| Fazla bir şey de yok. Açıkçası ne araştırdığımızı bile bilmiyorum. | Open Subtitles | ولأكون صريحا تماما معك، لست متأكدا حتى لماذا نحن نقوم بالتحقيق. |
| Bu hafta gösterisi var mı bilmiyorum. Programa bakmam gerek. | Open Subtitles | لست متأكدا من ظهورها هذا الأسبوع عليّ تفحّص جدولة الأعمال |
| Daha fazlasını kaldırabileceğimi sanmıyorum. | Open Subtitles | أنا لست متأكدا من أنني يمكن أن تأخذ أكثر من ذلك بكثير. |
| - Harika. Verdiğiniz için teşekkür ederim. Ama anladığımı tam sanmıyorum. | Open Subtitles | شكرا علي الكتاب ولكني لست متأكدا أنني فهمته |
| Ben pek emin değilim, Bill. Bana penaltı gibi gelmedi. | Open Subtitles | لست متأكدا بيل لكنني اعتقد انها لم تكن ضربة جزاء |
| Bana inanır mısın yoksa ne kadar sessiz olabileceğimi gördün mü bilmem. | Open Subtitles | لست متأكدا إذا كنت صدقوني أو رأيتم كيف يمكنني أن أكون هادئة. |
| - Emin değilim. - Bir tür kod olmalı. | Open Subtitles | انا لست متأكدا من المؤكد انها نوع من الشفرات |
| Ve eğer görünüşümü de kaybettiysem, nasıl kendim olacağımı bilmiyorum. | Open Subtitles | وإذا فقدتها، لست متأكدا بأنني أعرف من أنا بعد الآن. |
| Mahkumlarla dolu bir otobüsü sürmek için uygun muyum bilmiyorum. | Open Subtitles | لست متأكدا إذا أنا الرجل المناسب لقيادة حافلة مليئة السجناء. |
| Ne oluyor bilmiyorum ama biliyorum ki anahtar o adam. | Open Subtitles | انا لست متأكدا مما يحدث و لكنني أعلم انه المفتاح |
| ve Joe Lone Elk, hangi gün bilmiyorum ama şafaktan önce. | Open Subtitles | و جو لون إيلك, لست متأكدا ًما اليوم, لكن قبل الفجر |
| RatPac'ın olayı ne bilmiyorum ama o logo pek maço. | Open Subtitles | لست متأكدا ما يفعل راتباك، ولكن هذا الشعار هو ماشو. |
| Neden ortaya çıktıklarını bilmiyorum, ama çıkıyorlar. | TED | لست متأكدا حقا لماذا تظهر، ولكنهم يظهرون. |
| Dünyanın geri kalanının olayı bu yönden göreceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | لست متأكدا من أن بقية العالم سيرى الأمر كذلك |
| Sana karşı dürüst olacağım. Bu işi yeterince çok istediğini sanmıyorum. Aslında bu işi çok istemediğini biliyorum. | Open Subtitles | بصراحة أنا لست متأكدا من أنك تريد هذه الوظيفة |
| Neil'in babasının karavan alabileceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | لست متأكدا من أن والد نيل قادر على أن يوفر مقطورة |
| Erin, Andy den ayrılacağını söyledi ama ben pek emin değilim. | Open Subtitles | ايرين تقول بأنها سوف تنفصل عن اندي , لكني لست متأكدا |
| Bu zaferden kendime bir pay çıkarmalı mıyım pek emin değilim. | Open Subtitles | لست متأكدا ما إذا كان علي أخذ الفضل في هذا الإنتصار. |
| bilmem ki. Elindeki pakete bakınca aklıma geldi. | Open Subtitles | لست متأكدا, ولكن, ربما من اللفافة التى كان يحملها |
| - Emin değilim. - Bir tür kod olmalı. | Open Subtitles | انا لست متأكدا من المؤكد انها نوع من الشفرات |
| Dürüst olmak gerekirse, tam emin değilim. İlk başta benim olduğuna bile emin değildim ama olasılıklar imkansız görünüyor. | Open Subtitles | حسنا ،لنكن صادقين ، أنا لست متأكدا تماما لم أكن واثقا أنه أنا في البداية |
| Ya dışarıda, ya da içeride. emin olamıyorum. | Open Subtitles | إن كان بالداخل أم فى الخارج ، لست متأكدا |
| Bunun gibi bir şey. Ben bundan pek emin değilim, mutasyonumuzdan gelen zekâmızdan ve benzeri şeylerden dolayı. | TED | شئ من هذا القبيل، أنا لست متأكدا من ذلك. لأن هذا هو مجال ذكائنا في الطفرات وشئ من هذا القبيل. |
| Bu Tanık Koruma ile ilgili artık çok da emin değilim. | Open Subtitles | أنا لست متأكدا من ذلك عن هذا حماية الشهود بعد الآن. |
| Dürüst olmak gerekirse, Ben emin değilim. | Open Subtitles | أن نكون صادقين، وأنا لست متأكدا. |