| Siz neredeydiniz bilmiyorum ama ben oturma odamdaydım. Resmen dini bir olay gibiydi. | TED | لا اعلم اين كنتم في ذلك الوقت, ولكن انا كنت في غرفه معيشتنا. |
| Bunu anlayıp anlamayacağını bilmiyorum, fakat kendime dürüst bir adam gözüyle bakıyorum. | Open Subtitles | لا اعلم ان كنت ستفهميننى, لكنى اخذت على نفسى عهدا كرجل صادق |
| - Adam, arkadaşından bir şeyler yapmasını istedi. Ne olduğunu bilmiyorum. | Open Subtitles | هذا الرجل يريد صديقه ان يقوم بشئ لا اعلم ما هو |
| -Bir erkeğe nasıl böyle bir şey dersin? -Şey Bilemiyorum, Burt. | Open Subtitles | ما هذا الشيء الذي تقوله لرجل حسنا , لا اعلم بيرت |
| Biliyor musunuz Bilmem ama şu an sihirli bir yerdeyiz! | Open Subtitles | لا اعلم ان كنتم تعرفون ذلك لكننا في مكان ساحر |
| Bunu yapmanın sebebini bilmiyorum, evlat. Zeki birisin, öyle olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | انا لا اعلم ماذا ستفعل بهاذا لكنك ذكى انا اعلم ذلك |
| Neden geldiğini bilmiyorum. Seni hiç kimse burada görmek istemiyor. | Open Subtitles | لا اعلم لما اتيت لا احد يريدك هنا بعد الان |
| Neden geldiğini bilmiyorum. Seni hiç kimse burada görmek istemiyor. | Open Subtitles | لا اعلم لما اتيت لا احد يريدك هنا بعد الان |
| bilmiyorum, çocukların yarım saat önceden gelip seni almaları gerekiyordu. | Open Subtitles | انا لا اعلم الاطفال خرجوا ليمروك من قبل نص ساعه |
| İçinde ne var bilmiyorum ama, sakinleşip kafamı toparlamamı sağlıyor. | Open Subtitles | لا اعلم ما به و لكنه يهدئني, يجعلني اركز فعلاً |
| Bu kararları kim alıyor bilmiyorum ama gerçekçi olmayan şeyler görüyorum. | Open Subtitles | لا اعلم من يصنع هذه القرارات اظن ان المشاهد ليست جيدة |
| bilmiyorum, Walter. Gece hiç bu kadar yakın görünmedi bana. | Open Subtitles | لا اعلم والتر فانا لم اكن قريبا هكذا من قبل |
| O benim hayatımı kurtardı. Daha önce ne yaptığını bilmiyorum. | Open Subtitles | لقد انقذ حياتي أنا لا اعلم ماذا فعل من قبل |
| Ne yapamaya çalıştığını bilmiyorum, lakin görnüşe göre tam da zamanında gelmişiz. | Open Subtitles | لا اعلم ماذا كنت تخطط ولكن يبدو اننا وصلنا في الوقت المناسب |
| Çünkü şu an o kadar yorgunum ki ağzımdan ne çıktığını bilmiyorum. | Open Subtitles | حقا انا تعبه للغاية لا اعلم ماذا خرج من فمي من كلمات |
| bilmiyorum siz böyle şeylere ne diyorsunuz 1,5 kiloluk bir damızlık | Open Subtitles | لا اعلم كيف تطلقون اسم فحل على شيئ ذو ثلاث بوندات |
| Kız bilmiyorum. O ikisi üşütükten başka bir şey değil. | Open Subtitles | لا اعلم يا اختي, هذان الاثنان لاشيء لكن ازدواج نادر |
| Ne düşündüğünü bilmiyorum ama bir şeyi açıklamama izin ver. | Open Subtitles | لا اعلم على ماذا حصلتي لكن دعيني اشرح لك امر |
| Bilemiyorum. Bana biraz fıstık ve patlamış mısır almasını söylemiştim. | Open Subtitles | لا اعلم ، طلبت منه ان يشتري لي بعض المكسرات |
| Ise yarar mi Bilmem ama mutfagindaki telefonun yaninda bu numarayi bulmustum. | Open Subtitles | حسناً لا اعلم ان كان سيساعد لكن وجدت هذا الرقم في مطبخه |
| - Tüm bunları ona neden anlatıyorsun anlamıyorum. Seni anlayamıyor. | Open Subtitles | انا لا اعلم لماذا تحبره بكل هذا انه لن يفهم |
| Ne bileyim, biraz belirsiz de olsa anlatsan olmaz mı? | Open Subtitles | ..هل تستطيع ان تكون فقط لا اعلم.. غامض؟ 185 00: |
| O kadar da kötü değildi dekan Halsey, Sadece burada olduğunuzu bilmiyordum. | Open Subtitles | ليس سيشا يا دين هالسي الامر انني لا اعلم اي شخص هنا |
| - Artıık aşkın yeterli olduğundan emin değilim. - Ne demek "yeterli"? | Open Subtitles | انا لا اعلم فقط اذا كان الحب لا يكفى ماذا تعنى بيكفى |