"أتحمل" - Translation from Arabic to Turkish

• dayanamıyorum
• alıyorum
• dayanamam
• katlanamıyorum
• üstleniyorum
• katlanamam
• dayanamadım
• dayanamayacağım
• kabul
• katlanmak
• kaldıramam
• katlanamayacağım
• fazla
• var mı
• göze

Artık dayanamıyorum. Emirlerini al da kıçına sok!
لا أتحمل أكثر من ذلك أحتفظ بأوامرك لنفسك

Işıklar yandı mı evde durmaya dayanamıyorum.
لا أتحمل الجلوس بالبيت حالما تنطلق الأضواء

Bütün sorumluluğu alıyorum. O sizin halanız değil, efendim.
إننى أتحمل المسؤولية ، تذكر أنها ليست عمتك يا سيدى

Her şeyi kontrol edebilirim, ama seni üzgün görmeye dayanamam.
أستطيع أن أتحمل أي شيء، لكن لن أتحمل رأيتكِ حزينة.

Ama sonra ne düşündüklerini önemsemiyorum çünkü kim olduklarına katlanamıyorum.
لكنني لا أهتم بما يفكرون لأنني لا أتحمل ماهم عليه

Çok yanlışlıklar yaptım ama sorumluluklarımı üstleniyorum.
أقترفت أخطاء، ولاكنها تبقى أخطاء وأنا أتحمل كامل المسؤولية عليها

Bu yolculuk birkaç gün daha sürecek, monoton geçmesine katlanamam.
تعرفين أنه أمامنا العديد من الأيام فى هذه الرحلة وأنا لا أتحمل الرتابة

Ama aynısı benim başıma gelince bir hafta bile dayanamadım.
ولكن عندما حدث الأمر لي لم أتحمل حتى لأسبوع واحد

Bu yüzden bu kadar acı veriyor. Seni böyle görmeye dayanamıyorum.
لذا أنا أتألم كثيراً لا أتحمل رؤيتك في هذه الحالة

Vahşiliğine dayanamıyorum artık!
أنا لا يمكن أن أتحمل الضرب أكثر من ذلك بصراحة، لا أستطيع

Artık buna dayanamıyorum, dayanamıyorum.
لا أستطيع أن أتحمل ذلك بعد الآن.فقط لا أستطيع

Baban benim birimimdeki bazı kötü polislerle işbirliği içine girmiş. Bu yüzden sorumluluğu ben alıyorum.
والدك تورط مع شرطة فاسدة فى قوتى، لذا أتحمل المسؤولية

Evet, bütün sorumluluğu alıyorum! Yap!
نعم، أنا أتحمل كل المسؤولية إفعل ذلك فقط

Bağımsız bir programın beni izlemesine kesinlikle dayanamam.
لا يمكن أن أتحمل وجود برنامج مستقل يقوم بمراقبتي

Buna katlanamıyorum. Kendime katlanamıyorum.
أنا لا أستطيع أن أوقف هذا أنا لا أستطيع أتحمل نفسي هكذا

Bu da polisler için. Bütün sorumluluğu üstleniyorum.
سلم هذه للشرطة أنا أتحمل المسؤولية كاملة عن الحريق

Bir bayanla o şekilde konuşulmasına katlanamam.
لا أتحمل أن يتحدث أحد إلى سيدة بهذه الطريقة

Gün be gün bunları peş peşe içmeni görmeye dayanamadım.
لم أتحمل أن أراكِ تبتلعين تلك الحبوب يوماً إثر يوم

Bu banliyö trenine daha fazla dayanamayacağım. Hızlı trene binelim.
لم أعد أتحمل هذا القطار البطئ تعال, دعنا نأخذ السريع

Hepimizi birlikte kabul etme_BAR_zamanlamanız mükemmeldi. Bu kadar ani olduğu için üzgünüm.
بغض النظر عن مدى إصابتي انا أنوي أن أتحمل ما أقترفته يداي

O zaman bu berbat sıcaklığa daha fazla katlanmak zorunda değilim.
ليس علي أن أتحمل هذه الحرارة الرهيبة أكتر من ذلك

Akıllı olma, zeki olma... çünkü bu gece bunu gerçekten kaldıramam.
لا تتحاذقي وتكوني ذكية لا أستطيع أنح أتحمل ذلك الليلة

- Dur! - Bu boka daha fazla katlanamayacağım.
توقف لا أستطيع أن أتحمل هذة التفاهات بعد الأن

seni tekrar kaybetmeye dayanamazdım kendimi nasıI ihanete uğramış olduğum hakkında fikrin var mı?
لم أتحمل مجرد التفكير بأن أفقدك مجدداً هل تعرفين قدر الألم الذي أشعر به الآن؟

Sizin reyonunuzdaki karlılık en yüksek seviyede. Ben... Ben sizi kaybetmeyi göze alamam.
فإن قسمك يشير إلى أعلى نسبة مبيعات لذلك لا أستطيع أن أتحمل فقدانك