ويكيبيديا

    "yayıyor" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • ينشر
        
    • تنشر
        
    • يصدر
        
    • بنشر
        
    • تشع
        
    • يبث
        
    • فيروسي
        
    • تصدرُ
        
    • تنبعث
        
    • تبعث
        
    • ينبعث
        
    Hiç kimse bir şey demiyor diye her tarafa pisliğini yayıyor. Open Subtitles فقط لأن أحداً لا يقول شيئاً.. ينشر قذارته في كل مكان
    -Yani sence birisi ortalığa çirkin söylentiler mi yayıyor? Open Subtitles إذاً أنت تعتقد أن هناك شخص ما ينشر إشاعات سيئة حولك ؟
    Ya potensiyel bir salgınla karşı karşıyaysak? Haşareler serbestçe dolaşıyor, hastalık yayıyor ve mülklerimizin değerini düşürüyor. Open Subtitles ماذا لو لدينا وباء كامن أمامنا قوارض طليقة مقززة تنشر الأمراض
    Düşük menzildeki sonik dalgaları patlama şeklinde yayıyor bu dalgalar akciğer dokusu titreşimleriyle aynı frekansta Open Subtitles إنه يصدر ضربات مباشرة بمدى قصير من الموجات الصوتية التي تهتز بتردد يضاهي أنسجة الرئة
    Gözünüzü kaçırabilirsiniz, çünkü bu uzvunu yeniden üretmek üzere olan bir kertenkele, ve ellerini sallayıp öpüşmekten daha fazla mikrop yayıyor. TED قد ترغب في تجنب النظر، لأن ذلك نيوت قارب على إعادة تجديد أطرافه، ويصافح بنشر المزيد من الجراثيم التي تقبّل.
    Karadelikleri bulmak gerçekten son derece zor. Siyah olmasa ve enerji yayıyor olsa bile, şöyle söyleyelim; yine 20 mil genişliğinde olacaktı. Open Subtitles العثور على الثقوب السوداء أمر في منتهى الصعوبة حتّى لو لم تكن سوداء ولا تشع الطاقة
    Enerji parçacıkları yayıyor. Open Subtitles أنه يبث طاقة لجسيمات عالية السرعة
    Yani, şuanda sizin ürettiğiniz virüsü yayıyor. Open Subtitles إذاً الآن هو بالخارج ينشر الفيروسالذيخلفتوهأنتم.
    Karısının zehirlendiğini ve bunu benim yaptığım dedikodularını yayıyor. Open Subtitles إنه ينشر شائعات بأن زوجته سُمِمت وأني من فعل ذلك.
    Buckingham , Kuledeki Prenslerin öldüğüne dair bir söylenti yayıyor . Open Subtitles باكنغهام ينشر إشاعة بأن الأميران الموجودين في البرج قد ماتا
    Korkunç amacının azmiyle virüslerini kanındaki parazitler sayesinde etrafa yayıyor. Open Subtitles أنه ينشر فايروساتِه عبر الطُفيليات التي في الدم، مدفوعةٌ بإرادتِهِ المُريعة
    Biri, Papa'nın eşcinselleri cezalandırmak niyetinde olduğuna dair bir söylenti yayıyor olmalı. Open Subtitles لا بدّ أن أحدًا ينشر أشاعة أن البابا سيعاقب الشاذّين
    Buna bolca dikkat kesildiler çünkü bu görsel bir şey ve yabancılara karşı nazik İbrani konukseverliğini fikrini yayıyor TED فهم يلقون بالضوء الاعلامي عليه بكثافة لانه حدث " مرئي " ! وهذا ينشر الفكرة فكرة حسن الضيافة الابراهيمية تجاه الغرباء
    Bilirsin, çiçek açmış ve etrafa kokusunu yayıyor. Open Subtitles ،مُتفتحة وكما تعلم فهى تنشر شذاها فى كل مكان
    Okyanus akıntıları, endüstrimizin yarattığı kimyasalları ve çevre kirliliğini bütün dünyaya yayıyor. Open Subtitles المحيط يخفي واقع آخر لنا التيارات تنشر موادنا التفاعلية
    Bu taşlar özel bir enerji yayıyor, benim de yaptığım bunları odaklanmak. Open Subtitles هذه الأحجار تنشر طاقة خاصة, كل ما أفعله هو تركيزها.
    A katında ki Sigma da kirlenme alarmı gözlendi 87. protein duvarı aşınıyor ve ısı yayıyor Open Subtitles . " عندنا إنذار تلوث في وحدة " سيجما . الحائط البروتيني 87 يتصدأ و يصدر سخونة
    Peşinde olduğumuz Harley virüsü yayıyor fakat etkilenmiyor. Open Subtitles ما هو ؟ يبدو أن الهارلي التى نتبعها تقوم بنشر الفيروس
    Alınma ama kıçın iguanaların üstünde yatmasına yetecek kadar ısı yayıyor. Open Subtitles وبدون إساءة، ولكن مؤخرتكِ تشع حرارة عالية أنا مندهش أنه لا يوجد عظاءة تعيش عليها
    Bir verici bu. Sürekli bir sinyal yayıyor. Open Subtitles و هذا جهاز بث إنه يبث إشارة ما
    Görünüşe göre, hücresel yapına zarar verecek özel bir radyoaktivite yayıyor. Open Subtitles يبدوا أنها تصدرُ إشعاعاً محدداً والذي يضرُ ببنيتكِ الجزيئية.
    Birini görebilmek için Dünya boyunda bir teleskop yapmanız gerek çünkü baktığımız kara delik çok radyo dalgası yayıyor. TED لكن لرؤية أحدها، ستحتاج لبناء تلسكوب بحجم الأرض، لأن الثقب الأسود الذي ننظر إليه تنبعث منه موجات إشعاعية وفيرة.
    Kolyesi bir GPS sinyali yayıyor. 90 metrelik bir alan içinde. Open Subtitles قلادتها تبعث إشارات لتحديد المواقع، إنها في مكان ما داخل مائة ياردة
    Fakat doğal gazın dezavantajını da unutmayın, aynı zamanda CO2 yayıyor. TED لكّن تذكر الجانب السيء للغاز الطبيعي حيث ينبعث منه أيضًا ثاني أكسيد الكربون.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد