| Yarın, besbelli ki tüm aile beni güldürmek için orada olacaktır. | Open Subtitles | من الواضح بأن العائلة بأكملها شتكون موجودة غداً وسيسعوا جاهدين لإضحاكي |
| Tanrım, tüm aile var, değil mi? | Open Subtitles | لقد صنعت العائلة بأكملها هناك، أليس كذلك؟ |
| Seni bıraktığımız zaman tüm aile gelmiştik ben de aynısını istiyorum. | Open Subtitles | العائلة كلها أتت عند توصيلك للجامعة وأنا أريد نفس الشيء تماما |
| Aynı zamanda tüm aile ile de tanışırlar tamam mı? | Open Subtitles | و من الممكن ايضا مقابلة العائلة كلها ، اليس كذلك ؟ |
| Sip Fel Fotch hariç tüm aile geldi. Kendisine bir av bulmuş. | Open Subtitles | كل العائلة عدا سيبفيل فوتش لقد وجد طريدة لنفسه |
| Eminim şuanda tüm aile benden nefret ediyor. | Open Subtitles | أنا واثقة أن العائلة بأكملها تكرهني الآن |
| Çünkü tüm aile katılırsa daha iyi olacağına inanıyoruz. | Open Subtitles | أعتقد انه من الأفضل حضور العائلة بأكملها |
| Sizi temin ederim, soruşturmamız tamamlanana kadar tüm aile cüzi bir para ile yaşayacak. | Open Subtitles | أنا أؤكد لكن ان العائلة بأكملها تعيش على الحد الأدنى حتى نهاية هذا التحقيق |
| Nihayet, bu kez tüm aile birlikte yemek yiyecek. | Open Subtitles | بعد كل شيء ، العائلة بأكملها ستتناول الطعام معاً هذه المرة |
| tüm aile biraraya gelir, yemek yer, sohbet eder. | Open Subtitles | العائلة بأكملها تتناول الطعام سوية و تتجادل |
| tüm aile öldürüldü dediğinizi sanmıştım. | Open Subtitles | إعتقدتُ أنّك قُلت العائلة بأكملها قُتِلت. |
| Hatta annenlerle birlikte. tüm aile. | Open Subtitles | فكرِ بالأمر، بأنها العائلة كلها كالأيام الخوالي |
| Hayır. tüm aile serüvene katıldı. Dalganın peşinden gittiler. | Open Subtitles | لا, العائلة كلها في رحلة طويلة للشاطىء التالي |
| tüm aile tüberküloz olmuşken takındığın tavrı mı diyorsun? | Open Subtitles | انت تتحدث عن كيفية وقوفك بلا حراك بينما كانت العائلة كلها تكاد تصاب بالسل؟ |
| Renee direğe çarptıktan sonra tüm aile hastanede olduğu için hiçbirinize bir şey söylemedi. | Open Subtitles | ولم يقل شيئاً لأن العائلة كلها كانت في المستشفى بعد إصطدامها بالعامود |
| Gordon'ın ölümü, sonuçta tüm aile için sorun olmuştur herhâlde. | Open Subtitles | من المؤكد ان موت جوردن قد أثًر بشكل كبير على كل العائلة ؟ |
| Şef yardımcısı dışında tüm aile, yemek yerken izliyorlar. | Open Subtitles | كل العائلة ما عدا مساعد المدير يشاهدون سوية بينما يتناولون العشاء |
| tüm aile beraberken. | Open Subtitles | عندمـا كل العائلة تكون هناك رأيت والدك اليـــوم |
| Şu tüm aile bir bela. | Open Subtitles | كل عائلته مثيرين للمشاكل |
| - tüm aile burada olmadan kutlayamayız. | Open Subtitles | لا نستطيع أن نحتفل حتى تتوآجد جميع العائلة |
| Ben, coşkulu bir macera olduğunu düşünürüm. tüm aile için eğlence. | Open Subtitles | أن المغامرة المرحة كانت ممتعة للعائلة بأكملها |
| tüm aile halatla birbirine bağlıymış gibiyiz. Kusura bakma. | Open Subtitles | آسفة لأتك تورطت في جلب العائلة بأسرها |
| Böylece tüm aile model evde yeni halkla ilişkiler uzmanının planını duymayı arzulayarak toplandılar. | Open Subtitles | واجتمعت الأسرة بأكملها في المنزل النموذجي متحمسين لسماع خطة وكيلة الأعمال |
| Böylece tüm aile işsiz kaldı. | Open Subtitles | وسرعان ما أصبح جميع أفراد عائلتي بلا عمل |