شيء مميز بعقدك هل رأيت ما اعنيه؟
    Terk edilmiş ve atılmış eşyalarla dolu bir dünyada Violet her zaman bir şeyler bulabileceğini biliyordu. Open Subtitles فى عالم مهمل للأشياء والخامات فيوليت علمت ان هناك شئ ما
    Ayrıca grubun vokalistinin çok yakışıklı olduğunu duydum. Open Subtitles بجانب، انني علمت ان مغني الفرقة سيموت لإحيائها
    Ve durduğumda, bir şeyler olduğunu biliyordum. Open Subtitles وحين توقفت علمت ان شيئا حدث لم اعرف ما هو
    O anda Tanrı'nın o odada, senin yanında olduğunu biliyordum. Open Subtitles ثم علمت ان الله موجود في هذه الغرفه معكِ
    Baban Ella Mae'yi getirmek istedi, ama birşeylerin yanlış olduğunu biliyordum. Open Subtitles اباك اراد جلب ايلا ماي لفحصي لكنني علمت ان هناك خطا ما
    Gerçek olmayacak kadar güzel olduğunu biliyordum. Open Subtitles علمت ان الامر جيد زيادة عن اللزوم لتكون حقيقةً
    Gerçek olamayacak kadar iyi olduğunu biliyordum. Open Subtitles فقد علمت ان هذا شيء جيد جدا من ان يكون حقيقي
    Yine kamera başına geçmenin kötü bir fikir olduğunu biliyordum. Open Subtitles علمت ان حملك لهذه الكاميرا مجددا كان فكرة سيئة
    Görüş derinliğinin 45 santimetreden az olduğunu biliyordum. TED علمت ان عمق الميدان كان ١٨ بوصة او اقل
    Yapabileceğim tek şeyin bu olduğunu biliyordum. Open Subtitles كان الشيء الوحيد الذي علمت ان علي فعله
    Finans firması geyiğinin masaldan ibaret olduğunu biliyordum. Open Subtitles علمت ان قصة شركة التمويل هي قصة خيالية
    Geriye Albay Ives Bay MacCready'nin eşi ve ben kaldım ve o grupta kalan günlerimin sayılı olduğunu biliyordum. Open Subtitles ( بهذا بقى العقيد ( ايفز (وانا وزوجة (ماكغريدى وقد علمت ان ايامى اصبحت معدودة
    İçimde bir yerlerde olduğunu biliyordum. Open Subtitles علمت ان هذا كان بي بمكان ما
    Oyunun hileli olduğunu biliyordum. Open Subtitles لقد علمت ان اللعبة ثبتت
    Gerçeği yalnızca CIA biliyordu, ama Hassan diplomatik görevle Washington'a gelince gerçeği öğrendi. Open Subtitles فقط السي آي ايه علمت ان الامر مدبر حتى وصل حسان الى واشنطن الاسبوع الماضي تحت غطاء دبلوماسي
    O dosyalara bakması gerektiğini o yüzden biliyordu. Onun hatasıydı! Open Subtitles هكذا علمت ان تبحث عن تلك الملفات, انه خطؤها
    Chavez Juliette'in Hexenbiest olduğunu biliyordu ve onu kullanmak istedi. Open Subtitles يا الهي لا تشافيز علمت ان جوليت هيكسنبيست
    Askerlerinizin zor hava koşullarına alışık olduğunu duydum Albay. Open Subtitles علمت ان وحدتك تعمل في اي طقس , يا كولونيل

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد