| O zaman ondan kurtulmak için ne gerekiyorsa yapmamıza izin ver. | Open Subtitles | إذاً عدينا أنك لن تمنعينا من فعل ما يلزم للتخلص منها. |
| Narcisse'den kurtulana kadar, onu korumak için ne gerekiyorsa yapacağım. | Open Subtitles | حتى نتخلص من نارسيس، سأفعل كل ما يلزم لإبقائها آمنة |
| Çünkü işi halletmek için ne gerekiyorsa yapıyoruz, pek çok kişi bunu bilir. | TED | لأننا نفعل كل ما يتطلبه الأمرلإنجاز العمل، و الكثير من الناس يعرف ذلك. |
| Dosyanın sorunsuz bir şekilde kapanması için ne gerekiyorsa yap. | Open Subtitles | افعل كل ما يتطلبه منك الأمر لتغلق القضية بشكل تام |
| Çabucak onu yakalıyoruz. Bunun için ne gerekiyorsa onu yapın. | Open Subtitles | أمسك به بأسرع وقت ممكن أفعل ما يجب عليك فعله |
| iyileşmeni sağlayacağız. ne gerekiyorsa yapılacak. | Open Subtitles | سوف تسترد عافيتك من جديد مهما تطلب الأمر |
| Demek istediğim, daha sıkı çalışacağım, geceleri, haftasonları, ne gerekiyorsa. | Open Subtitles | اعني، سأبذل جهدي، في الليل، العطل الاسبوعيه مهما كلف الامر |
| ne gerekiyorsa yapacağım. Benden ne istiyorsan, yapacağım. | Open Subtitles | سأفعل أيّما يتطلّبه الأمر وسأنفّذ أيّما تطلبه منّي |
| İklim değişikliğiyle savaşmak için ne gerekiyorsa yapacak mıyız? | TED | هل سنقوم بكل ما يلزم لمعالجة تغير المناخ؟ |
| Fiziksel olarak güçlü, zihinsel olarak sağlam. Çocuklarına daha iyi bir hayat sağlamak için ne gerekiyorsa yapacak. | TED | هي قوية بدنيا وعقليا، وستفعل كل ما يلزم لتوفر حياة أفضل لأطفالها |
| Onun ringe çıkması için ne gerekiyorsa yap. Yapman gereken bu. | Open Subtitles | أفعل كل ما يلزم لتدخلة إلى الحلبة هذا هو ما يجب عليك فعلة |
| Hayır. Bizler hayatta kalmak için ne gerekiyorsa onu yapıyoruz. | Open Subtitles | كلاّ، جميعنا نفعل ما يتطلبه لكي ننجو من هذا البلاء |
| Çocuğum için bir hayat kurmak için ne gerekiyorsa onu yaparım. | Open Subtitles | أيّاً ما يتطلبه الأمر لتوفير حياة جيّدة لطفلي، هذا ما سأفعله. |
| Çocuğum için bir hayat kurmak için ne gerekiyorsa onu yaparım. | Open Subtitles | أيّاً ما يتطلبه الأمر لتوفير حياة جيّدة لطفلي، هذا ما سأفعله. |
| Bilgiyi ondan almak için ne gerekiyorsa yapacağım. | Open Subtitles | سأفعل مهما تطلب الأمر للحصول على المعلومات منها |
| Oğlumuz için bunu yapabileceğimizden emin olmalıyız. Kaynaklarımızı birleştirelim, ne gerekiyorsa yapalım. | Open Subtitles | يجبُ أن نجعله يعرف أننا يمكننا أن نعمل ذلك . نجمع مواردنا مهما كلف الأمر |
| Ve sevdiğim kişileri güvende tutmak için ne gerekiyorsa yapacağım. | Open Subtitles | وإنّي مستعدّة لفعل أيّما يتطلّبه إبقاء أحبّائي آمنين |
| O zaman bundan kurtulmak için ne gerekiyorsa yapacağımı biliyorsun. | Open Subtitles | فإذن تعرفين أنني كان يجب أن أقوم بما يلزم لأهرب. |
| ne gerekiyorsa söyle. Bunun seninle ilgili olduğuna inandır onu. | Open Subtitles | قولي ما يتطلب منكِ اجعليه يصدق أن الأمر متعلق بكِ , لا به |
| Hayatta kalmak için ne gerekiyorsa yaparım. | Open Subtitles | سأفعل مايتطلبه الامر لأبقى حياً |
| Kafası güzel bir motorcu kulağına bir silah dayayıp polissin derse ne gerekiyorsa yaparsın. | Open Subtitles | إسمع , هناك سلاح مصوب على أذنك وأحد الدراجين الهائجين يقول بأنك شرطي وتفعل ما عليك فعله |
| - Bu çok kolay olmayacak. - ne gerekiyorsa yapın. | Open Subtitles | حسنا ذلك لن يكون جيدا أفعل كل ما هو ضروري |
| Bu şerefsizleri yakalamak için ne gerekiyorsa yapalım, tamam mı? | Open Subtitles | أيًّا كان ما يتطلّبه الأمر للقبض على هذين الحقيرين، مفهوم؟ |
| Her hafta buraya düşmek istemiyorsanız gerginliği azaltmak için ne gerekiyorsa yapmanızı öneririm. | Open Subtitles | إذا كنت لا تريد أن تكون هنا كلّ إسبوع أقترح بأنّك تعمل مهما كلّف الأمر لتخفيف الضغط، إضطجع الآن |
| Oyunun devam etmesi için, bütünlüğü devam ettirmek için ne gerekiyorsa yapman lazım. | Open Subtitles | مهما يتطلب الأمر لجعلهم يواصلون المباراة لإستمرار الأمر برمته |
| Ciddi oldugumuzu ve ne gerekiyorsa yapmaya hazir oldugumuzu gösterecek. | Open Subtitles | ارسل اشارة بأننا جادون وأننا على استعداد أن نفعل ماهو ضروري |