| savaştan, bir pusuya gözüm açık düşmek için sağ çıkmadım ben. | Open Subtitles | لم أنجو من الحرب لأقع في كمين و أنا مفتوح العينين |
| Üsteğmen Schultz yana yana savaştan çıkmanın bir yolunu arıyor. | Open Subtitles | الملازم شولتز هو محاولة مستميتة للحصول وسيلة للخروج من الحرب. |
| Hanna Reitsch savaştan sağ kurtuldu ve birçok uçuş rekoru kırdı. | Open Subtitles | نجت حنّا ريتش من الحرب وحطّمت عديد من الأرقام القياسية للطيران |
| Geçmişle dolu, ve yeraltı sığınaklarıyla da dolu ve savaş harabeleriyle. | TED | إنها مليئة بالتاريخ، وأيضاً مليئة بالمخابيء تحت الأرض وأطلال من الحرب. |
| Onu bir hafta tuttular, Savaşın en güzel yedi günüydü. | Open Subtitles | إحتفظوا به لمدة اسبوع، وكان أفضل سبعة أيام من الحرب |
| Cidden, ikimiz savaşı atlattık üçümüz barış zamanında da hayatta kalacak. | Open Subtitles | لكن جدياً كلانا نجا من الحرب و ثلاثتنا سننجو من السلام |
| Hanna Reitsch savaştan sağ kurtuldu ve birçok uçuş rekoru kıracaktı. | Open Subtitles | نجت حنّا ريتش من الحرب وحطّمت عديد من الأرقام القياسية للطيران |
| Ayrıca bana savaştan döndüğünde yatağını daha fazla ıslattığını söyledi ve kahkahalarla güldü. | Open Subtitles | هو لم يقل لي أنك رجعت من الحرب تبلل فراشك، وهو يضحك وقتها |
| savaştan geldiğim günden beri bu hikâyeyi birilerine anlatmaya çalışıyordum. | Open Subtitles | لقد حاولت أن أقول تلك القصة منذ عدت من الحرب |
| Eminim onlarla yaptığınız iş, savaştan elde ettiğiniz aslan payına dahildir. | Open Subtitles | بالتأكيد عملك معهم يتحصل على حصة الأسد من فائدتك من الحرب |
| Bu savaştan sıkıldılar ve Pyr onları bir ateşkese zorluyor. | Open Subtitles | لقد تعبوا من الحرب ووتيرة غضبك تدفعهم لوقف اطلاق النار |
| 4'te 1'i savaştan ve kıtlıktan kaçan çocuklardan oluşuyordu. | TED | ربعهم من الأطفال، فارِّين من الحرب ومشقة العيش. |
| CA: Terörizmle savaştan öte daha derin amaçlar olduğunu düşünüyor musun? | TED | كريس: أقصد هل تعتقد أن هنالك حافز أعمق من الحرب ضد الإرهاب؟ |
| CA: Terörizmle savaştan öte daha derin amaçlar olduğunu düşünüyor musun? | TED | كريس: عذرًا, هل تعتقد أن هنالك حافز أعمق بالنسبة لهم اكثر من الحرب ضد الإرهاب؟ |
| Bütün ülkeler, zulümden veya savaştan kaçan hiç kimsenin, karşısında kapalı bir sınır bulmamasını sağlamalıdır. | TED | وعلى كل البلدان أن تضمن بأن لا تغلق الحدود أمام أي شخص يفرّ من الحرب والاضطهاد. |
| savaştan kaçıp Batı Afrika'da Gambiya'ya gittik. | TED | هربنا من الحرب الى غامبيا في غرب افريقيا |
| İnsanların efendilerine düşman olmasının cazip ödülü tamamen savaş dışı kalmaları olacaktı. | Open Subtitles | كان الهدف هو تحويل الشعب كله ضد سادته.. لاخراجه من الحرب تماماً |
| Nazi askerleri sadece 1 yıl süren bir savaş sonunda, evlerine döndü. | Open Subtitles | جنود الرايخ الثالث عادوا إلى أرض الوطن بعد عام فقط من الحرب |
| On yıllarca Savaşın yok ettiği bir ülkede yetiştirildim. | TED | ولقد نشأت في بلد دمرته عقود من الحرب ولقد نشأت في بلد دمرته عقود من الحرب |
| Ülke olarak savaşmaya başladığımız iç savaşlardan beri, Savaşın şiddeti giderek düşüş göstermişti. | TED | كل حرب قمنا بخوضها كدولة، بدءا من الحرب الأهلية، كانت حدة تلك الحروب في انخفاض مستمر. |
| beş buçuk yıl sonra faşizm savaşı kaybedilerek Avrupa iflas etmiştir. | Open Subtitles | بعد خمس سنوات ونصف من الحرب على الفاشية أصبحت أوروبا مفلسة |
| İkinci Dünya savaşından bir Japon banknotu. | Open Subtitles | انها عملة يابانية من الحرب العالمية الثانية |