Ben sadece cadıları ak meşe kazığını bulmaları için yer bulma büyüsü yapmalarını istedim. | Open Subtitles | وددت ببساطة تحفيز أولئك الساحرات لإيجاد وتد السنديان الأبيض لأجلي. |
Yakında ak meşe kazığı kalbine girince sen de tadına bakmış olacaksın. | Open Subtitles | قريبًا ستتذوّق ألم وتد السنديان الأبيض وهو يخترق قلبك. |
Sorun büyüde değil ki canım. Sorun ak meşe kazığında. | Open Subtitles | المشكلة ليست التعويذة يا حبّ، إنّما وتد السنديان الأبيض. |
Babam tarafından en başında bize dayatılan şeyi geri alabilmek için yapılmış ak meşe ağacından bir kazık. | Open Subtitles | وتد سنديان أبيض صممه أبي ليسلب منّا الشيء الذي أجبرنا جميعًا عليه. |
Biz eski dünyaya kaçtığımızdan 300 yıl sonra bir ak meşe ağacı varmış. | Open Subtitles | تظهر شجرة (سنديان أبيض) بعدما عُدنا للعالم القديم بـ 300 عام. |
Şehri terk et. Kimsenin senin korumana ihtiyacı yok. ak meşe yok edildi. | Open Subtitles | غادر المدينة، لا أحد بحاجة لحمايتك، دُمّر السنديان الأبيض ولا يمكن قتلنا. |
Bana saldırdı. ak meşe kazığını sapladı. | Open Subtitles | لقد هاجمني وطعنني بوتد السنديان الأبيض |
ak meşe olmadan olmaz. | Open Subtitles | لن ينجحوا بدون السنديان الأبيض. |
Elimde ak meşe ağacından yapılmış bir kazık bulunmakta. | Open Subtitles | لديّ وتدٌ صُنع من شجرة (السنديان) الأبيض القديمة |
Eğer Rebekah'yı korumak istiyorsan ak meşe kazığını kullanman gerek. | Open Subtitles | إن أردت حماية (ريبيكا) فستضطرّ لاستخدام وتد السنديان الأبيض. |
Hadi Elijah. Devam et. ak meşe kazığını kullan. | Open Subtitles | هيّا يا (إيلايجا)، هيّا، استخدم وتد السنديان الأبيض. |
Şimdi Mikael'da Tunde'nin bıçağı, ak meşe kazığı ve Cami var. | Open Subtitles | الآن (مايكل) يحوز نصل (توندي) ووتد السنديان الأبيض و(كامي). |
ak meşe kazığını bulup Klaus'u öldürelim. Dahlia da onunla birlikte ölür. | Open Subtitles | لنجد وتد السنديان الأبيض ونقتل (كلاوس)، فتهلك (داليا) معه. |
Silas. Bana ak meşe kazığı sapladı. | Open Subtitles | (سايلس) طعنني بوتد السنديان الأبيض |
Elinde ak meşe kazığı var Elijah. | Open Subtitles | -إيلايجا)، إنّه يحمل وتد السنديان الأبيض) . |
Niklaus, eğer sana teselli olacaksa Aya'nın eşyalarını talan ettik Aurora'nın av bölgesini yaktık ve en ufak ak meşe kıymığını dahi yok ettik. | Open Subtitles | (نيكلاوس)، إن كان لنا عزاء فيما جرى فقد سلبنا ممتلكات (آيا)، وحرقنا أرض صيد (أورورا) ومحونا السنديان الأبيض جميعًا حتّى آخر شظية. |
Biz eski dünyaya kaçtığımızdan 300 yıl sonra bir ak meşe ağacı varmış. | Open Subtitles | ليس بعد يا (نيك)! شجرة سنديان أبيض تظهر بعدما عندنا للعالم القديم بـ 300 عام. |
Davina'nın iki kardeşi de ayırmasına izin verecek sonra da ak meşe kurşununu Klaus'un kalbine sıkıp büyüyü test edecek. | Open Subtitles | ستدع (دافينا) تحلّ صلة التحوُّل عن أخويك "ثم تختبر نجاح التعويذة بإطلاق رصاصة سنديان أبيض على قلب (كلاوس)" |
Davina'nın kardeşlerin bağını kırmasına izin verecek sonra Klaus'un kalbine ak meşe kurşununu atıp başarısını test edecek. | Open Subtitles | ستدع (دافينا) تحلّ صلة التحوُّل للأخوين ثم تختبر نجاح التعويذة بإطلاق رصاصة سنديان أبيض على قلب (كلاوس). |
ak meşe kazığı. | Open Subtitles | -وتد سنديان أبيض . |