| Bu vücut bizim kainatımızda bir hologram olarak görünecekti burada ama burada değil. | TED | قد يظهر إذن ذلك الجسم في الكون كصورة ثلاثية الأبعاد هنا ولكن ليس هنا. |
| Çocuklarınız burada... ama değiller. | Open Subtitles | اطفالكم هنا ولكن في الحقيقه هم ليسوا هنا |
| Evet Sandra'nınki de burada ama kan lekelerine göre kızın orada öldürüldüğü belli. | Open Subtitles | نعم وساندرا هنا ولكن من بقع الدم كان واضحا انها قتلت هناك |
| Tüm sınıf burada ama ben hâlâ şüpheli bir şey göremiyorum. | Open Subtitles | جميع طلاب الفصل هنا ولكن ما زلت لا أرى أي شيء مشبوه |
| Yani biz senin boğazına yapışmıyoruz burada, ama ortada baya para var, farkındasın değil mi? | Open Subtitles | نحن لا نحاول الإنقضاض عليك هنا ولكن هناك الكثير من الأموال فى ستيك , هل تعلم؟ |
| Yani biz senin boğazına yapışmıyoruz burada, ama ortada baya para var, farkındasın değil mi? | Open Subtitles | نحن لا نحاول الإنقضاض على حلقك هنا ولكن هناك الكثير من الأموال فى ستيك , هل تعلم؟ |
| Burada, ama burası benim evim ve o da benim oğlum. | Open Subtitles | أجل إنه هنا, ولكن هذا بيتي وإنه إبنى أعتقد أنه لى الحق بمعرفة |
| Burada, ama onu göremezsin. | Open Subtitles | انها هنا ولكن لاتستطعين رؤيتها |
| Hepsi burada ama doğru söyleyemiyorum! | Open Subtitles | انه هنا ولكن لا استطيع ان انطقه صحيحا! |
| İyi dostum Pascal de Saint-Martin burada ama kalacak yeri yok. | Open Subtitles | جاء صديقي المخلص (باسكال دو سانت مارتن) إلى هنا ولكن ليس لديه غرفة |
| Julia burada ama Barbie yok. | Open Subtitles | ،جوليا) هنا) ولكن (باربي) قد رحل |