| Sorgulamadan varsaydığınızı düşündüğüm şey bu değil. Bu gerçeğin farkında olduğunuza eminim. | TED | هذا ليس ما أعتقد أنكم تسلمون به. أنا متأكد أنكم على دراية من هذا بالفعل. |
| Şimdi, siz harika insanlar olduğunuza göre belki beni eğlendirebilir ve bunu da hep birlikte söyleyebilirsiniz. | TED | الآن، بما أنكم حقا رائعين، فربما ستسايرونني و ترددون ذلك أيضاً جميعاً. |
| Ben sizin şeytan olduğunuza inanmıyorum. Rahibe de söyledim, ama beni dinlemeyi reddediyor. | Open Subtitles | أنا لا أعتقد أنكم شياطين ، و قد قلت هذا للآمر لكنه يرفض أن يستمع إلي |
| Şimdi ikiniz de hamile olduğunuza göre birbirinize arkadaşlık edebilirsiniz. | Open Subtitles | حسناً، الآن بما أنكما صرتما أسرة، يمكنكما أن ترافقا بعضكما. |
| Yakında kimse var olduğunuza dahi inanmayacak. | Open Subtitles | و قريباً لن يُصدّق أحدٌ أنّكما كنتما موجودَين حتّى. |
| Hepinizin bilimsel bir dolandırıcılığın kurbanı olduğunuza inanıyorum. | Open Subtitles | أعتقد بأنكم كنتم جميعاً ضحايا للإحتيال العلمي |
| Bu kasabada olmayacak, ama siz vahşi-doğa servisinden olduğunuza göre, bunu zaten biliyorsunuzdur. | Open Subtitles | لن يبقى الكثير من البلدة أيضا بما أنكم من اتحاد الحياة البرية لابد وأنكم علمتم بهذا |
| Bunun için hazır olduğunuza emin misiniz? | Open Subtitles | يا شباب هل أنتم متأكدون ؟ أنكم مستعدون لذالك ؟ |
| Peki,Polis Akademisi'nde acil bir eğitim programı başlattık... ama sizin bu iş için uygun olduğunuza emin değilim. | Open Subtitles | لقد بدأنا برنامج طارئ للتدريب في أكاديمية الشرطة لكن أنا لست متأكداً أنكم مناسبين للعمل |
| Hepiniz burada olduğunuza göre, asıl hastanız hakkında konuşmamız gerekiyor. | Open Subtitles | وبما أنكم جميعاً هنا ربما يجدر بنا الحديث عن المريض الحقيقي |
| Yaşıtlarınız sizi küçümsüyor mu, yoksa ilaç kullanmadan bu kadar güçlü olunabileceğine inanmadıkları için mi ilaç almış olduğunuza eminler? | Open Subtitles | ،الفتيان بعمركم هل ينظرون اليكم بازدراء؟ --أو أنهم لم يصدقوا أنكم لم تكونوا لتصبحوا بهذه القوة إلا إذا كنتم تتعاطونه |
| Anlamadığım şeyse nasıl oluyor da partideki hiç kimse sizin orada olduğunuza tanıklık edemiyor. | Open Subtitles | الآن، بإمكاني فهم لماذا لم يتمكن أحد من الضيوف تذكر أنكم كنتم هناك |
| İkiniz de silahlı olduğunuza göre bu tur hızlı ve acısız olacak. | Open Subtitles | و الآن ، بما أنكم الاثنين مسلحين ستكون هذه المرحلة سريعة وبلا ألم |
| Eski dost olduğunuza göre, onun buranın polis şefi olduğunu da biliyorsundur. | Open Subtitles | بما أنكما أصدقاء قدامى , أعتقد أنك تعرف أيضاً أنه رئيس الشرطة هنا |
| Eski dost olduğunuza göre, onun buranın polis şefi olduğunu da biliyorsundur. | Open Subtitles | بما أنكما أصدقاء قدامى , أعتقد أنك تعرف أيضاً أنه رئيس الشرطة هنا |
| Karşı tarafla işbirliği içinde olduğunuza inanmamız için bazı sebeplerimiz var. | Open Subtitles | لدينا من الأسباب ما يجعلنا نعتقد أنكما تتعاونان مع العدو |
| Ancak siz de burada olduğunuza göre, ben sizi rahat bırakayım. | Open Subtitles | والآن بما أنّكما هنا، سأترككما لقضاء أمسية هادئة. |
| Bu hikayedeki kahramanların hâlâ siz olduğunuza mı inanıyorsunuz? | Open Subtitles | أما زلتما تعتقدان أنّكما بطلي هذه القصّة؟ |
| Evet, üç sipariş. Hâlâ açık olduğunuza inanamıyorum. | Open Subtitles | انا لا يمكنني التصديك,بأنكم مازلتم تعملون |
| Kendinizi farklı olduğunuza ikna edebilin diye mi? | Open Subtitles | كي يمكن لكلاكما الاقتناع بأنكما مختلفان؟ |
| Haklı olduğunuza eminim, Bayan Quinn. Takım elbise giyen sizsiniz. | Open Subtitles | "أنا متأكد أنكِ على صواب آنسة "كوين فأنتِ الملائمة تماماً |
| Burada olduğunuza göre bilirsiniz. | Open Subtitles | كلاّ، كلاّ، كلاّ بربّك أنتم تقنطون هنا يا رِفاق ورّبما ستعرفون ذلك |
| Bir gazi olduğunuza eminim efendim. | Open Subtitles | أنا متأكد من أنك من قدامى المحاربين سيدي |