| Bir baraj çökerse vali arar. Ona balık avladığımı söylemeni istemiyorum. | Open Subtitles | إذا تحطم السد، سيتصل العمدة لا أريدك أن تقول أننى اصطاد |
| Bunun için karımı bir daha kullanmanı istemiyorum, tamam mı? | Open Subtitles | لا أريدك أن تستخدم زوجتي لأجل ذلك مرة أخرى، حسناً؟ |
| Ayrıca gece geç saatte o kadar uzun mesafeyi arabayla yapmanı istemiyorum. | Open Subtitles | كما أنني لا أريدك أن تقودي في وقت متأخر على هذا البعد |
| Ve... Bu konuda seni ikna ettiğim suçlamasında bulunmanı istemiyorum. | Open Subtitles | و لا أريدك أن تلقي اللوم علي لمحادثتك بهذا الشأن |
| Yanlış birşey düşünmeni istemem, yani, bunu parası ödenmiş bir tatil gibi düşün. | Open Subtitles | لا أريدك أن تشعر وكأنه شيئا أعني، أعتقد أنها مثل إجازة مدفوعة الأجر |
| Ben çocuk değilim Kimberly. Benim için endişelenmene gerek yok. | Open Subtitles | أنا لست صغيرا, يا كيمبرلى لا أريدك أن تقلقى علي |
| - Sinirliyken, altını değiştirmeni istemiyorum. - Sinirli falan değilim. | Open Subtitles | لا أريدك أن تغير حفاضه وأنت غاضب أنا لست غاضباً |
| Buraya gelip kayboluşumu izlemek için hayatını bir kenara bırakmanı istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريدك أن تترك حياتك خلفك فقط لتأتي هنا لتراني أختفي |
| Ben kendi hayallerimden vazgeçtim ama asla senin vazgeçmeni istemiyorum. | Open Subtitles | لقد تركت أحلامي تتبدد ولكنني لا أريدك أن تفعل ذلك |
| senin devam etmeni istemiyorum ve bu hiç adil değil. | Open Subtitles | أنا لا أريدك أن تمضي قدماً , وهذا ليس عادلاً |
| Seni daha kötü bir duruma sokacak bir işe kalkışmanı istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريدك أن تتورطي في اي شيء ذلك سيزيد الأمر سوءاً |
| Seni daha kötü bir duruma sokacak bir işe kalkışmanı istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريدك أن تتورطي في اي شيء ذلك سيزيد الأمر سوءاً |
| İster inan, ister inanma ama senin ıslah evine gitmeni istemiyorum. | Open Subtitles | صدق أو لا تصدق , لا أريدك أن تعود إلي الأحداث |
| Seni yargıladığımı düşünmeni istemiyorum ama önümüzdeki 45 dakika boyunca seni acımasızca yargılayacağım. | Open Subtitles | حسنآ اوبس لا أريدك أن تشعر أنني احكم عليك لكن بالـ45 دقائق الجايه |
| Eline geçen bu ilk fırsatı boşa harcamanı istemiyorum, hepsi bu. | Open Subtitles | لا أريدك أن تضيعي فرصتك الأولى، هذا كل ما في الأمر |
| Bugün telefonsuz kalmak istemiyorum ama fotoğraf çekimlerine de geç kalmanı istemem. | Open Subtitles | سأكره أن أبقى اليوم بدونه. لكني لا أريدك أن تتأخر على الصور. |
| Bak, merkezden dışarı bir adımını atmanı istemiyorum, tamam mı? | Open Subtitles | أنصتي، لا أريدك أن تمضي خطوة خارج هذا القسم، أتسمعينني؟ |
| Tüm paranı harcamanı ya da kendini İsa sanmanı istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريدك أن تصرف كل نقودك كأنك تظن أنك المسيح. |
| Yanımdayken öylece oturup, kaygılanıp, sürekli beni izleyip sıradaki deliliğimi beklemeni istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريدك أن تجلس معي، وتقلق، وتراقبني تنتظرني أن أفعل الأمر الجنوني |
| Kötü hissetmeni istemem Yardım etmeme izin ver - Kötü hissetmeni istemem. | Open Subtitles | أنا لا أريدك أن تشعر بسوء أنا لا أريدك أن تشعر بسوء |
| Dinle, Amca'nı limanda yaşayan sıradan bir adam olarak görmeni hiç istemem. | Open Subtitles | لا أريدك أن تعتقد أن عمك شخصية رديئه يعيش على أرصفة السفن |
| Bir şeyler saklayarak beni korumana gerek yok, tamam mı? | Open Subtitles | لا أريدك أن تحميني بإخفائك أموراً علي ، إتفقنا ؟ |
| - Ben senden bir şey yapmanı istemedim. - İstedin. Yapmamı istedin. | Open Subtitles | لا أريدك أن تفعل شيئا نعم , أنت تريدين تريديني أن أفعلها |