"معجزة" - ترجمة من عربي إلى تركي

• mucizeydi
• mucizevi
• mucizeye
• mucizedir
• mucizenin
• bir mucize
• mucizeyi
• dahi
• mucizesi
• mucizeler
• mucizesini
• mucize bir
• mucize oluyor

Bir hafta önce oradaydık, sokakta 7000 kişi toplanmıştı bu bi mucizeydi, çok tehlikeli olduğu için normalde
كنا هناك في الأسبوع الماضي ،عندما كان هناك 7000 شخصا في الشارع و كانت بحق معجزة ، و بينما كنا نمشي عبر الشوارع

Kaçışım bir mucizeydi. Şimdi de geri dönmemi bekliyorsunuz!
أيها الرائد لقد خرجت لتوى من هناك وكان هروبى معجزة

Eğer mucizevi bir şekilde dış duvar tehlikeye girerse, saldırganlar son bir savunma kalkanı olan iç duvarla yüz yüze kalıyordu.
وإذا حصلت معجزة وتأثر السور سيواجه المهاجمون الخط الدفاعي الأخير وهي الأسوار الداخلية الضخمة.

Bir şey mucizevi bir şekilde başarılı olduğu zaman, ona sahip çıkmak gerekir;
وحالما تقرب علامة إلى الظهور سيكون هذا فعلاً حسناً من قبل معجزة يجب ان تحمى ويعتنى بها كما لو كانت داخل ضريح

Eğer öyleyse, bir mucizeye ihtiyacımız var.
لن يعرفنا الناس حتى نقوم بمعجزة ما هذا يعني أننا بحاجة إلى معجزة

Birbirinden çok farklı yerlerden gelen 1400 insanı bir araya getirmek bir mucizedir.
أن تجمع 1400 شخص قادمًا من أماكن مختلفة، هي معجزة.

Oraya arabayı sarsan bir yoldan gidip bir mucizenin gerçekleşmesini umacağız.
يتوجب علينا أخذ توصيلة وعرة إلى المول و نأمل حدوث معجزة

Herhangi bir mucize formül bulunmuyor. ancak modern tıp her sene milyonlarca yaşamı kurtarabiliyor. biz de aynı şeyi yapabiliriz.
إذ لايوجد معجزة شافية، ولكن الطب الحديث الآن ينقذ حياة الملايين من الأشخاص كل عام. ونحن بامكاننا صنع الشيء نفسه.

Doğanın, kadın üreme sistemine kondurduğu mucizeyi alıyoruz kendimize oyun yapıyoruz.
اخذنا معجزة طبيعية من نظام النساء التناسلي وانشأنا لعبة من ذلك

Geri dönmem bir mucizeydi diyebilirim.
يمكنني إخبارك بأنها معجزة فقد رجعت عندما شعرت بحدوث ذلك

- Onu zamanında bulmamız bir mucizeydi.
كانت معجزة عندما وجدناه بالوقت المناسب و أنا أقول إنه هو

Hatırlarsanız, ikinizin de sağ kalması küçük bir mucizeydi.
كما تتذكر , لقد كانت معجزة أن أحد منكم نجى من هذه الحادثه

Bir yetim olarak büyüyüp... okula alınmak da büyük bir mucizeydi, ama..
بعد أن تربيت كيتيمة وعندما قبلتموني لأدرس هنا كان ذلك معجزة كافية بالنسبة لي

mucizevi jeotermik güç sayesinde, saf element ikinci bölgeye yükseltilecek,
من خلال معجزة الطاقة الحرارية الجوفية المواد الخام ستشيد للمرحلة الثانية

Ve mucizevi bir tasarımla, ...her canlı varlık, bu dört temel yapı taşlarının değişik kombinasyonlarıyla yaratılmıştır.
و خلال معجزة التصميم هذه نحن لم نفهم بعد كل كائن حى مخلوق هذه الكتل الأربعة الأساسية

Bu kutsal ve mucizevi olay için Majestelerine de şükran borçluyuz.
أيضا يجب أن نشكر جلالته على هذا والتي كانت معجزة

Ama tüm dünyadaki dualar bile, bu insanların içindeki inanç ve ümidin birleşmesiyle oluşan, küçücük bir mucizeye eşit olamaz.
لكن كل الواعظين فى العالم لا يساوون معجزة صغيرة فى دعم الإيمان و الأمل لهؤلاء الناس

Ama bu vakada sizin durumunuzda neredeyse bir mucizeye ihtiyaç var.
لكن في هذه الحالة فأنت تحتاج لأكثر من معجزة

Yakında büyük bir buluş yapamazsak bu insanların bir mucizeye ihtiyacı olacak.
إذا لم نحقق انفراجاً وشيكاً.. فسيحتاج هؤلاء الناس إلى معجزة

İnsanın bilgisinin gelişmesi yılana dönüşen sopalardan yada ikiye ayrılan sulardan daha büyük bir mucizedir.
و تقدم معرفة الإنسان هو معجزة أكبر من العصا الموجهة إلى الأفاعى أو من انفلاق البحر

Ancak unutmayın ki gerçekten de mucizenin ve harikanın çağında yaşıyoruz.
لكن تذكر فقط، نحن نعيش حقا في عصر معجزة وعجب.

Hangisi daha büyük bir mucize siz mi radyum mu bilmiyorum.
أنا لا نعرف ما هو من أكبر معجزة لك أو الراديوم.

Bir mucizeyi engelleyerek, bir kuruş bile kazanamayacağız.
بإستثناء معجزة قد تحدث فنحن لن نحصل علي نكلة

Büyükbaban benden bir servet kazanabileceğini düşünüyordu bir çocuk dahi olarak.
جدك اعتقد أنه سيجني ثروة باستخدامي كطفل معجزة

Kendimi Tanrı'nın mucizesi olarak gördüğüm için beni bağışlar mısınız?
هل يمكنكم أن تسامحوني لاعتقادي أنني معجزة من الله ؟

Ee, Stephen Hawking'in açıklamalarından birisinin doğruluğu - demek istediğim söylediği doğru, ama vurgulanışında hata var. Söylediklerinde gerçek şu ki; bu özel bir fizik değil. Özel bir bölüm yok. mucizeler içermiyor.
حسنا، الصحيح في ملاحظة ستيفن هوكنج.. أقصد، انه امر صحيح، ولكنه يميل الى الجانب الخاطيء. محق في جانب واحد العلاقة تتم دون الحاجة الى فيزياء خاصة. ليس هناك من تدبير خاص أو معجزة.

Ve ben insanoğlunun işbirliğinin ve inovasyonunun mucizesini deneyimledim. Kendi yaratıclığımın, kolektif çabanın becerikliliği tarafından desteklendiğinde, beni şöhrete doğru fırlattı.
وشهدت معجزة الابتكار والتعاون المشترك، وإبداعي الخاص، عندما دعمه دهاء تلك المساعي الجماعية، قاذفةً بي إلى النجومية.

Ama eşimin vajinasına mucize bir şekilde bir bebek yerleştirmedikçe es geçmek zorundayım.
ولكن إن لم يكن سيفعل معجزة بوضع طفل بمهبل زوجتي سوف أتخطة الأمر

Ama şimdi, Bangladeş, 80’li yıllarda bir mucize oluyor: İmamlar aile planlamasını desteklemeye başlıyor. Bu noktaya çıkıyorlar.
لكن الآن، بنجلاديش – إنها معجزة حدثت في الثمانينيات بدأ الأئمة في الترويج لتنظيم الأسرة وتتحرك نحو هذه الزاوية لأعلى.