ويكيبيديا

    "يتعافى" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • iyileşiyor
        
    • iyileşene
        
    • iyileşme
        
    • iyileşmesi
        
    • kendine
        
    • iyileşir
        
    • iyileşmedi
        
    • iyileşmesini
        
    • iyileştiğinde
        
    • tedavisi
        
    • iyileşsin
        
    • iyileşmek
        
    • iyileşirken
        
    • iyileşmekte
        
    • iyileştiğini
        
    Ameliyattan sonra iyileşiyor, ameliyatlı hastalarda depresyon ve iyileşme üzerine çalışmalar okumuştun ya. Open Subtitles , انه يتعافى من الجراحة و أنتِ قرأتِ الدراسات على الشفاءو اليأس لدى المرضى الجراحيين
    Harikaydı. Birkaç aydır üzerinde çalıştığım dört yaşındaki çocuk iyileşiyor. Open Subtitles أه هذا رائع , إنه طفل في الرابعة من عمره كنت أعمل على علاجه خلال الشهور الماضية وهو سوف يتعافى
    Gösterinin yıldızının hepatiti varmış ve iyileşene kadar da turne iptal edilmiş. Open Subtitles يبدو أن نجم العرض أصيب بإلتهاب الكبد, و أٌلغيت الرحلة حتى يتعافى
    Kendisi hâlâ iyileşme döneminde ve diyetine devam etse iyi olur. Open Subtitles انه ما زال يتعافى ، ولا بد انه يتبع نظام غذائي.
    Pekala, görünen o ki sigorta 6 seansı daha karşılayacak ancak bu yeterli olur iyileşmesi iyi gidiyor... o yüzden... Open Subtitles على مايبدو أن التأمين تقريبا سَيُغطي أكثر من ست زيارات لكن ذلك ينبغي أن يكون كافيا , لأنه يتعافى بإتقان
    Atını bir saat kadar rahat bırakırsan kendine gelebilir. Open Subtitles إذا تركت حصانك لحاله ساعة واحدة لسوف يتعافى
    Temelde,çok hasta birini alırsanız, bypass yaparsanız,biraz iyileşir. TED ما أود قوله بشكل أساسي، إذا عالجت شخصًا مرضه شديد وقمت بعمل عملية قلب مفتوح سوف يتعافى قليلًا.
    Albert Blithe'ın, Normandiya'da aldığı Yaralar hiç iyileşmedi. 1948'de öldü. Open Subtitles لم يتعافى ألبرت بلايث من إصابته في النورماندي
    İyileşiyor ve her gün bana çocuk doktorluğunu neden seçtiğimi hatırlatıyor. Open Subtitles يتعافى و يذكرني كل يوم لم تخصصت في طب الأطفال
    Hey, bayağı iyi iyileşiyor belki birkaç gün içinde ... Open Subtitles إنه يتعافى بشكل جيّد وقد تستطيعين بعد يومين
    Ağlamasının dışında güzelce iyileşiyor. Open Subtitles بصرف النظر عن البكاء انه يتعافى بطريقة جيدة
    Santral şant takılmış ve güzelce iyileşiyor. Open Subtitles أجريت له عملية تركيب تحويلة مركزية وهو يتعافى بشكل جيد.
    Neyse, söylediğim gibi, bu iş bir kaç sürecek, belki bir kaç hafta, adam iyileşene kadar. Open Subtitles سيستغرق الأمر بضعة أسابيع على الأكثر حتى يتعافى لدرجة تمكننا من نقله
    Sana araştırmada yardım edeceğimi söyledim ama babam iyileşene kadar bunu yapabileceğimi sanmıyorum. Open Subtitles لقد قلت بأني سأساعدك لكني لا أعتقد بأني أستطيع أن أفعل أي شيء حتى يتعافى أبي
    Araştırmalara göre hastalığa maruz kalanların iyileşme ihtimali yüksek. Open Subtitles تشير الدراسات الى احتمال كبير بأن يتعافى عدد من الضحايا
    Sanırım Tuğgeneral Mustang'ın iyileşmesi uzun zaman alacak. Open Subtitles أما بالنسبة للرائد موستنق فسوف يحتاح إلى بعض الوقت حتى يتعافى بشكل كامل
    Bu yüzden neler olduğunu öğrenmek için kendine gelmesini bekleyeceğiz. Open Subtitles لذا سيكون علينا الإنتظار حتى يتعافى لنعرف ماذا حدث
    Sonbahara kadar başkanlığa geçmeyecek. O zamana kadar iyileşir. Open Subtitles ولن يتولى منصبه قبل الخريف يمكنه أن يتعافى قبل ذلك الوقت
    Anlamıyorum, iyileşmedi derken ne demek istiyorsun? Open Subtitles لا أفهم , ما الذي تعنيه إنه لم يتعافى من تلقاء نفسه ؟
    Dr Fraiser taşmezarın yan etkilerinden dolayı sorun yaşayacağını söylüyor, ama tam olarak iyileşmesini bekliyor. Open Subtitles دكتور فرايزر قالت أنه سيعاني آثار الإنسحاب بسبب بقائه لفترة طويلة في التابوت و لكنها تتوقع أن يتعافى بالكامل
    İyileştiğinde, cinayetten yargılanacak, hüküm giyecek, asılacak ve unutulacak. Open Subtitles بأسرع وقت عندما يتعافى سيُحاكم بتهمة القتل سيدان، ثم يشنق، ثم سيكون في طي النسيان
    Bin yıl daha bunun tedavisi olmayacak. Ayağa kalkabilir ama sadece bir heykel olarak. Open Subtitles ولن يكون هناك علاج له قبل ألف عام ربما يتعافى وقتها، لكنه سيكون مجرد تمثال
    Bir iyileşsin, o zaman belki konuşabiliriz. Open Subtitles عندما يتعافى ربما نتحدث أنا و هو
    İyileşmek isteyen herkese yardım edebiliriz. Open Subtitles اعتقد انه يمكننا مساعدة اي شخص يريد ان يتعافى من المخدرات
    İyileşirken mucize eseri küvette boğulmaktan kurtuldu. Open Subtitles وفيما كان يتعافى غرق في حوض الاستحمام وانقذوه بمعجزة
    Bu bir insan için çok fazla baskı demek. Özellikle de iyileşmekte olan birine. Open Subtitles هذا ضغط جمّ على أيّ أحد، لا سيّما شخص ما زال يتعافى.
    Babamın iyileştiğini ve doktorların onun iyi olacağını söylediğini haber vermek için aramıştım. Open Subtitles كنت أتصل فقط لأقول له أن أبي يتعافى والطبيب قال أنه سيكون بخير

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد