Bu konuyu başka zaman konuşsak da yıl dönümümüzün tadını çıkarsak olmaz mı? | Open Subtitles | أيمكننا أن نتكلم عن هذا في وقت آخر و نستمتع بعشاء ذكرى علاقتنا؟ |
Biz çok eğleniyoruz. Şu an işleri ağırdan almak istiyoruz. | Open Subtitles | نحن نستمتع كثيراً، ولا نريد أن نتسرع في علاقتنا الآن |
eğlenceli olduğu sürece, komik bir fikre benzediği ve tanık olacak insanlar da eğlenceli vakit geçirecekler gibi göründüğü sürece, bu bizim için yeterli. | TED | طالما أننا نستمتع ويبدو أنها ستصبح فكرة ممتعة ويبدو أن الأشخاص الذين يختبرونها سيستمتعون أيضا، ثم ذلك كاف بالنسبة لنا. |
Yani, ne güzel eğleniyorduk burada. Sen demez miydin; Düzüşen arkadaşlarız diye. | Open Subtitles | أعني فقد إعتقدت أننا نستمتع فقط ألم تقل أننا أصدقاء نتجامع فقط |
- Hayır. Babam daha gelip havuzun keyfini çıkardığımızı görmedi. | Open Subtitles | كلا، أبي لم يعد للبيت بعد لكي يرانا نستمتع بالمسبح |
Etkenlendirme sürecimiz buna benzer filmleri izlemekten keyif almamızdan kaynaklanıyor. | TED | عملية التوكل لدينا تأتي من واقع اننا نستمتع بافلام كهذه |
Hadi bu devrimi oy vererek gerçekleştirelim ve bunu yaşarken biraz eğlenelim. | TED | دعونا نصوت لهذه الثورة لِتُوجد، وبينما نحن في ذلك، دعونا نستمتع قليلاً. |
Bu senin partin ve hoşuna gitsin yada gitmesin eğleneceğiz. | Open Subtitles | إنها حفلتك وسوف نستمتع بها سواء أعجبك الأمر أو لا |
Bizleri şu an yaptığım gibi manzaranın tadını çıkaramayacağımız zamanlara döndürmek istiyor. | Open Subtitles | سوف يعيدنا لزمن حيث أنتِ وأنا لايمكنا أن نستمتع بمنظر خلاب كهذا |
Bugün doğum günün, en azından günün geri kalanının tadını çıkaralım. | Open Subtitles | حسناً إنهُ عيد ميلادك لذلك على الأقل دعنا نستمتع ببقيّة اليوم |
Biz bütün bu şeylere sahibiz, ama tadını çıkartabilmek için sadece 100 yılımız var. | TED | نحن نملك كل هذا .. ولكن لدينا فحسب 100 عام لكي نستمتع بكل هذا |
Hep beraber çalışırız, bunu yapmak hoşumuza gidiyor çünkü eğleniyoruz. | TED | نحن نعمل جميعنا معًا، وهذا شيء نريد إنجازه لأننا نستمتع خلال ذلك. |
Başarımızın sırrı gerçekten budur, biz çok eğleniyoruz. | TED | فهذا هو سر نجاحنا .. فنحن نستمتع كثيراً |
Dinle, Sana yardım olsun diye bizim eğlenceli zamanlarımıza kısıtlama getirmeyeceğim. | Open Subtitles | اسمعي .. لستُ مستعداً أن أختصر من الوقت الذي نستمتع فيه من أجلك |
Bir daha buraya gelmeyelim, çünkü bir daha bu kadar eğlenceli olmayacak. | Open Subtitles | دعنا لانعود هنا ثانية لأننا لن نستمتع كما نحن الآن |
Aslında hiç de fena anlaşmıyorduk. eğleniyorduk bile, yalnız... | Open Subtitles | ليس أننا لم ننسجم , كنا نستمتع لكننالم.. |
Bir satranç akşamının keyfini çıkarttığımızı sanıyordum. | Open Subtitles | إعتقدت بأنّنا كنّا نستمتع بأمسية للعب الشطرنج |
Ama yine de keyif çatmak için Sığınak'ı beklemek zorunda olmamalıyız. | Open Subtitles | ولكن مازلنا كذلك، لا يجب أن ننتظر الملاذ كي نستمتع وقتها |
Yanlış ses, yanlış ses. Hepimiz buna mecburuz, bari en azından eğlenelim. Pazartesi sabahı yataktan zıplayıp şöyle bağırmaya ne dersiniz; | Open Subtitles | لابد علينا القيام بذلك لكي نستمتع مارأيكم بالقفز على السرير فى يوم الاثنين و نقول نعم |
Çok eğleneceğiz. Annem böyle saçmaladığında nefret ediyorum. Chaplin'e bakıyorum ama tek gördüğüm Hitler. | Open Subtitles | سوف نستمتع انني اكره عندما تتصرف امي كالحمقاء هكذا اتنكر كشابلن |
Bu harika yerde arkadaşlarınızla eğlenmeye çalışacaksınız. | Open Subtitles | ونحاول ان نستمتع بصحبك كل فرد مننا فى هذا المكان الجميل |
Son altı ay boyunca böcek avındaydık ve şahane vakit geçirdik. | Open Subtitles | نحن في رحلة بحث منذ الستة الأشهر الماضية ونحن نستمتع بوقتنا |
Bununla eğlenebiliriz ama ikimiz için de bu durum rahatsız bir hal alır ve durmak istersek, öylece bırakıp, çantalarımızı topluyoruz. | Open Subtitles | نحن نستمتع بذلك ولكن في اي وقت، اي منا يصبح غير مرتاح ويريد ان نتوقف علينا ان نتوقف ونحزم امتعتنا |
eğlenmek için nereye gideriz? | Open Subtitles | عندما نشعر بأنَنا نريد أن نستمتع أين نذهب؟ |
Birkaç saat sürer ve sonra günün kalanında eğleniriz. | Open Subtitles | سننتهى منه فى بضعة ساعات ثم نستمتع بقية اليوم. |
Senin zencefilli biralarınla adamakıllı eğlendik. | Open Subtitles | نحن بدقة نستمتع با البيرة الزنجبيل الكحولية. |