| Hadi ama, İşinde çok iyi olduğunu biliyorum, ama gerçekten bende bu oyun oynamak için çok iyiyimdir. | Open Subtitles | تعال، أَعْرفُ بأنّك حقاً جيّد في شغلِكَ، لكن أَنا جيدُ جداً في لعب اللعبةِ. |
| Eskiden sendim, ya da eskiden sen bendin güçlü, kendine güvenen, esmer ama bunların hepsinden kahramancılık oynamak için vazgeçtin ve bak sonu ne oldu. | Open Subtitles | كنتُ أنتِ، أو أنتِ كنتِ أنا، قويّة، واثقة، سوداء الشعر لكنّك أهدرت كلّ ذلك وانخرطت في لعب دور البطلة الخارقة وانظري لأين وصل بك ذلك. |
| Erkekler paralarını bunu oynamak için mi boşa veriyor? | Open Subtitles | هل الرجال يهدرون مالهم حقا في لعب هذا ؟ |
| - Aptalı oynamaya devam edersen, bir saat içinde ölmüş olacaksın. | Open Subtitles | استمر في لعب دور الأحمق وستكون ميتًا في غضون ساعة واحدة |
| Hayır ama ilk olarak... itiraf etmeliyim ki cinsel durumlarda... rol oynarken boyun eğen taraftım. | Open Subtitles | كلا، ولكن أنا أوّل من يعترف بأنّ في الحالات الجنسية، أنا منغمسة في لعب الأدوار |
| 'Buz Hokeyi' oynamak ister misin? | Open Subtitles | هل ترغبين في لعب الهوكي الطائر ؟ |
| Futbol oynamanın nesi bu kadar zor? | Open Subtitles | هل تمزح معي؟ ما الصعوبة في لعب الكرة؟ |
| Hayır, orası kağıt oynamak için. | Open Subtitles | ما رأيك في لعب الورق؟ |
| Bana gerçeği anlatacak mısın yoksa oyunlar oynamaya devam mı edeceğiz? | Open Subtitles | هل سوف تتحدثين معي بصراحة أم سنستمر في لعب الألعاب ؟ |
| Siz güneşle istediğiniz kadar oynamaya devam edin. | Open Subtitles | استمري في لعب لعبة الاختلاس مع الشمس كما تريدين |
| Fakat bugün seninle golf oynarken çok iyi vakit geçirdim. | Open Subtitles | الناس ، ولكنني قضيت وقت ممتعاً اليوم في لعب الغولف معك |
| Basketbol oynarken yaralandığım zamanı hatırlıyor musun? | Open Subtitles | وهل تتذكرين عندما اصبت في لعب كرة السلة ؟ |
| Daha sonra bir şeyler oynamak ister misin? | Open Subtitles | ما رأيكِ في لعب شئ ما لاحقاً؟ |
| Top Speed oynamak ister misin? | Open Subtitles | توب سبيد أترغبين في لعب |
| Öyle bir kocayı oynamanın nesi var ki? | Open Subtitles | ما العيب في لعب هذا الدور؟ |