| Ne söylesem söyleyeyim yaptığım her şey yanlışmış gibi hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر أن كل ما أفعله خاطئ بغض النظر عما أقوله | 
| Burayı benim de evimmiş gibi hissediyorum. Kendi evimden çok buradaydım. | Open Subtitles | أشعر أن هذا بيتي، أيضاَ أنا متواجدة هنا أكثر من بيتي | 
| Yani Bence onu bütün gün evde kilitli tutmak çok zalimce. | Open Subtitles | إنني أشعر أن هنالك قساوة في إبقائها في المنزل طوال اليوم | 
| Hayat bana ne şekilde yüklenirse yüklensin kaldırabilirmişim gibi geliyor. | Open Subtitles | أشعر أن بإمكاني التغلب على أي شيء ترميه علي الحياة | 
| Bir yandan, bunun karşımızda duran bir seçim olduğunu düşünüyorum. | TED | بطريقة ما، أشعر أن هذا هو الخيار المتبقي لنا. | 
| Kulağa çılgınca geliyor, biliyorum ama Sanki yollarımızın bir şekilde çakışması gerektiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | أعرفأننيأبدوغير منطقي،لكن .. أشعر أن على مساراتنا من المفترض أن تتقاطع بطريقة ما | 
| içimden bir ses doğru öğretmeni bulursak çok şey öğrenebiliriz ve yapabiliriz diyor. | Open Subtitles | أشعر أن هناك الكثير يمكننا تعلمه أو فعله لو كان لدينا معلمة جيدة | 
| Kendimi evrende süzülen kozmik bir kertenkelenin derisi gibi hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر أن المواززين في سحلية كونية تتجسد من خلال الكون | 
| Ama işinin tamamıyla dürüstlükten ve gerçek olmaktan oluştuğunu düşünen bir sanatçı olarak çoğu zaman kopya çekiyormuşum gibi hissediyorum. | TED | ولكن كفنانة تشعر أن عملها يعتمد فقط على قاعدة من الصراحة والحقيقة، غالبًا ما أشعر أن ذلك مثل الغش. | 
| Hayatımda ilk kez her şey yolunda gibi hissediyorum. | Open Subtitles | لأول مرة في حياتي أشعر أن كل شئ على مايرام | 
| 1.95'im, ama 1.22 gibi hissediyorum. | Open Subtitles | ستة أقدام ونِصف ولكنني أشعر أن طولي أربعةَ أقدام | 
| İşler daha fazla sarpa sarmadan, bir seçim yapmak zorundaymışım gibi hissediyorum, Tim. | Open Subtitles | أشعر أن علي التقرير قبل أن تزيد الأمور فوضوية مما هي عليه | 
| Bir şey yapamayacakmışım gibi hissediyorum. | Open Subtitles | ولست مستعده، أشعر أن لا أستطيع حقا أن أفعل أي شيء | 
| Bence Asyalı ebeveynler gurur duyduklarını söyletecek duygusal kapasiteye sahip değiller. | Open Subtitles | أشعر أن الآباء الأسيويين، ليس لديهم العاطفة الكافية لقول أنهم فخورين | 
| Bence ilerlemeye devam etmenin esas yolu da bu. | TED | و بالنسبة إلي، فإنني أشعر أن هذا هو الطريق الصحيح للمضي قدما. | 
| Bence herhangi bir şeye yardım etmenin en iyi yolu çok, çok yerel düşünmek. | TED | أشعر أن أفضل طريقة لأساعد في أي شيء هو أن أساعد بشكل محلي جداً جداً. | 
| Bazen insanlar iğrenç, şişman, işe yaramaz biri olduğumu düşünüyor gibi geliyor, biliyor musun? | Open Subtitles | أحيانا أشعر أن الجميع يظنون أنني مجرد شخصية رخيصة وضيعة | 
| Bu kalıp tam bir klişe ama ben her şeyde bir güzellik olduğunu düşünüyorum. | TED | و هذا القالب هو مبتذل جداً لكنني أشعر أن الجمال موجود في كل شيء | 
| Benim standartlarım biraz yüksektir. Anlıyor musun? Sanki hiç kimse bana yeterince iyi değilmiş gibi gelir. | Open Subtitles | مواصفاتي في المرأة مبالغة جداً أشعر أن لا أحد ينفع لي | 
| Kanıtlara ve çığlık çığlığa yapılan itirafa rağmen içimden bir ses, ters bir şeyler olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | أدلة , صرخاتها وهي تعترف لكنني أشعر أن هناك أمر غير صحيح | 
| Bir şeyleri benim kadar yere düşürmeyen insanlar vardır gibime geliyor. | Open Subtitles | أشعر أن هناك أشخاص لا يُسقطون الأشياء مثلما أفعل | 
| Şansa bakın ki, ben kendimi hiç iyi hissetmiyorum ve... | Open Subtitles | كالقدر.أشعر أن هناك شىء ما غير متزامن يحدث. | 
| Ama sonra ağabeyimi üzmek daha kötü olur diye düşünüyorum. | Open Subtitles | ولكن أشعر أن الأمر أسوأ لو آذيت مشاعر أخي, أتعلمين | 
| Manu aslında bablu bunu hissedebiliyorum polisten kaçmak için otelimde işe başladı | Open Subtitles | أشعر أن مانو و بابلو شخصاً واحداً لقد خدعنا كي يظفر بوظيفة الفندق ويهرب من الشرطة. | 
| Söylemeye çalıştığım... bir şeylerin eksik olduğunu hissettim denebilir. | Open Subtitles | ما أتحدث عنه ، هو أنني كنت أشعر أن هناك شيئاً ناقصاً | 
| Bu hayatta bir amacım olduğunu hissediyorum, o amacın ne olduğunu bilmiyorum, ama yönetim danışmanlığı olmadığından oldukça eminim." | TED | و أشعر أن لدي هدف فى الحياة ولكننى لا أعلم ما هو ولكننى متأكدة أنه ليس عملى كمستشارة إدراية | 
| Üçümüzün de aynı çadırda kalması hiç iyi olmayacak gibi bir his var içimde. | Open Subtitles | أشعر أن ثلاثتنا في هذه الخيمة لن يكون صائب. |